ORUÇ TUTARKEN SAĞLIKLI ŞEKİLDE KİLO VERDİREN MUCİZEVİ DİYETİN SIRRI!

Uzun bir süredir mücadele ettiğimiz Covid-19 virüsü nedeniyle Ramazan’da oruç tutarken değişiklik gösteren beslenme alışkanlığımız için sağlıklı, dengeli ve doğru beslenmek büyük önem taşıyor. Bir yandan da yaz mevsimine yaklaştığımız şu dönemlerde birçoğumuz yazlık kıyafetlere rahat bir şekilde girebilmek ve pandemi sürecinde alınan fazla kiloların hızlı bir şekilde verilmesi için kolları sıvadı.

Diyetisyen Dr. Tuba Günebak, iftarda ve sahurda tok tutan beslenme tavsiyelerini, tatlı aşermeleri için sağlıklı alternatif tarifleri ve oruç tutarken kilo verdiren mucizevi diyetin sırrını SuperHaber izleyicileriyle paylaştı.

ORUÇ TUTMAK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATIR MI?

Diyetisyen Dr. Tuba Günebak, oruç tutarken bağışıklık sisteminin ve vücut direncinin azalacağı yönündeki soru işaretlerine açıklık getirerek, “Oruç tutarken sahuru günün kahvaltısı, iftarı da günün akşam yemeğiymiş gibi idare ederek bir beslenme düzeni içinde olmak lazım. Eğer sahura kalkmazsanız sağlığınıza pozitif etki sağlama ihtimali yüksek bir beslenme sürecini zararlı bir hale getirebilirsiniz. Ben danışanımın günlük enerji ve besin ögesi gereksinimi iftar ve sahur arasına dağıtıyorum. Dolayısıyla kişi zaten günlük gereksinimleri dahilinde enerjiyi ve besin öğelerini, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirecek besinlere oruç tutarken ulaşıyor. O sebeple bu sürecin bağışıklık sisteminin olumsuz yönde etkilemesi gibi bir şey söz konusu değil. Ancak birkaç nokta önem taşıyor. Bir, sahura kalkıyor ve sahur öğününü düzgün bir şekilde tüketiyor olması. İki, iftarda doğru besin tercihlerinde bulunması gerekiyor. Yüklü bir şekilde beslenmek, kızartmalardan zengin beslenmek, basit şeker içeren tatlılara her gün yer veren beslenme modeli süreci anlamsız hale getiriyor. Bununla birlikte uyku önemli. Bazen şunu duyuyorum, ‘Sahura kadar oturuyorum, sahurda saat 3-4 gibi öğünümü tüketip sonra yatıyorum’ diyorlar. Hele ki kişi işe gidiyorsa birde bu şekilde davranırsa yine zararlı hale gelir. Daha doğrusu bağışıklık sistemini  hem güçlü tutmak, hem de ibadetimizi yerine getirmek için yapmamız gereken iftar ve sahuru düzenli tüketmek, araya 1 ya da 2 ara öğün eklemek ve akşam normal uyku saatinde uykuya geçmek. Doğru oruç sağlığı destekler, yanlış olur sağlığı bozar.” sözlerini kullandı.

HIZLI KİLO VERDİREN DİYET!

Ramazanda sağlıklı şekilde kilo verdiren diyet önerisinde bulunan Dr. Günebak, Akdeniz diyetinin beslenme şekline vurgu yaparak, “Ketojonik diyetler vücuttan sıvı alımını artırır, o yüzden oruç tutarken ketojenik diyet yapılmaz. Çünkü kişinin su ihtiyacını karşılayamaması söz konusu. Oruç tutarken en iyi beslenme modeli Akdeniz diyetidir. Beyaz etten, tam tahıllı besinlerden ve kuru baklagillerden zengin, peynirlerin orta yağlısının tüketildiği, zeytinyağının sıklıkla tercih edildiği beslenme modeli en idealidir.” dedi.

RAMAZANDA TOK TUTAN, SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ! 

Sahur için beslenme tavsiyelerinde bulunan Günebak, yumurta kullanımına dikkat çekerek “Sahur bir kahvaltı modeli olduğu için tok tutacak ama mideyi ve bağırsakları yormayacak bir beslenme şekli uygulanmalı. Ben sahurda mutlaka bir probiyotik besin vermeye çalışıyorum. Ya küçük paket probiyotik yoğurt, ya birkaç kaşık ev yapımı yoğurt, ya bir su bardağı kefir gibi mutlaka probiyotikten zengin bir besin öneriyorum. Yumurtayı mutlaka sahurda kullanmaya tercih ediyorum. Kişinin toplam ağırlığına ve yaşına bağlı olmak üzere 1 ya da 2 yumurta öneriyorum. Yumurta yaratılırken içine kolesterol konmuş ama bunun panzehiri olan yağ çözücü bir madde konmuş. Yumurta kolesterolü yükseltmez rahat olun. Bunun yanında günlük protein gereksinimi yakalamak adına birkaç parça peynir vermeyi tercih ediyorum. Orta yağlı peynirlerden seçmeye çalışıyorum. Bunun yanında mutlaka 2 adet ceviz veriyorum. Ya da birkaç çiğ madem gibi. Çalışmalar diyor ki, yağlı tohumlardan zengin beslenen kişilerin bağışıklık sistemi daha güçlü olacak, kas kramplarının önüne geçilecek ve tansiyon profili dengeli seyredecek. Bizim için  çok önemli, gün içinde tansiyonumuzun düşmesini istemiyoruz. Bunun yanında birkaç tane zeytin, tahıllı ekmek tüketilmeli. Bunun yanında Ramazan pidesi yemek isteyenler için, bazı fırınlarda esmer undan yapılanları bulunuyor. Denk gelmeyebilir, ramazan pidesi yemek isteyenler olabilir, kişiye hak veriyorum. Ramazan diliminin 1/8’indeki o 1 ince dilim aslında 2 ince dilim tahıllı ekmeye eşit. Tüketim miktarına dikkat etmek lazım, özellikle kişinin kilo sorunu varsa. Bunun yanında sahurda 1-2 bardak mutlaka su içmeli. Gün içinde susuz kalmamak lazım. Kişi günlük 10-12 bardak su gereksinimini, iri yapılı biriyse 15 bardak bile olabilir. Bu su gereksinimini gün içine dağıtması gerekiyor. Bir kısmı iftarda, bir kısmı sahurda, bir kısmını ise iftarla sahur arasında içmesi gerekiyor. Yumurtasını menemen ya da omlet şeklinde yapabilirler. Kilo sorunu olanlarda omlet ve menemende ikisinde de pek yağ koydurtmama tarafındayım. Mesele menemende önce yazdan kalmış domatesi tavada pişirdikten sonra, içine çırpılmış yumurtayı koymalarını tavsiye ediyoruz. Kilo sorunu varsa yağ koymamasını tavsiye ediyorum. Sıvı yağlardan mesele zeytinyağı kullanmasını tavsiye ederim.” şeklinde konuştu.

“ET TÜKETMEK ŞART DEĞİL”

İftar için sağlıklı beslenme tavsiyeleri veren diyetisyen Günebak, et tüketmenin şart olmadığının altını çizerek “İftar açarken ben hep 1-2 tane hurmayla açılmasını tercih ediyorum. Orucu hurmayla açmak kan şekerinin yükselmesine ve iştahın bir nebze kontrol altına girmesini sağlayacak. Zeytinle açmakta gün boyu aç kalarak düşen tansiyonun dengelenmesi anlamında fayda sağlıyor. Ana yemekte ise, eğer kişilerin reflü sorunu varsa çorba içmeden başlamaları gerekiyor. Reflü sorunu varsa kişiler katı besinle oruçlarını açmaları gerekir, geri tepme ihtimali yüksek. Sakatat ve kremalı çorba haricinde geleneksel çorbalarımızdan herhangi birilerini, sebze çorbalarını, mercimek, yayla çorbaları tüketilebilir. Bunlara da besin önerileri sunuyorum. Örneğin, yaylayı pirinçle değil yarmayla yapın diyorum. Çorbalarınızı zenginleştirmek istediğinizde buna un kavurup tereyağında çorbaya meyane yapmayın da çorbaya biraz bulgur, kara buğday ya da şehriye ekleyin kıvam sağlamak adına. Ya da küçük bir patates doğrayın diyorum. Çorbadan sonra ana yemekte ise yetişkinlerin sürekli et yemesine gerek yok. Çocuklarda iş farklı. Bir yetişkin günlük protein alma ihtiyacı çocuk kadar yüksek değil. Biz et tüketiyoruz ama, hayvanın maruz kaldığı toksinleri de vücudumuza almış oluyoruz. Her gün et vermeyi tercih etmiyorum. Her gün et tüketmek isteyenler için de kırmızı et, bir gün beyaz et, bir gün balık, gibi döndürerek rotasyon yapılarak tüketilmesi gerektiğini öneriyorum. Arada kıymalı yemek ve köfte de olabilir. Et yemek şart değil. Bunun dışında mutlaka sebze ya da kuru baklagil olmalı ana öğünde. Çünkü bağırsaklarımızı destekleyeceğiz. Yanında da bir tam tahıllı besin olmalı. Bu tam tahıllı besin bulgur ya da kara buğday pilavı, suyunu çektirerek yapılmış makarna, 1-2 dilim ekmek, ya da 1-2 ince dilim ramazan pidesi gibi tahıldan zengin bir besin olmalı. Yanında da mutlaka ya ayran, ya cacık, ya kefir, ya ev yapımı yoğurt olmasında fayda var.” ifadelerini kullandı.

Oruç tutmak bağışıklık sistemini zayıflatır mı? Ramazan ayında hangi besinleri tüketmeliyiz? Sahurda ve iftarda nasıl beslenmeliyiz? Hangi besinler tüm gün tok tutar? Tatlı yerken kilo verilir mi? Hem sağlıklı, hem de kilo vermeye yardımcı tatlı tarifleri var mı? Kaç dilim Ramazan pidesi yiyebiliriz? Sürekli yumurta yemenin sağlığa olumsuz etkileri var mı? gibi sorulara yanıtlar ve daha fazlası SuperHaber YouTube kanalında!

Diyetisyen Dr. Tuba Günebak’ın açıklamalarının tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN