Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: Aşılama 3-4 ay içerisinde bitirilmeli
Türkiye'nin koronavirüs salgınına karşı başlattığı aşılama kampanyasına bugünkü köşesinden değinen Hürriyet gazetesi başyazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, ''Bakanlık, aşılamaları 3-4 ay içinde bitirmeli. Daha sonra virüs aşıya karşı bağışıklık kazanabilir. Bu da canımızı yakmaya devam edebilir'' ifadelerini kullandı.
İlk olarak Çin'e bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgınıyla tüm dünyanın amansız mücadelesi sürüyor. Aşı ve ilaç çalışmalarından gelen iyi haberler insanlığın yüreğine su serpti. Türkiye'de Çin ve Almanya'da üretilen koronavirüs aşılarından satın alarak vatandaşları aşılamaya başladı.
Çin merkezli Sinovac aşısının ilk olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya uygulanmasının ardından ülkemizde yaklaşık 600 bin kişi aşılandı.
İlk aşamada 50 milyon doz olarak satın alınan aşıların risk gruplarına göre kısa sürede vatandaşlara ulaştırılması bekleniyor.
''BAKANLIK AŞILAMA İŞLEMİNİ 3-4 AY İÇERİSİNDE BİTİRMELİ''
Bugünkü köşe yazısında bu duruma değinen Hürriyet gazetesi başyazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Çin aşısı Sinovac için gelen eleştirilere sert çıktı. Aşılama işlemlerinde koruyuculuk ve güvenlik kadar hızın da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Müftüoğlu, ''Sağlık Bakanlığı açıkladığı aşı rakamlarını mümkün olduğunca süratle ülkemize getirmeli ve 3-4 ay içerisinde aşılama işlemini bitimelidir'' dedi.
Söz konusu durumun gerçekleşmemesi halinde virüsün aşılara karşı bağışıklık kazanabileceğini iddia eden Prof. Dr. Müftüoğlu, ''Korona canımızı yakmaya devam edebilir'' uyarısında bulundu.
''EN HIZLI ŞEKİLDE BAĞIŞIKLIĞI OLUŞTURMALIYIZ''
Almanya ve ABD'de geliştirilen aşılara oranla daha az koruyuculuğu olduğu iddia edilen Çin aşısına ilişkin de değerlendirme yapan Prof. Dr. Müftüoğlu, ''Bilinen, denenen güvenilir bir aşı'' ifadelerini kullandı.
Salgınlarda en en etkili çözümün aşı olduğunu velirten Hürriyet başyazarı, ''Şimdi en hızlı şekilde, virüse karşı bağışıklık oluşturmak zorundayız. Elimizde aşı seçeneği var'' dedi.
Müftüoğlu sözlerinin devamında da, “Herkes gibi ben de halkımızın koruyuculuğu yüksek aşılarla aşılanmasını isterim. Ancak aşı uygulamalarında koruyuculuk kadar güvenlik meselesinin de önemli olduğunu iyi bilirim. Bu aşamadan sonra ‘Hangi aşı?’ tartışmasını bir kenara bırakmamız ve mümkün olduğu kadar “hızlıca” toplumumuzun önemli bir kesimini aşılayıp süreci tamamlamamız lazım” önerisinde bulundu.