'AŞIYI KABUL ETMEYEN KENDİ ÖLÜM KARARINI VERMİŞ OLUR'
Bir yıla yakın süredir tüm dünya ile birlikte Türkiye de koronavirüs salgını ile kaotik bir süreç yaşıyor. Küçücük bir virüs yarattığı sonuçlarla hayatımızı esir almış durumda. İnsanların birbirine şüphe ile baktığı, temizlik ve hastalık kaygısının had safhaya ulaştığı, kısıtlamalarla sosyal yaşamın köreldiği bu süreçte akıl sağlımız da ciddi zarar gördü. SuperHaber röportaj editörü Hülya Okur, Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli’ye koronavirüs salgının ruh sağlımıza verdiği zararı sordu…
Koronavirüs korkusunu artık iliklerimize kadar hissetiyoruz. Bir yanda maskeli-mesafeli bir yaşam öte yanda ölümle sonuçlanabilecek bir salgın. Mevcut kaygılarımızı bile perdeleyen bir korku tünelinden geçiyoruz tüm dünya ile birlikte. Hangi kapının arkasından, hangi nefes alıştan hastalıkla yüzleşeceğimizi bilmeden geçen bir yıldan hasarsız geçen yok gibi.
Kimi bizzat hastalıkla tanışırken, kendilerini bugüne kadar koruyabilenler içinse sadece bir heyula değil koronavirüs. Bir şekilde hepimiz salgının mağdurları durumundayız. Oysa bir yıl önce özgürdük. Maskeleri ruhumuza giydirsek de yüzümüz apaçık ortadaydı. Kaygılarımız kişiliklerimizle sınırlıydı. İstediğimizle yakınlaşıyor, istemediğimize mesafe koyuyorduk. AVM’ler, kafeler, barlar hatta sokaklar bizimdi alabildiğine. Ve bir yıl önce hayatımıza giren koronavirüs ile peş peşe hepsini kaybettik. Üstelik elimizde kalan akıl sağlımızı da yitirmekle yüz yüzeyiz.
Kabus gibi üzerimize çöken salgına yakalanmamak için ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Ve elimizdeki tek çare gibi gözüken aşı hale tümümüzü birden kucaklayacakmış gibi de görünmüyor.
Peki, akıl sağlığımızı kaybetmeden bu süreci atlatabilecek miyiz? SuperHaber röportaj editörü Hülya Okur, Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli ile salgının ruh ve akıl sağlığımıza etkilerini konuştu. Okur, maskeli mesafeli sürecin ne tür sosyal ve psikolojik süreçleri tetikleyeceğini, sosyal bir varlık olan insanoğlunun ruhsal travmasının nasıl önleneceğini, çocuklarda ve gençlerde ileride ne tür travmaların görüneceğini, aşıya olan güvensizliklerin perde arkasını ve sonuçlarını sordu, ünlü psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli yanıtladı.
İşte, Hülya Okur’un Prof. Dr. Arif Verimli ile gerçekleştirdiği söyleşiden öne çıkan başlıklar…
“Pandemi benim için ilk canlı örnek oldu”
“Görünmez bir virüse karşı tedbir almak korkunçtu”
“Denetleme sosyal ortamda ve içinizi denetlemekle başlıyor”
“Duygu, düşünce, davranış aktiviteleri beynin bir ürünüdür”
“Hastalık beynin biyolojik rahatsızlıklarıyla ortaya çıkar”
“Ruh sağlığı tedavisinde 70 yıl her şeydir”
“Son 70 yılda korkunç ilaç keşifleri yapıldı”
“Psikiyatrik ilaçlar ortalama yaşın yükselmesine katkı verdi”
“İlaçların keşfiyle insanın canına kıyması da azaldı”
“Psikoterapilerin de katkısı var ama ilaç her şeyin başı”
“Küçücük virüs hayatımızı tehdit eder hale gelince kaçınma davranışı başladı”
“Obsesyon denilen temizlik hastalığını bugünlerde daha hoş karşılamaya başladık”
“Temizlik hastalığı pamdemiyle gelmişse tedavi etmiyorum, geçecek diyorum”
“Sarılma, öpüşmeyi ortadan kaldırınca hiç bir şey olmadığını gördük”
“Hayatımıza uzun süren bir ara vermek gibi”
“Pandeminin başında insanlar hafife aldı”
“Psikiyatrist sorunlar en fazla bugünlerde yaşanmaya başlandı”
“Pandemi sürecinde psikiyatrik hastalar ihmal edildi”
“Psikiyatrik hastalar toplum içinde kaynadı gitti”
“Toplumun %25’i göz ardı edildi”
“Kovid pandemisinin tehlikesi, psikiyatrik hastadan büyük gözüktü”
“İnsanlar Kovid’i küçümsediler”
“Ebola, sars gibi hastalıkların bölgesel kalması bize gelmez kanaatine yol açtı”
“Salgınla ilgili daha iyi bir propaganda sistemi uygulanabilir”
“Bilgi düzeyi ortalamanın altında bir nüfusumuz var”
“Ben inançlıyım bana dokunmaz tarzında davranışlar var”
“Modern, çağdaş bilgiden yoksunuz”
“Aşıya olan güvenim, pozitif bilime olan inancımdan”
“Sağlık Bakanlığının bilim kurulu halklarını düşünmüyorlar mı?”
“Sayın Bakan bir can kaybından canı yanan insan evladı değil mi?”
“Aşıyla ilgili çip, dna gibi haberler uyduruk”
“Kapitalizm üzerinden aşı karşıtlığı mantıklı gibi ama ulaştığı nokta yanlış”
“Canlarımız gittikçe kapitalizm fikrinin ne kadar yanlış olduğunu göreceğiz”
“Virüsün çıktığı ülke kapitalist bir ülke miydi de bütün dünyaya yayıldı?”
“Çin aşısını çekinmeden rahatlıkla yaptıracağım”
“Çin komünist rejimle karmaşık model sunan bir ülke”
“Bilim hiç bir zaman siyasal rejimlerin destekleyicisi olamaz”
“Aşının bulunmadı ekip işi, bireyin adı bile geçmiyor”
“Aşı karşıtlarını karşıma alır, güzel güzel ikna etmeye çalışırım”
“Modern tıpta insan kendi ölüm kararını veremez”
“Aşıyı kabul etmeyen kendi ölüm kararını vermiş oluyor”
“İnsanın kendini öldürme hürriyeti yoktur”
“Birileri kurallara uymama noktasında son derece meşhurlar”
“Kurallara uymamak kişilik bozukluğudur”
“Mikrop taşıdığını bile bile söylemeyenler, etrafa silahla ateş etmiş gibiler. Bunun aslı toplu katliam”
“Çocuklar maske takmak konusunda büyüklerden daha ciddiler”
“Doğru olan kuralları öğrenmek çocuklar için iyi oluyor”
“O kadar karamsar değilim”
“Hastalarım ‘Hocam beterin de beteri var şükür’ diyorlar”
“Kısıtlılıktan anormal tepki çıkartmak kendisini denetleyememekle eşit”
“65 yaş kısıtlamaları daha iyi sunulabilirdi”
“Evet çok çalıştık ama her şeyi de doğru yapıyor değiliz”
“Kısıtlama konusunda daha basit sloganlar kullanılabilirdi”
“Pandemi başta yardımcı hizmetler ve sağlık çalışanlarını çok etkiledi”
“Kırmızı Oda dizisi bir film, kurgu”
“Kırmızı Oda bir psikiyatri uygulamasını asla yansıtmıyor”
“Toplumda o psikiyatrist hizmetleri bekleyenlerin sayısı arttı”
“Dizi hizmet beklentisini yanlış yere oluşturdu”
Prof. Dr. Arif Verimli'nin açıklamalarının tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...