"Panik yapacak bir şey yok"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye'nin ilk korona virüs vakasını testlerinin pozitif çıkmasından kısa bir süre sonra düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Açıklamayı 'şeffaflık' adına sabah yerine sıcağı sıcağına yaptığını belirten Koca, bir vakanın belirlenmesinin salgın anlamına gelmeyeceğini söyledi.

Peki, bundan sonra Türk halkı yeni duruma göre ne yapmalı? Artık Türkiye'de olan virüsten korunmak için ne tür önlemler almalı?

Bu soruların yanıtlarını Habertürk'te Erdoğan Aktaş'ın hazırladığı Gece Raporu'na telefonla konuk olan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hatice Rahmet Güner verdi.

İlk vakanın hem sürpriz hem de sürpriz olmadığını ifade eden Prof. Dr. Güner,  "Bundan sonra yapacağımız bu olayı yönetmek olacaktır. Daha önce bahsettiğimiz önlemlerde bir değişiklik yok. Bu vakanın yakınları için de önlem olacaktır. Bu tek vakamız olmayacaktır. Bundan sonra hem hastayı iyi yönetmek hem de toplumumuzda gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak." dedi.

Güner, hastanın yakınları ve temas ettiği kişilerle ilgili süreci ise şöyle özetledi:

"Vakanın son zamanlarda beraber olduğu, yakın temasta olduğu kişileri buna eklemek lazım. Bu kişilerle temasa geçilerek 14 gün boyunca bu kişilerin izlem altında tutulmasını sağlamak gerekiyor. Herhangi bir şikayetleri yoksa o kişilerin evlerinde izolasyon altında tutulmaları, günlük şikayetleri var mı sorgulamalı ve bir şikayetleri olduğunda maske ile sağlık kurumuna başvurmaları. Zaten yakın temasta oldukları için de karşı tarafa bu bilgiyi vermiş olacaklar. 112 aracılığı ile yakınları da takip edilecek."

Hastalığın Türkiye'de görülmesi ile birlikte hayatımızda değişecek çok şey olmadığının altını çizen Prof. Dr. Hatice Rahmet Güner vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu:

"Eşlik eden hastalığı olan kişilerin kalabalık ortamlarda bulunmamasını öne çıkartabiliriz. Aktif insanların ilave önlemlerle donanmalarına gerek yok. Hasta iseler dışarı çıkmasınlar. Hasta değilseler işe gitmeleri gerekiyorsa el hijyenine uysunlar, ellerini ortak kullanılan yerlere dokundurduklarında ellerini yüzlerine dokunmamayı alışkanlık haline getirsinler, mümkün olduğu kadar kapalı ortamlarda, sıkışık insanlar arasında bulunmaktan kaçınsınlar. Lütfen panik yapılacak hiçbir şey yok. Olmaması beklenmezdi bunun Türkiye'de. Oldu şimdi yönetmemiz çok önemli. Toplum olarak yöneteceğiz. Bizlerde sağlık personeli olarak ayrı göreve sahibiz."