Putin tahıl koridoru üzerinden Cargill’e ince ayar verdi

Ukrayna tahılının yoksul ülkeler yerine Avrupa’ya gittiğini ve sevkiyatın durabileceğini söyleyen Putin, bu çıkışıyla Ukrayna tahılının tamamını elinde tutan ABD’li Cargill’e ince ayar verdi. Yaptırımların kaldırılması için AB’nin gazını keserek hamle yapan Putin, tahıl koridorunun bitebileceğini ima ederek, Cargill üzerinden ABD’ye şah çekti.

İnsani amaçlarla başlatılan Ukrayna tahılının dünyaya taşınması işlemi siyasi koz haline geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün yaptığı açıklamada, Temmuz ayında sağlanan tahıl koridoru anlaşması kapsamında yapılan sevkiyatın büyük bölümünün Avrupa’ya gittiğini, bu nedenle düşük gelirli ülkelerin anlaşmadan yararlanamadığını belirtti.

Putin Vladivostok Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada, 80 gemiden sadece ikisinin düşük gelirli ülkelere gittiğini ve bu nedenle anlaşmanın gelişmekte olan ülkeler için bir “aldatmaca” gibi olduğunu söyledi.

Bu açıklama aslında ABD merkezli çokuluslu tahıl devi Cargill’e üstü kapalı tehdit amlamını taşıyor. Çünkü Ukrayna tahılının neredeyse tamamı Cargill’in… Cargill’in tahıl ambargosuna yanaşmamasının nedeni de bu aslında. Cargiil, Sovyetler çöktükten sonra Ukrayna’da devasa yatırımlar yaptı. Ukrayna limanlarının büyük ortağı haline geldi. Ukrayna tahılını 5-10 yıllık sürelerle tarladan satın alan Cargill, savaş sonrası büyük karlar elde etti. Ancak bu durum Putin’in bugünkü çıkışıyla sekteye uğrayabilir. Aslında Putin, yaptırımların kaldırılması için Avrupa’ya yaptığı gaz baskısının bir diğer versiyonunu tahıl üzerinden ABD’ye yapıyor. Bu aynı zamanda zaten enerji kriziyle boğuşan Avrupa’nın bir de gıda kriziyle savaşması anlamına da gelecek. Tahıl koridoru anlaşması Kasım ayında sona erecek. Putin, başarılı bir satranç oyuncusu gibi tahıl hamlesiyle hem ABDA’ye Cargill üzerinden hem de Avrupa’ya şah çekti.

Putin, tahıl anlaşmasının sağlanması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını, anlaşma şartlarına bağlı olduklarını ve bunları güvence altına aldıklarını dile getiren Putin, "Rusya, bunlara rağmen aldatıldı.” dedi.

"Ara durak olan Türkiye'yi saymazsak Ukrayna'dan ihraç edilen tahılın neredeyse tamamı düşük gelirli ülkelere değil, Avrupa Birliği'ne sevk ediliyor. Düşük gelirli ülkeler gıdaya erişimi kaybetti" diyen Putin, ürünlerin varış noktalarını sınırlamayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini söyledi.

KASIMDA SONA ERİYOR

Putin'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki hafta Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Özbekistan’da düzenlenecek zirvesinde tahıl anlaşmasını tartışabileceği belirtildi.
Putin küresel gıda piyasasındaki sorunların artmasının olası olduğunu ve insani bir felaketin yaklaştığını da dile getirdi.

Ukrayna, Birleşmiş Milletler ve Türkiye arabuluculuğunda kurulan koridor üzerinden sevkiyatlara yeniden başlamış ve geçen ay 1,5 milyon ton gıda ihraç etmişti.

Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden sevk edilebileceği seçeneği ilk kez işadamı Andrey Stavnitser tarafından gündeme getirildi.
Ukrayna’nın genç milyarderlerinden Stavnitser, ülkenin en büyük yükleme ve depolama hizmeti veren şirketlerinden birisi olan TransInvestService (TIS) şirketinin sahibi.
Stavnitser “Tahıl Koridoru” anlaşması kapsamında yer alan üç limandan birisi olan Yuzhne limanının işletmeciliğini yapıyor. Stavnitser, aynı zamanda Amerikan gıda ve tarım tekeli Cargill’in Odesa bölgesinde yer alan Yuzhne limanında Ukrayna ve Karadeniz’in en büyük tahıl terminali olan Neptune terminali bulunuyor.

Bu terminal, Stavnitser’in şirketi MV Cargo ile Cargill ortaklığında faaliyet gösteriyor. 2016 yılında inşa edilmeye başlanan ve 2019’da işletmeye alınan terminal, 5 milyon ton kapasiteli.
2021 Temmuz ayında Cargill yeni hisse alımı yaparak payını yüzde 51’e çıkardı ve çoğunluk hissesine sahip oldu.

Cargill’in Ukrayna tahılına ilgisi sadece bu yatırımla sınırlı değil. Cargill’in ülkedeki faaliyetleri çok daha gerilere gidiyordu. Sosyalizmin çözülmesinin hemen ardından 1991 yılında Ukrayna’ya yatırım yapan Cargill, yüksek oleik asitli ayçiçek yağı yetiştirilmesi ve işlenmesi alanında programlar başlattı.

Ülkede bu doğrultuda iki ayçiçeği işleme tesisi satın aldı. İlerleyen yıllarda ülkede yağlı tohum ezme, bitkisel yağ üretimi, yağ, un ve tahıl ticaretinde önemli oyunculardan birisi oldu.
Ancak Cargill’in Ukrayna tarımında tuttuğu asıl önemli yer, tahılın ve tarımsal ürünlerin ihracatında belirleyici olmasından kaynaklanıyor. Ukrayna’nın tahıl ve tarım ürünleri depolama, nakliye, ticaret ve ihracatında ülkenin adeta kapılarını tutuyor.

Cargill, Ukrayna’da 500 milyon doların üzerine çıkan yatırımı bulunuyor. Son olarak 2020 yılındaki Davos toplantılarında Cargill CEO’su David MacLennan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ile bir araya gelmişti. Görüşmede konuşulanlar arasında, Cargill’in finansal iştiraki olan Cargill Financial Services International (CFSI) vasıtasıyla çiftçilere kredi mekanizması kurulması konusundaki teklifi de vardı.

Ama daha ilginç bir başka gelişme oldu. Savaşın başlamasından dört ay kadar önce, 2021 Kasım ayında onaylanan Bakanlar Kurulu kararıyla Ukrayna Cargill’in iştiraki CFSI’dan 250 milyon Avro düzeyinde kredi aldı.

Savaşın patlak vermesinden sonra ise Cargill, Ukrayna’ya dönük uluslararası yardım çalışmalarına 40 milyon dolar bağışlayacağını açıkladı.

Cargill, 2021 yılında 4,9 milyar dolar ile tarihinin en yüksek kârını elde etti. Forbes’a göre Cargill’in sahibi olan Cargill-MacMillan ailesi halen Amerika’nın en zengin 4. ailesi durumunda.
Cargill’in Rusya’da da toplamı 1,1 milyar doları aşan bir yatırımı bulunuyor. Bu nedenle savaşın çıkmasının ardından Rusya’ya yaptırımlara katılma çağrılarına en tereddütlü yaklaşan şirketlerden birisiydi.

Cargill, savaşın çıkmasından bir ayı aşkın bir süre sonra 30 Mart’ta açıklama yapmış ve Rusya’daki faaliyetlerinde gıdada “insani ihtiyaçları” gözeterek “ölçek küçülteceğini” belirtmişti.

Önce zam sonra indirim! Kasım indirimlerine şikayet yağıyor A Milli Takımımızın rakibi Macaristan oldu 2025 asgari ücrette yeni rakamlar ortaya çıktı
Sonraki Haber