PKK, iş adamını kaçırıp fidye istedi
PKK, ticaret yapmak için Irak’a giden iş adamı E.U.'yu kaçırdı, 300 bin dolar fidye istedi. Hainler, paranın 53 bin dolarını bulabilen işadamı çırılçıplak soyup fotoğraflarını çekti. İşkenceye maruz kalan adam parayı bulunca serbest kaldı.
Sabah'ın haberine göre; Kapalıçarşı'da köklü kuyumcu esnaflarından birinin oğlu olan E.U., ticaret yaptığı yabancı uyruklu M.M.Ö. ile Irak'a gittiği sırada PKK terör örgütü mensupları tarafından kaçırıldığını ileri sürdü. M.M.Ö.'nün de ortak olduğu iddia edilen plan dahilinde genç işadamından 300 bin dolar fidye istendi. 53 bin dolarını bulabilen işadamı çırılçıplak soyularak fotoğrafları çekildi ve işkenceye maruz kaldı. Parayı teslim ettikten sonra serbest bırakılan genç adama şantaj devam ederken E.U., olayla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundu.
"GÜVENİMİ KAZANDI"
Mağdur E.U., savcılıkta verdiği ifadesinde başından geçen olayları şu şekilde anlattı: "Kapalıçarşı'da köklü ve eski kuyumcu esnaflarından birinin oğluyum. M.M.Ö. isimli şahıs yaklaşık bir ay önce benim işyerime geldi. Benim ile ticaret yaparak güvenimi kazanmaya başladı. İşyerime sürekli gelmeye başladı. Varlıklı olduğumu anlayıp ortak ticaret yapmayı teklif etti. Çok kez görüştük, yurtdışından gelen şüpheliyi Türkiye'de ağırlamaya başladım. Sonrasında ortak olduk ve sorunsuz işleri yürüttük.
"ARACIN ÖNÜ KESİLDİ, PEŞMERGE KIYAFETLİLER İNDİ"
Şüpheli bir süre sonra beni bir işin ayrıntılarını görüşmek için Irak'ın Süleymaniye şehrine davet etti. Ben de aramızdaki ilişkiye güvenerek 22 Mart günü şüpheli ile birlikte Süleymaniye'ye gittim. Oraya gittiğimizde bir seyyar satıcıdan yemek yedik. O seyyar satıcı gideceğimiz yere bizi bırakmak üzere aracına çağırdı.
"PKK'LIYIZ, 300 BİN DOLAR VER"
Burada PKK terör örgütü mensubu olduklarını, onlara 300 bin dolar para vermemi istediler. Böyle bir paranın bende olmadığını, bulmak için zaman vermelerini istedim. Şüpheliler hemen para veremeyeceğim için beni çırılçıplak soyup eziyet ettiler. Özellikle bel altı bölgeme vurarak beni falakaya yatırdılar. Yapılan eziyetlere dayanamayarak korku içinde bir miktar para bulabileceğimi söyledim. Bunun üzerine şüpheliler bana telefon verdiler ve parayı bulmamı istediler. Ben de işyerinde çalışan Ö.A.'yı aradım. Zor durumda olduğumu anlatıp para bulmasını istedim. O da aynı gün 53 bin dolar buldu ve şüpheli M.M.Ö.nün aradığı kişiye parayı teslim etti.
İŞKENCE YAPIP FOTOĞRAFLARINI ÇEKTİLER
Şüpheliler eziyet ettiği sırada beni çırılçıplak soyarak fotoğraflarımı çektiler. Önüme uyuşturucu maddeler koyarak, elime içinde mermi olmayan silah vererek fotoğraflarımı çektiler. Parayı ödemezsem bu fotoğrafları emniyete vereceklerini ve yayacaklarını söyleyerek tehdit ettiler.
Parayı aldıktan sonra bana eczaneden merhem aldılar ve sürerek tedavi ettiler. Gözlerim bağlı bir şekilde araca bindirip şehir merkezine götürdüler. Burada M.M.Ö. beni aldı yemeğe götürdü ve sonra bir eve gittik. Burada 3 koruma bizi bekledi. Ertesi gün yani 24 Mart günü Süleymaniye'ye gittiğim ve kaçırıldığım gün benden aldıkları telefonumu ve pasaportumu bana vererek serbest bıraktılar. Cebimdeki bin doları da aldıkları için biletimi ablama aldırdım.
TEHDİTLER DEVAM EDİYOR
İstanbul'a döndükten sonra şüpheli beni aramaya ve tehdit etmeye devam etti. Can ve mal güvenliğimin olmadığını düşünüyorum. Beni arayıp artık silahlar konuşacak dedi ve tehdit etti. İzah ettiğim bu eylemler nedeniyle şüpheli M.M.Ö. ve diğer şüphelilerden şikayetçiyim."