Özlenen ve sevilen kokular hafızayı iyileştiriyor!

Bilim insanları, koku ve hafıza arasındaki olası ilişkiyi inceleyerek, insanların hafızalarını artırabilecek yeni teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. Science Daily'nin raporuna göre, yaşlı yetişkinlerin yatak odalarında kokuyu deneyerek elde edilen verilere dayanarak yapılan deneyler, kokuyla bilişsel yetenekler arasında olumlu bir ilişki olabileceğini gösteriyor.

Son yıllarda koku araştırmaları hızla ilerlemekte olup, belirli kokuların hafıza üzerinde nasıl etki edebileceğine dair bulgulara ulaşılmıştır.

Bu keşif, invazif olmayan teknikler kullanarak hafızayı güçlendirmenin ve bunama gibi sorunları olan yetişkinler için olumlu sonuçlar doğurabilecek bir potansiyeli temsil ediyor. Yapılan bir çalışmada, katılımcılar üzerinde gerçekleştirilen koku hafızası deneyi, bilişsel kapasitede yüzde 226'lık büyük bir artışa işaret etmiştir.

Procter and Gamble tarafından desteklenen bir projede, UCI Öğrenme ve Hafıza Nörobiyoloji Merkezi, az miktarda yağ kartuşu kullanarak bu deneyleri gerçekleştirmiştir. Kokuların duygusal etkileri nedeniyle, kokunun hafıza üzerindeki potansiyel etkisi uzun süredir araştırılan bir konudur. Bazı şirketler, özlem çeken gezginler için anıları canlandıran kokulu mumlar gibi ürünler geliştirerek bu teoriyi ticari bir iş modeline dönüştürmüşlerdir.

Koku hafızası çalışmaları, katılımcıların uyurken 2 saat boyunca difüzörler yoluyla kokulara maruz bırakıldığı bir deneyi içermiştir. Bu deney, hafızayı güçlendirmenin yanı sıra daha derin ve daha iyi bir uyku sağlamış gibi görünmektedir.

Ayrıca, COVID-19'un neden olduğu koku kaybının, hafıza sorunları ve bilişsel gerileme ile ilişkilendirildiğine dair yeni kanıtlar ortaya çıkmaktadır. Araştırmacılar, bu konuda daha fazla çalışma yaparken, koku alma duyusu ile hafıza arasındaki ilişkinin daha da netleştiğini belirtmektedirler.

Koku hafızası çalışmaları, orta düzeyde demans belirtileri gösteren hastaların gün boyunca çeşitli kokulara maruz bırakılmasının hafıza ve dil yeteneklerini artırabileceği sonucuna varmıştır. Bu da, kokunun insan ruhunda daha büyük bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Bu bağlamda, günlük aktiviteler sırasında daha fazla kokuya maruz kalmak, beyindeki reseptörleri artırarak hafıza üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

Henüz hangi kokuların hafıza üzerinde en etkili olduğu derinlemesine araştırılmamış olsa da, ilerleyen araştırmaların bu konuda daha fazla bilgi sunması beklenmektedir. Bu çalışmalar aynı zamanda Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklarla ilişkilendirilen alanlarda da faydalı olabilir.

Araştırmacılar, insanların koku alma duyularının yaşlandıkça azaldığını belirtmektedirler. Diğer duyulara benzer şekilde, yaşlılıkla birlikte koku alma yeteneğini korumak için çeşitli cihazlar geliştirilmiştir. Ancak, koku alıcılarını etkileyen cihazlar henüz geniş ölçekte kullanıma sunulmamıştır.

Bu araştırmaları yürüten bilim insanları, bu konudaki farkındalığı artırmayı ve daha fazla araştırma yapmayı amaçlamaktadır. Hangi kokuların bilişsel işlevi artırabileceğine dair daha fazla bilgi edinildikçe, gelecekte tıbbi amaçlı kokuların kullanılması gibi uygulamaların geliştirilebileceği öngörülmektedir.

İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu Bakan Fidan’dan Şam paylaşımı: “Misafirperverliklerini özlemişiz” 23 Aralık 2024 akademik kadro ilanları Resmi Gazete'de!
Sonraki Haber