PKK'nın yenilgisi mi, Kürtlerin yenilgisi mi?

Bu sabah 08:30'da Afrin'in düşmesi ile Kürtlere dayatılan ve bir nevi tarihsellik kazanan "şiddetin tek yol olduğu" efsanesi son buldu.

PKK'nın herkesi şiddet üzerinden yargıladığı ve Kürtleri "ya şiddet ya da ihanet" çemberinde tutuğu bir dönemin sonuna gelmiş bulunmaktayız.

2015 hendek yenilgisini, dışarıdaki "kazanımları" göstererek telafi etmeye çalışan PKK aklının artık siddet ve terörizmle kendisini Kürtlere dayatma imkanı çözülmeye başlamıştır.

"Kürtlerin hak ve özgürlük arayışı ancak daha çok şiddetle mümkün olabilir" stratejisi 18 Mart itibariyle ölmüştür!

Bu coğrafyada Kürtlere dayatılan "ölmeden hiç bir hak elde edemezsiniz" efsanesi artık geçerliliğini yitirmiştir.

Afrin'in düşmesi ile beraber bu sorgulama hızla yayılacaktır.

Burada iki tavır belirleyici olacaktır.

Afrin'in düşmesi;

1. "PKK'nın yenilgisi" olarak mı okunacak?

2. Yoksa kaba bir milliyetçi rüzgarla "Kürtlerin yenilgisi" olarak mı okunacak?

Eğer PKK şiddetinin yenilgisi ve Kürtlerin şiddet dışında çözüm arayışlarına imkan veren bir okuma olursa bu durum Türkiye'de ve bölgede yaşayan herkes için yeni bir başlangıç olur.

Yok eğer "Kürtlerin yenilgisi" olarak değerlendirilir ise bu çok ciddi tarihsel bir travmaya sebep olur.

Umuyor ve diliyorum.

Bu saaten sonra yazılan ve konuşulan dil "PKK'nın yenilgisi" olarak görülür.

Tüm yazılarını göster