Peygamber soyundan geldiğini iddia ederek kanını içirdi!

Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 27 kişinin dolandırıldıklarını iddia ederek şikayetçi olduğu öğrenildi. İddianamede tutuklu olarak yargılanan Sibel G.’nin dört halife ve ermiş kişiler ile görüştüğünü, kanının şifalı olduğunu, görünmeyen varlıklarla bağlantılarının olduğunu söyleyerek şikayetçileri ikna ettiği, enjektör ya da tabak içindeki kana yüzük bandırarak mağdurların vücutlarına sürdüğü, seanslar karşılığında para aldığı, sıkıntıların giderilmesi amacıyla kurban kesileceğini ve bu doğrultuda para vermeleri gerektiğini söylediği, bu yılla dini inançların sömürüldüğü ve nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiğinin anlaşıldığı ifade edildi.

İddianamede sanık Sibel G.’nin oğlu Hamza G. ile birlikte hareket edip kendisinin peygamber soyundan geldiğini söyleyerek tedavi etmeye çalıştığı belirtilerek, "Mağdurlar Sevim D. ve Beyzat D.'nin evli oldukları, şüpheli Sibel G. ile tanıştıkları, Sibel'in kendisinin peygamber soyundan geldiğini, mübarek insan olduğunu, hastaları iyileştirdiğini, büyüleri çözdüğünü beyan ettiğini ve Sibel G.'nin oğlu tutuklu sanıklardan Sadık Hamza G.'nin bu sırada Sibel G. ile eylem ve fikir birliği içinde olduğu anlaşılmıştır. Mağdur Sevim D. ve Beyzat D., 2013 yılında şüpheli Sibel G. ile tanıştıktan sonra kendilerinin rahatsızlığının bulunduğunu söyledikleri, şüpheli Sibel G.'nin evli çifte seccade üzerinde durmasını söyleyerek sözde seans uyguladığı, seanslarda yumurta kırdığı ve elinde mühür dediği küçük bir cisimle karınlarına ve sırtlarına dokunduğu, 'sizde büyü var, onu çözeceğiz' dediği, çamaşır leğeninde kum birikintisi ve koyun kafatası ile kemiklerinin bulunduğu, bu alanı göstererek 'çivileri sökerek sizi bu büyüden kurtaracağım' dediği, kendilerinden seans karşılığında para aldığı anlaşılmıştır" denildi.

“YAŞAM KOÇUYUM, BENİM İŞ YERİME GELEN HASTALARA TERAPİ YAPIYORDUM”

Peygamber olduğunu söyleyerek nitelikli dolandırıcılık yaptığı iddia edilen Sibel G. ise ilk ifadesinde suçlamaları reddederek, "2014 yılında almış olduğum eğitime istinaden yaşam koçu olarak çalışıyorum. Yaşam koçuyum. Benim iş yerime gelen hastalara bir nevi terapi yapıyordum" dedi.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, sanıkların "dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık" suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları istenildi.