Pornografik şiddet ve terör!

Terör ve güvenlik uzmanı Hacı Murat Dinçer, SuperHaber'e yazdığı yazısında şiddetin iletişim araçlarında tüm çıplaklığıyla sunulmasına tepki gösterdi. Dinçer, "Bu şiddetin pornosudur. Şiddet izleyici açısından adeta bir uyarıcı rolü görür, kitleler bir süre sonra şiddet içeriğinden zevk almaya, olayları şiddet eksenli tanımlamaya başlar." ifadelerini kullandı. İşte o yazı...

Londra’da herhangi bir metro istasyonunda bomba patladığında televizyon ekranlarında sadece olay yerindeki polis şeritlerini ve sağa sola koşuşan turuncu yelekli insanları görürsünüz. Bu New York, Paris, Berlin, Madrid gibi gelişmiş dünyanın diğer megapolleri için de geçerlidir. Ne bir ceset ne bir yaralı ne de tahrip olan bir bina ekranlara yansımaz. Kural budur istisnalar bazen kaideyi bozar. 11 Eylül gibi çığırından çıkan ve otoritenin yok olduğu eylemler işin istisna kısmıdır. 

Şiddeti iletişim araçlarında tüm çıplaklığıyla sunmak izleyenleri duyarsızlaştırır ve hatta zevk almasına bile neden olabilir. Bu şiddetin pornosudur. Şiddet izleyici açısından adeta bir uyarıcı rolü görür, kitleler bir süre sonra şiddet içeriğinden zevk almaya, olayları şiddet eksenli tanımlamaya başlar. Buradaki seçimlilik hali şiddetten zevk almanın haklılığını ortaya koymaz. Şiddet neticesi ölen, yaralanan, uzuv kaybı yaşayan, kanayan kim olursa olsun bunu izlerken zevk almak hastalıklı bir ruh halidir. 

Kitle iletişim araçları hızla değişiyor. Sosyal medya ana akım medyanın yerini almak üzere. 

İnternette kimliğinizi ve bulunduğunuz yeri saklayarak paylaşımlarda bulunmak oldukça basit. Sosyal medyanın başarı kıstasları 20.yüzyılın klasik iletişim araçlarından televizyon ve gazetelere nazaran çok farklı; ne kadar takipçiniz ve beğeneniniz varsa o kadar geçerli akçesiniz. Ülkemizde 14-25 yaş aralığının güncel haberleri sosyal medyadan takip ettiği söyleniyor. Öte yandan yeni bir meslek dalı olan YouTuber akımının ülkemizdeki ‘’hit’’lerinin milyonlarca takipçisi olması, paylaşım içeriklerinin takipçilerin ilgisini çekecek hassaslık ve bir o kadar da ( bana göre) saçma sapan seçilmesi sosyologların belki de psikiyatrların konusu. Olayı ‘’terör propagandası’’ açısından ele aldığımızdaysa muhtemel tehlike çok büyük.  

Bir terör örgütü olarak uyguladığınız şiddetin tek amacı vardır: Mesaj vermek. Bu mesaj hem istismar ettiğiniz kitlenizi hem de korku ve yılgınlık yaratmak istediğiniz toplumun diğer katmanlarını hedef alır. Eskiden terör örgütleri ya terörle mücadele birimlerini telefonla arayarak ya da kendi tandanslarındaki mevkutelerde yayınlayarak eylemleri üstlenirdi. Şimdiyse tweet atıyorlar. Bir terör örgütünün yaptığı eylemden sonra varlığını hissettirmek için propaganda yapması tipik bir davranıştır. 

Terörle uzaktan yakından ilgisi olmayan ve keza tam tersi Vatan, Millet, Bayrak hassasiyeti bulunan iyi niyetli sosyal medya kullanıcılarının sırf haber verme refleksiyle yapmış oldukları bazı paylaşımlar terör örgütlerinin ekmeklerine yağ sürmekte, eylemlerini duyurdukları kitleyi üçe beşe katlamaktadır. Bunun yanı sıra şiddeti gerek fotoğraf gerekse de video şeklinde yalın çıplakla paylaşmak şiddet pornografisini kullanarak varlığını hissettirmek isteyen terör örgütlerinin kendi imkânlarıyla ulaşamayacakları bir propaganda başarısına yol açmaktadır. Kan, şiddet, dehşet, korku, ceset, kopan insan uzuvları terör örgütlerinin amaçlarına ulaşmak için kullandığı araçlardır. Terör; şiddet sarmalına muhatap olan kişi veya kişilerin kim olduğuyla ilgilenmez, her ölümü bir propaganda aracı olarak kullanır. PKK silahlı terör örgütünün yakın zamanda icra edilen meskûn mahal operasyonlarında katlettiği sivil ve masum vatandaşların katline müsebbip olarak Devlet güçlerini gösteren fotoğrafları sosyal medyada paylaşarak Devlet aleyhine propaganda yapmış olması yapısının doğal bir sonucuyken aynı konunun sanki Devlet yanlısıymış gibi görünen ancak FETÖ kontrolünde olduğu çok sonra ortaya çıkan sosyal medya hesaplarında paylaşılmasının ortaya çıkardığı tahribatın aşılabilmesi oldukça zor olmuştur.  

Diğer yandan; sosyal medyada paylaşılan terörist leşlerine de dikkat çekme gerekliliği kocaman bir paradoks olarak ortada durmaktadır. Riskli bir konu olsa da birkaç kelam etmekte fayda mütalaa ediyoruz. Avcının avıyla oynama refleksiyle ortaya çıkan bu gerçeklik çoğu zaman bağrı yananların yüreğine bir soğukluk verse de olayı pragmatist açıdan ele alırsak; son tahlilde bu fotoğraflar terörle mücadeleye, canını ortaya koyarak mücadele eden asker ve polise hattı zatında uluslararası arenada Devletimize zarar verme riski taşımaktadır. 

Terörle mücadele: hukuk ve insan hakları ekseninde her canlının olduğu kadar ölünün de sahip olduğu kanuni haklar kapsamında yapılmalıdır. Ölüye eziyet ne insani ne de İslami’dir. Türk Milleti’ne, Türk Vatanı’na, Türk Bayrağı’na göz dikenin katli vaciptir, takipçi ‘’like’’’i için deşifresi değil. Ne demiş atalar : ‘’ Kol kırılır yen içinde kalır.’’ 

Zara Kasım indirimleri ne zaman? Zara Black Friday ne zaman başlayacak 25 Kasım Pazartesi Okullar Tatil Mi? İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa Survivor 2025'in ilk yarışmacısı belli oldu! İşte o isim...
Sonraki Haber