Prof. Dr. Dökmetaş'tan umut dolu sözler! "Kırılmayı görürüz" deyip tarih verdi...
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, salgının beli ne zaman kırılır sorusunun cevabını açıkladı? Dökmetaş, eğer sosyal izalosyana ve önerilen tedbirlere uyulması halinde 23 Nisan'da salgında kırılma noktasına gelineceğini söyledi. Üniversiteye bağlı 25 hastaneden gelen verilerin de umut verici olduğunu söyleyen Dökmetaş, "şu an karanlık bir tüneldeyiz" sözleri ile de temkinli olmak gerektiğini vurguladı.
Dünyada 1,5 milyonu aşkın kişinin enfekte olduğu, milyarlarca insanın ise evlerinde hapis hayatı yaşamasına neden olan koronavirüs nedeniyle küresel ölçekte 95 binin üzerinde kişi öldü.
Türkiye'de vaka sayısı 40 bini aştı. Vefat eden hasta sayısı ise 908.
Peki, Türkiye salgındaki tırmanış halini ne zaman tersine çevirecek? Yani yukarı yönlü gidiş ne zaman aşağıya doğru kırılacak? Şu an ortaya çıkan vaka ve vefat sayıları ve önceki günlere göre yükseliş oranları İtalya, ABD, İspanya ve Fransa ile kıyaslandığında hangi noktada?
Bu soruların yanıtlarını CNN Türk'te Hande Fırat ile Gece Görüşü programına katılan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş tarafından cevaplandı.
Türkiye'den teknoloji ve refah düzeyi ile çok önde olan ABD, İtalya, İspanya gibi ülkelerde hastaların sokaklarda yattığını, ölenleri koyacak morg bulunamadığını belirten Prof. Dökmetaş'a göre vaka ve ölüm oranlarındaki artışın belirli bir seviyede kalmasını iyi olarak nitelendirdi.
Türkiye'deki salgının henüz pik noktasına ulaşmadığını vurgulayan Dökmetaş, "Önümüzdeki bir kaç haftaya kadar. Önümüzde güzel bir bayram var. Ben 23 Nisan'a doğru baskılanmanın olduğu, artışın çok çok fazla olmadığı bir döneme doğru gireriz inşallah diye düşünüyorum." dedi.
Bu kanıya ise Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne bağlı 25 hastaneden aldığı geri dönüşler nedeniyle vardığını ifade eden Dökmetaş, üniversiteye bağlı birçok hastanede acile gelen hasta seviyesinde azalma olduğunu, bir iki hastaneden ise düşüş olmadığına ilişkin bilgi aldığını söyledi.
"Umut var" diyen ve tedbirlere devam edilmesini vatandaşlardan isteyen Dökmetaş, tedbirlere uymayarak sevdiklerinin canını kastedenlerin bu yaptıkları için 'biraz ağır olacak ama' diyerek "vatana ihanetle eşit" ifadesini kullandı.
Sorumlu bir vatandaşın başkaca bir zorlama olmadan kendi karantinasını sağlaması gerektiğini belirten Dökmetaş mecazen her bireyin kendi evinin kapısını çivilemesi gerektiğini söyledi.
Daha önce salgının belinin kırılacağına inandığını belirttiği 23 Nisan ve bir sonraki milli bayram olan 19 Mayıs'ta güzel haberler vermeyi umduğunu söyleyen Prof. Dökmetaş, "karanlık bir tünel içerisindeyiz, önümüz sisli göremiyoruz" dedi. Dünyada hiçbir bilim insanın tarih verebilecek pozisyonda olmadığına işaret eden Dökmetaş, "tüm insanlarımız uygun şekilde önlemleri alıp, sosyal mesafeleri korursa. Bilim kurulunun önerdiği tedbirlere uyarsa 23 Nisan'da artık kırılmayı görebiliriz" dedi...
Türkiye'de şu anda artış hızının yüzde 10-12'ler arasında olduğunu vurgulayan ve bu oranları yüzde 5'e çekmeleri halinde virüsle mücadelede önlerini daha net görebileceklerini ifade eden Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, artışın aynı şekilde sürmesi halinde vaka sayılarının 100 binleri bulabileceği uyarısında bulundu...
Herkesin kendi tedbirini almasının önemine bir kez daha dikkat çeken Dökmetaş, üniversitelerine bağlı bir hastanede tanık olduğu vakayı anlattı. Hastanede aynı apartmanda 10-15 kişinin tedavi gördüğünü aktaran Prof. Dökmetaş, bu kişilerin apartmanda düzenledikleri kısır günü sonrasında hastalandıklarını belirtti.
Tamamen sokağın yasaklanmasının mümkün olmadığını belirten Dökmetaş, "keşke elimizde imkan olsa da dünyayı durdurabilsek, insanları uykuya koysak ve 21 gün kimse dışarıya çıkmasa" dedi. Sonra da sokağa çıkma yasağının psikolojik ve ekonomik bir çok yönü bulunduğunu hatırlattı ve şu çağrıyı yaptı:
"Devlet bu yasağı koymadı. Siz bu yasağa uyun. Farzedin ki devlet bu yasağı koymuş. Siz, eşiniz, kardeşiniz, amcanız, dayınız sokağa çıkmasın. Zaten biz bunu kendi çevremizde yaparsak. O zincirin halkalarını genişletirsek zaten başarılı oluruz. Yani devlet gücü, illa jandarma illa polis mi gerekiyor"