Portekizliler Hazreti Muhammed'in naaşını çalacaklardı!

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, bugünkü yazısında İslam Tarihi'nde az bilinen bir olayı kaleme aldı. Kutsal toprakların 16'ncı yüzyılda büyük bir tehlike atlattığını anlatan Bardakçı, "Portekizli bir amiral, Medine’ye girerek Hazreti Muhammed’in kabrini Avrupa’ya kaçırmaya kalkışmıştı!" dedi. İşte o tarihi hadise ışığında Murat Bardakçı'nın yazısı...

Ünlü gazeteci, yazar ve televizyon programcısı Murat Bardakçı, Habertürk'te yayınlanan bugünkü yazısında Hazreti Muhammed'in naaşını çalmaya çalışan Portekizli bir amiralin hikayesini kaleme aldı.

İşte Murat Bardakçı'nın o yazısı:

Oruçlu olan okuyucuya bir anlığına da olsa hoş vakit geçirtebilmek maksadıyla Ramazan boyunca Pazar günleri tarihî konularda ve özellikle de din ile alâkalı tarihî bahislerde birşeyler yazmak doğru olur diye düşünürüm…

Bugün böyle yapacak ve İslâm Tarihi’nde az bilinen bir hadiseye, Hazreti Muhammed’in mübarek naaşının bundan beş asır önce karşı karşıya kaldığı tehdide ve bu tehdidi ortadan kaldırmış olmamıza temas edeceğim…

Kutsal topraklar 16. yüzyılda büyük bir tehlike atlatmış ve Portekizli bir amiral, Medine’ye girerek Hazreti Muhammed’in kabrini Avrupa’ya kaçırmaya kalkışmıştı!

Osmanlı Beyliği’nin yeni kurulmuş olduğu 14. asrın ilk yıllarında, İslâm’ın kutsal topraklarına merkezi Kahire olan ve Haçlılar’ı Ortadoğu’dan atan güçlü Memlük devleti hakimdi. Memlükler kuvvetli bir kara ordusuna sahip olmalarına rağmen, denizcilikte zayıf kalmışlardı.

Doğu’ya uzanan ticaret yollarını ellerine geçirmeye çalışan Portekizliler, Memlükler’in denizcilikteki bu zaafından istifade ederek Arabistan Yarımadası’nda stratejik mevkiler elde etmeyi başardılar. Portekizli komutan Alfonso d’Albuquerque, 1513’te daha da ileri giderek Hazreti Muhammed’in Medine’deki mezarını Hristiyan topraklarına kaçırmak gibi hain ve sinsi bir plân kurdu. d’Albuquerque’in gerekçesi, Memlükler’in Kudüs’teki kutsal yerleri ziyaret eden Hristiyanlar’dan vergi almalarıydı.

Ama, Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık ve Reydaniye muharebelerinin ardından Memlükler’i tarih sahnesinden silmesi ve Osmanlılar’ın Ortadoğu ile kutsal topraklara hakim olmaları bu plânı bozdu.

Portekizliler 15. yüzyılın sonlarında Ümit Burnu’nu dolaşarak Hint Okyanusu’na ulaşmış ve gözlerini Arabistan’a dikmişlerdi. Memlük Devleti, Cidde’ye çıkan ve hattâ Mekke ile Medine’yi bile tehdit eden Portekizliler’in ilerleyişini bir türlü durduramıyordu.

Hint Okyanusu’ndaki Portekiz donanmasının kumandanı olan Alfonso d’Albuquerque, cür’etli plânını işte bu sırada hazırladı. Niyeti sadece Peygamber’in kabrini çalmak değil, İslâm’ın kutsal topraklarını Müslümanlar’ın elinden almak ve Müslümanlar’ın tamamını o topraklardan sürmekti.

DOKTORA TEZİNDE ANLATILANLAR…

d’Albuquerque’in plânı, Muhammed Yakub Mughul’un doktora tezi olan ve 1974’te Prof. Halil İnalcık’ın sunuş yazısı ile yayınlanan “Kanuni Devri: Osmanlılar’ın Hint Okyanusu Politikası ve Osmanlı-Hint Müslümanları Münasebetleri. 1517-1538” isimli eserinde şöyle anlatılır:

“…Hindistan’daki Portekiz sömürgelerini muhafaza etmek ve kuvvetlendirmek için başka bölgeler işgal edilecek, denizlere hâkim olmak maksadıyla Hürmüz Boğazı elde tutulacak, Kızıldeniz’de hakimiyet kurmak amacıyla Aden’e girilecekti. Nil Nehri’ne yeni kanallar açılarak sulun yolu değiştirilecek, böylelikle Mısır’a büyük zararlar verilecek ama çok daha önemlisi, Hazreti Muhammed’in Medine’deki mezarı kaçırılıp bir Hıristiyan memlekete götürülecekti.

Portekizli komutan, plânını tatbik için 1513’te harekete geçti, birçok Müslüman toprağını işgal etti ve amacına ulaşmasına Osmanlılar engel oldular. Yavuz Sultan Selim’in başında bulunduğu Osmanlı ordusuyla Memlükler arasında 1516’nın 2 Ağustos günü Halep yakınlarındaki Mercidabık bölgesinde yaşanan savaş Osmanlı tarafının galibiyetiyle bitince Mısır ve Suriye Yavuz’un eline geçti, İslam'ın kutsal toprakları da kısa bir zaman sonra yine Osmanlılar’ın kontrolü altına girdi.

Bu gelişmeler, Hindistan’a uzanan ticaret yollarının önemli bir bölümünün Osmanlılar tarafından hakimiyet altına alınması demekti. Arabistan Yarımadası’ndaki Portekiz ilerlemesi de böylelikle durduruldu, Hindistan’dan Avrupa’ya yapılan mal akışı Türkiye üzerinden sürdürülür oldu ve Alfonso d’Albuquerque’in korkunç plânı da bir hayal olarak kaldı”.

Bundan beş asır önce atlattığımız tehlikenin büyüklüğüne bakın!

Hazreti peygamberin cenazesini çalma plânları yapan Portekizli Amiral Alfonso d’Albuquerque.

Medine, 20. yüzyılın başlarında böyle idi…

Deniz ulaşımına fırtına engeli! İşte iptal edilen seferler Greeicy Rendon evli mi? 22 Kasım Cuma borsa haftanın son gününü değer kazancı ile tamamladı!
Sonraki Haber