Fransa’da, Ulusal Cephe’nin (FN) lideri Marine Le Pen, ''Avrupa Birliği (AB) öldü ancak bunu kendisi henüz bilmiyor. Tüm branşlarda başarısızlığa uğradı. Ekonomik olarak büyüme oldukça yavaş. Sosyal olarak işsizlik ve yoksulluk çok yüksek. Güvenlik konusunda AB kendi sınırlarını korumaktan aciz terörizme bile bizi karşı koruyamıyor.'' diye konuşmuş.
Çok haklı.
AB kuruluşunda ırkçı, din eksenli bir yapı olarak tasarlanmış, üye devletlerin özellikle İkinci Dünya Savaşı ile birbirlerine yaşattıkları yıkımın bir daha olmaması için kurgulanmış ve hayatiyet kazanmıştı. Ancak Birliğin sürdürülebilirliği, bakımından tasarımındaki ırkçı ve din eksenli yapının bir şekilde kırılması gerekiyordu. Bunun için de en ideal olan yaklaşım Türkiye’nin Birlik içine alınması olacaktı. Mamafih, yıllardan beri oyaladılar, türlü bahaneler buldular, işi yokuşa sürdüler ve geldikleri noktada, genişleme tercihlerini ekonomik ve sosyal ve demokratik kriterler bakımından Türkiye’nin çok gerisinde olan ırk ve din merkezli olarak eski Doğu Bloku ülkelerinden yana kullandıkları için artık tıkandılar. Ayrıca, her zaman Avrupa’nın şımarık çocuğu olan Yunanistan’a bir de Kıbrıs Rum kesimini ekleyerek asalaklarını çoğalttılar.
Şimdi ise bu tercihlerinin neticesi olarak her konuda iflası yaşıyorlar. Dinamizmleri yok. Ekonomik olarak çöküşteler. İşsizlik rakamları artık tüm ülkeler için endişe verici boyutta. Rekabet üstünlüklerini kaybettikleri alanlar çoğalıyor. İlave olarak, dünyanın pek çok yerinde şiddet ve çatışma sarmalına verdikleri destekler, terörizm olarak kendilerine yansıyor. Ayrılıkçılıkları körüklerlerken, ırk ve din temelli politikalar izlerlerken zannettiler ki, kendilerine hiç yansımayacak ve bu ateşle kendileri dışındakileri yakacaklar…
Şimdi kendileri de yanıyorlar.
Atalarımız ne güzel söylemiş, rüzgâr eken fırtına biçer… Ektikleri terör tohumları, artık küresel bir tehdit haline geldi. Sadece ektikleri topraklarda değil, esen rüzgârla birlikte sahiplerinin olduğu yerlerde de varlığını hissettiriyor.
Türkiye, yıllardan beri Batı ülkelerinin her türlü desteği açık veya örtülü olarak verdiği terör örgütlerinin yarattığı şiddete maruz kalıyor. Bunlarla çok şükür ki, artık çok farklı ve etkili bir mücadele verebildiği bir ortamı da yakalamış durumda. Kesinlikle taviz verilmeyen, hukukun üstünlüğü içinde, kararlılıkla yürütülen bu mücadele ile şiddetlerini hangi boyuta taşırlarsa taşısınlar teröristlerin biteceği, kaybedeceği bir gelecek ufkumuzda görünüyor.
Türkiye kim ne derse desin, bir Irak veya Suriye gibi asla kardeş kavgasına girmez ve bataklığa çekilemez. Çünkü Türkiye’nin hem devlet aklı, hem milletçe topyekûn feraseti bu yönde ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin asla tuzaklara düşmeyecek kadar yüksektedir.
Terörizmin milletimizin tüm fertlerini açık hedef haline getirmek istediğini yıllardan beri biliyor ve bunun ortak acılarını yaşıyoruz. Şehit ve gazisiz köyümüz, mahallemiz, sokağımız yok. Tüm bunları bile bile, göre göre; bu acı ve kederle yoğrula yoğrula bu günlere gelen bu büyük ve aziz milletin evlatlarının birbirlerine düşmesi hiç mümkün olur mu?
Ancak, terörizm denilen illeti bir silaha dönüştürenlerin, dünyanın başına bela edenlerin, bundan kurtuluşları hiçbir zaman olmayacak…
Irkçı lider Le Pen’in AB için tespitlerine bu yönüyle de katılıyorum. Gerçekten de Avrupa Birliği’ni hiç iyi günlerin beklediğini düşünemiyorum. Terörizme karşı tavır geliştiremeyen, kendilerine dokunmadığı sürece her türlü aşağılık şiddeti uygulayan yapıları bile koruyan, ülkelerinde faaliyetlerine izin veren, bunlarla mücadele eden terörizme maruz ülkeleri insan hakları gerekçeleriyle sıkıştırmaya uğraşan ikiyüzlü, riyakâr, aşağılık politikalara devam ettikleri sürece korktuklarına uğrayacakları ve terörizmin en büyük kurbanları arasında yer alacakları açıktır. Terörizmin steril bir ortamı yoktur. Sonuçta bir şeyleri imha amacı vardır. Mücadele edeni imha edemez ise, kendisini teşkil edeni, büyüteni, koruyanı yok etmeye başlar…
Not: Gençlerbirliği Spor Kulübü’nün değişmez başkanı İlhan Cavcav’ın vefatını teessürle öğrendim. Basiretli bir işadamı ve iyi bir spor yöneticisi idi. Allah rahmet eylesin. Gençlerbirliği camiasının, yakınlarının, severlerinin başı sağ olsun.