"PKK/PYD'nin kaçacak yeri kalmadı!"

Ordumuz çok kısa bir zaman içinde Fırat’ın doğusundaki terör yapılanması PKK/PYD’ye karşı askeri operasyon düzenleyecek. 

2003 yılında PKK silahlı terör örgütünün Suriye yapılanması olarak kurulan PYD kısa sürede batının bölgedeki taşeronluğunu üstlenerek aldığı lojistik, eleman ve eğitim desteğiyle mini, görece düzenli bir terör birliğine dönüştü. PKK ile halen ast üst, eleman/ malzeme geçişgenliği ve eylem birliği bağını koruyan PYD, destek aldığı batılı ülkelerin ve özellikle ABD’nin yeni silah deneme laboratuarı olma özelliğiyle de öne çıkıyor. Tırlar dolusu aldığı yardımın mahiyeti cıvatasına kadar deşifre edilmiş durumda, deşifre edilmese de durum değişmez neticede çatışmaları silah kazanmaz, insan kazanır.   PYD/YPG: FETÖ firarilerinden, Fransız Lejyonerlerine, Özel Güvenlik Şirketi adı altında uluslararası arenada boy gösteren özel askeri şirketlerden, Haç ve Gül şövalyeliğini devam ettiren radikal Hıristiyan tarikat mensuplarına kadar yedi düvelden gelen maceraperestin içine atıldığı bir çuval halini almış durumda. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi: Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela…

 Düşüncenin ve vakaların yazı ile kayıt edilmesinden bu yana tarihte asker, ordu ve savaş denilince ilk akla gelen Türk’tür. Türk Ordusu’nun onbinlerce yıllık askeri tecrübesi ve kabiliyeti modern dünyanın harp okullarında ders olarak okutulmaktadır. Dünya savaş tarihinden Türk’ü çıkarırsanız geriye hiçbir şey kalmaz. Şehit olarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed ( SAV ) ‘ e komşu olmak için birbiriyle yarışan bir ordunun karşısında tunçtan dağ olsa erir gider. Türk’ün girdiği savaşın sonucu başından bellidir. Allah Ordumuzu muzaffer ve daim eylesin İnşallah. 

Ordumuzun PKK/PYD-YPG silahlı terör örgütünü Fırat’ın doğusundan temizlemek için yapacağı harekâtta mevzi direnişiyle karşılaşmayacağı açık. Türk Ordusunca karşı Ekim 1992/ Şubat 1993 ‘de Irak’ın Kuzeyine yapılan operasyonlara karşı mevzi savaşına yeltenen PKK cepheye sürdüğü teröristlerin tamamının imha edildiğini umarız unutmuştur da önümüzdeki operasyon kısa sürede biter. 

 PKK/PYD-YPG’ye karşı yapılacak operasyonla ilgili ana akım medyada ve sosyal medyada yüzlerce yorum ve değerlendirme var. Aslında söylenecek herşey söylendi. Taktik alanda yapılan tüm değerlendirmeler örgütün konuşlandığı yerlerde yapacağı asimetrik hamlelere Ordumuzun nasıl karşılık vereceği eksenli ve gereksiz. Gereksiz çünkü değerli enerjimizi olmayacak şeyler üzerinde harcıyoruz. PKK/PYD-YPG Ordumuza direk olarak tek bir hamle yapacak kabiliyete sahip değil; Türk Ordusu sınırı geçme iradesini ortaya koyarak birlikler kışlalardan çıktığı anda Suriye’de bir tek ABD ve AB unsuru kalmayacaktır. PKK/PYD-YPG ise her zamanki gibi Türk askerinin önünden kaçmak için geciktirici taktik hamlelerle tabanı yağlamaya çalışacaktır. Doğu ve güneydoğuda kırk yıla yakındır yapılan arazi operasyonlarında üzerine gelen askerle bulunduğu yeri koruyarak çakılı çatışan bir tek PKK’lı grup olmamıştır. Ya dağdaki deliklere girerler ya da gurup içindeki en zayıflarını bir taşın arkasına bırakarak, o gözden çıkarılmışın askerimize atış yaparak oyalamasını fırsat bilip kaçarlardı. Anadolu’da bir laf vardır: ‘’Dala bakan keçinin ağaca çıkan oğlağı olur.’’ PKK/YPG’ nin oğlağı PYD/YPG’den  kaçmaktan başka bir hareket beklemek hayalcilik olur.

Terör operasyonlarında kabul edilebilir riskler önceden hesaplanır ve buna göre davranılır. EYP, dron, çukur, barikat, meskûn mahallerde bir iki bırakılmış sakat, hasta terörist ordumuzun karşılaşacağı bazı risklerin başında geliyor. Fakat bu operasyonun en önemli ve büyük özelliğiyse artık PKK/PYD’nin kaçacak yeri kalmamış olması; miladi bir olay yaşayacağız, PKK tüm silahlı unsurlarını bir daha toparlanamamak üzere kaybedecek. Modern terör tarihinde ilk kez bir terör örgütünün silahlı unsurlarının topyekûn yok olduğunu içimizin yağları eriyerek seyredeceğiz. Kaçacak yerleri yok, yüz buldukları batı Türk Ordusunu çok iyi tanıyor ve önünde durulamayacağını biliyor. PKK ilk kez yalnız hatta yapayalnız, ortağı FETÖ eskisi gibi manipülasyonlarla başlayan operasyonları tam bam telinde durduracak güce sahip değil; şartlar olgunlaştı, deniz duruldu şimdi sıra avlanmaya geldi. İçerde PKK’nın siyasi kanadından feryat figan haykırışlar geleceği muhakkak, Ordumuz sınır ötesinde haini önüne katmış kovalarken içerde feryat edecek ‘’diğerlerini’’ de bir kenara not etmekte fayda var. Kim Hindu, kim yamyam kim bilmem ne bela bilelim fena mı?