Prekarya ne demek? Ne anlama gelir?
Prekarya, modern iş gücünde giderek daha fazla karşımıza çıkan ve ekonomik güvencesizlikle karakterize edilen bir toplumsal sınıfı tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Bu kavram, genellikle sürekli iş güvencesi olmayan, düşük ücretli, geçici veya yarı zamanlı işlerde çalışan bireyleri ifade eder. Prekarya kavramı, Fransızca "précarité" (güvencesizlik) ve İngilizce "proletariat" (işçi sınıfı) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir ve neoliberal ekonomik politikaların, küreselleşmenin ve teknolojik gelişmelerin iş gücü üzerindeki etkilerini açıklamak için kullanılır. Prekaryanın üyeleri, genellikle istikrarsız çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalır, iş güvencesinden yoksun olur ve sosyal haklar açısından büyük belirsizlikler yaşarlar. Bu sınıf, eğitimli bireylerden vasıfsız işçilere kadar geniş bir yelpazeyi kapsar, ancak ortak noktaları, gelirlerinin düzensiz olması ve iş hayatlarında sürekli bir belirsizlik içinde olmalarıdır.
PREKARYANIN ORTAYA ÇIKARDIĞI SORUNLAR NELERDİR?
Özellikle genç nesiller arasında yaygın olan bu durum, sadece ekonomik güvensizliği değil, aynı zamanda toplumsal dışlanmayı ve psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir. Prekaryanın yaşadığı güvencesizlik, işsizlik korkusu, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği, barınma sorunları ve sosyal haklardan yararlanamama gibi konuları içermektedir. Sonuç olarak, prekarya, geleneksel işçi sınıfından farklı olarak, iş gücünde yeni bir belirsizlik ve güvencesizlik hali yaratan bir sınıf olarak kabul edilir. Bu sınıfın yükselişi, iş gücü piyasasında önemli sosyal ve politik değişimlere yol açmakta, sendikaların zayıflaması ve sosyal adaletsizliğin artması gibi sonuçlar doğurmaktadır.