PROF. DR. ŞENER ÜŞÜMEZSOY ÇANAKKALE DEPREMİ SONRASI RİSK TAŞIYAN 3 BÖLGEYE DİKKAT ÇEKTİ!
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un Çanakkale depremi ve beklenen büyük İstanbul depremi değerlendirmeleri SuperHaber’de…
Çanakkale'nin Ezine ilçesinde meydana gelen 4,7 büyüklüğündeki deprem sonrası gözler risk taşıyan bölgelere ve beklenen büyük İstanbul depremine çevrildi.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, deprem riski taşıyan bölgeleri SuperHaber YouTube kanalında değerlendirdi.
Üşümezsoy, Yenice-Gönen fayının Ayvacık’a doğru uzanan kolunda, Sarıköy fayında ve Karabiga bölgesinde deprem olabileceği yönünde çok kritik uyarılarda bulundu.
‘’YENİCE-GÖNEN FAYININ BATISINDAKİ FAY HATTINDA STRES SÖZ KONUSU OLABİLİR’’
Yenice-Gönen fayının batısındaki fay hattının stres biriktirdiğini açıklayan Üşümezsoy, ‘’Bölgede deprem riski açısından 1953’te Yenice-Gönen fayı 7.3’lük depremle, Ege Denizi’nde ise 1981’de 7.1’lik deprem yaşanmıştır. Bu durumda Yenice-Gönen fayının batısındaki fay hattında bir stres söz konusu olabilir.’’ ifadelerini kullandı.
‘’1734’TEN BERİ KIRILMAYAN SARIKÖY FAYI BÖLGEDE RİSK TAŞIYOR’’
1734’ten beri kırılmayan Sarıköy fayı ve Karabiga için de risk uyarısı yapan Prof, Üşümezsoy, ‘’Bu bölge Ege Denizi’nde ve Kazdağları ile Yenice arasında depremlerin olduğu bir bölgeyi temsil etmektedir. Kuzeyinde Sarıköy hattı vardır. Diğer tarafta bölgede Marmara Adası, Gaziköy, Saros ve Halkidiki’ye giden fayın 1912’de kırılması ve Kuzey Ege’de Halkidiki ile Gökçeada arasındaki fayın 2014’te kırılması ve bölgede Kuzey Anadolu fayının batı kolunun bölgede stresini boşaltması dikkatleri 17 Ağustos’ta kırılan fayın güneye doğru Gemlik’ten Bandırma’ya oradan Edremit Körfezi’ne Babakale’ye uzanan bu fay hattı da dikkat çekmektedir. Bu fay hattında hem 2020’de ve hem de dün gece yaşanan deprem 5’lik depremlerdir. İki fayı birbirine bağlayan bağlantı fayları oluşmuştur. Bu faylardan biri Ege’de Skyros fayı, diğeri Bayramiç-Yenice fay hattıdır. Ezine’de normal fayın yarattığı bir çöküntü vardır. Burada depremlerin bağlantı faylarında olması öbür büyük depremler oluşturan yanalıtımlı faylarda belirgin görülmemektedir. Geçen yıl Yenice-Gönen fayına paralel gelen Sarıköy fayının batı ucunda bir deprem söz konusudur. Sarıköy fayı 1734’ten beri kırılmamış bir fay olarak bölgede risk taşıyan bir faydır. Diğer tarafta Karabiga’daki fay risk taşır.’’ şeklinde konuştu.
‘’SAROS KÖRFEZİ, TEKİRDAĞ ÇUKURU, MARMARA ADASI VE SİLİVRİ’YE KADAR UZANAN HATTA FAY 1912’2DE KIRILDIĞI İÇİN RİSK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR’’
Marmara Adası’nda kolları olan fayın risk taşıdığını belirten Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, ‘’Kuzeyde Karabiga’da boğaza paralel bölgede 5’lik depremler oluşmaktadır. Oradaki faylar yanalıtımlı faylardır. Faylar kısa olduğu için büyük depremeler oluşturamaz. Marmara Adası’ndaki ana faya velev gelen, kolları olan faylar olarak karşımızda risk taşır. Saros Körfezi, Tekirdağ çukuru, Marmara Adası ve Silivri’ye kadar uzanan hatta fay 1912’de kırıldığı için risk söz konusu değildir.’’ sözlerini dedi.
BEKLENEN BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ
Beklenen büyük İstanbul depremini değerlendiren Üşümezsoy, Adalar fayının ölü bir fay olduğu vurgusunu bir kez daha yineleyerek, ‘’İstanbul’daki Adalar fayı ölü bir faydır. Orta Marmara fayı diye bahsedilen Yeşilköy-Silivri arasındaki fay tek bir fay değildir. Bu fayın Kumburgaz kesimindeki bir kısmı risk taşır, Büyükçekme-Yeşilköy arasındaki kesim Avcılar sırtında böyle bir fay söz konusu değildir. Yalnıza 20-25 kilometre risk taşır.’’ dedi.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un açıklamalarını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...