Parti binasında skandal görüntüler

Haber7 yazarı Taha Dağlı, "Diyarbakır, Haseke, Sincar yöntem hep aynı" adlı köşe yazısında, Diyarbakır'da PKK nasıl çocukları kaçırıyorsa aynısının Suriye'de hatta Irak'ta yapıldığını anlattı.

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;

Geçtiğimiz hafta Suriye’nin kuzeyinde PKK işgalindeki Haseke kentinde PKK teröristleri örgüte yeni katılan militanlarla birlikte görüntülendi.

Terör örgütünün elebaşları, terörist adaylarına “silah kullanma” dersi veriyordu.

Militan adaylarına silah nasıl kullanılır onu öğretenler, PKK’nın Suriye’deki siyasi uzantısı olan “Gelecek Suriye” adlı sözde partinin elebaşlarıydı.

Silahlı eğitimin verildiği yer ise sözde siyasi partinin Haseke’deki binasıydı.

Suriye’de PYD var ona bağlı silahlı yapı YPG var.

ABD bunları kamufle için bir de SDG adlı bir silahlı yapı daha kurdurmuştu.

PYD’nin PKK ile irtibatı ayyuka çıkınca bu kez 2018 Mart ayında Haseke merkezli “Gelecek Suriye” adlı bir de siyasi parti kurdurdu.

PKK-PYD-YPG-SDG oradan da (Syria Future Party) SFP’ye geçildi.

Teröristler yeni militanlarını örgütün Rakka’daki merkez binasıyla Haseke’deki şubelerinde kayıt altına alıyor, hatta silahlı eğitimlerini bile o binalarda başlatıyor.

ABD’ye göre bunlar siyasi parti. Yarın öbür gün Suriye’nin kuzeyinde yapmayı planladıkları terör devletinin seçimi falan olursa bunları seçime sokacaklar, siyasi parti kılıfıyla meşrulaştıracaklar.

Oysa bunlar açık açık militan kaydı, terörist eğitimi yapıyorlar.

Zorla alınan konulan çocukların beyinlerini de bu binalardaki ikna odalarında yıkıyorlar.

Sözde “askerlik” yasası diye bir işgal kanunları var.

Suriye’nin kuzeyinde işgal ettikleri şehirlerde her aile, çocuk sayısına göre en az bir gencini terör örgütüne militan olarak vermek zorunda.

Özellikle 2014’ten itibaren bu dayatmayı sadece Araplara değil kendi çizgisinde olmayan Kürtlere de yaptılar. Çocuklarının militan olmasını reddeden aileleri sürgün ettiler, çeşitli yöntemlerle cezalandırdılar.

Zeytin Dalı harekatı sürecinde Afrin’de PKK işgalinden kurtarılan Kürt anne-babalar, Mehmetçiğe teşekkür ediyordu, “çocuklarımızı kurtardınız” diye.

Çocukları elden gidenler de Mehmetçiğe yalvarıyordu “bizi kurtardınız, PKK’nın kaçırdığı çocuklarımızı da kurtarın” diye.

PKK Suriye’de militan sayısında sıkıntı yaşıyor. Silahlı yapılarının büyük bölümünde Batılı lejyonerler var. Suriyeli değiller, Kürt hiç değiller, Arapça veya Kürtçe falan da bilmiyorlar.

Oysa işgal ettikleri şehirlerde kurmayı planladıkları yeni düzen içerisinde yerel teröristlere ihtiyaçları var.

O nedenle eli silah tutan herkesi, zorla alıkoyarak ya da bir şekilde gönüllü hale getirerek, kurdukları sözde siyasi partinin binalarında “militan” olarak kayıt altına alıyor, onları silahlandırıyorlar.

Bugün Diyarbakır’da gördüğümüz çocuk kaçırma eylemlerinde PKK nasıl HDP’yi paravan olarak kullanıyorsa aynısını Suriye’de de yapıyor.

Sözde siyasi parti görünümüyle gençleri ya da çocukları terörist haline getiriyorlar.
Aslında bu yöntem sadece Diyarbakır ve Haseke ile de sınırlı değil.

Irak’ta Sincar’da da aynı düzen var.

2014 sonrası Sincar’ı ele geçirdikten sonra dağın eteklerindeki köylerde yaşayan ailelerin çocuklarını da kaçırıp, silahlandırdılar.

Sincar’da nüfus Ezidi olduğu için sırf kaçırdıkları Ezidi gençlerden oluşan ve adına da YBŞ dedikleri PKK’ya yeni bir silahlı terör örgütü kurdular.

Tıpkı Diyarbakır’da HDP ile, Haseke’de SFP ile yaptıkları gibi Irak Sincar’daki yapılanmalarında da PADE adlı sözde siyasi partiyi paravan olarak kullanıyorlar.

Bu örgüt sayesinde hem seçimlere girebiliyor hem de yine bu örgütün siyasi kılıfından istifade ederek, militan kayıtları yapabiliyorlar.