Putin'in Kazakistan'a Ermenistan askeri göndermesi ne anlama geliyor?

Eski istihbaratçı Cemal Alparslan Ertuğ, Sabah yazarı Ferhat Ünlü'ye konuştu: "Putin'in Kazakistan'a giden barış gücüne Ermenistan'ı dâhil etmesi Türk Devletleri Teşkilatı projesine mesaj. TDT işinin Kazakistan'daki olaylarla bağlantısı var, hem de çok belirgin biçimde... Ülkemizde sanılandan bile fazla…"

Kazakistan'da akaryakıt protestoları sonrası üst düzey güvenlik önlemleri alınmış durumda.

Rusya, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü misyonunun bir parçası olarak Kazakistan'a yeni askeri birlik gönderdi.

Kazakistan'daki Rus askerlerinin Almatı'daki Rusya konsolosluğu ve diğer önemli kurumların güvenliğini sağlayacağı duyuruldu.

Moskova'nın "Kazakistan çıkarması" ise tüm dünyada tartışmaları beraberinde getirdi.

Putin yönetiminin yaşanan krizden nasıl faydalandığını ise eski istihbaratçı Cemal Alparslan Ertuğ, Sabah yazarı Ferhat Ünlü'ye anlattı.

Cemal Alparslan Ertuğ, Putin'in Kazakistan'da attığı adımlarla Türkiye'ye net mesajlar gönderdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı;

"Putin'in Kazakistan'a giden barış gücüne Ermenistan'ı dâhil etmesi Türk Devletleri Teşkilatı projesine mesaj. TDT işinin Kazakistan'daki olaylarla bağlantısı var, hem de çok belirgin biçimde... Ülkemizde sanılandan bile fazla…"

Sabah yazarı Ferhat Ünlü, "‘Kazakistan’ın Gezisi’ Rusya’ya yarayacak" başlığını taşıyan yazısında o görüşleri şöyle detaylandırdı;

"Uzun yıllardır tanıdığım eski istihbaratçı Cemal Alparslan Ertuğ, Mahir Kaynak'tan daha farklı analitik yöntemleri kullanan, sahayla daha içli-dışlı bir 'entelektüel'. Üstelik Ertuğ, Rus devlet yapısını Sovyetler Birliği döneminden bu yana yakından bilen bir istihbaratçı. Ve de bir 'eski solcu'.

2011'den bu yana Suriye İç Savaşı, Kırım'ın ilhakı gibi Rusya'yı ve bizi ilgilendiren konularda ne dediyse tutturdu Ertuğ. İç savaş patlak verdiğinde "Esad, kolayından gitmez, Rusya buna izin vermez" dedi.

"Rusya Kırım'a el koyacak, Batı da hiç sesini çıkaramayacak" da dedi.

Şimdi Kazakistan'daki olaylar (Kırgızistan ve Kazakistan onun çok iyi bildiği ülkeler) konusunda ne diyor biliyor musunuz: "Bu iş kesinlikle Rusya'ya yarayacak. Putin, Sovyetler Birliği'ni canlandırıyor." Ve ekliyor:

"Putin, SSCB'nin dağılmasını ülke için trajedi olarak gören biri. Bunu, ideolojik bir motifle, solcu ya da 68 Kuşağı'na mensup biri olduğu için söylemiyor elbette. Devletçi bir bakışla söylüyor. Gizli servis yıllarından bu yana Rus devletinin kodlarını çözdü. İdeolojisi ne olursa olsun Rus devletinin kendi hinterlandında ve giderek dünyada daha etkin olmasını istiyor. SSCB'yi diriltmeye çalışıyor, tek fark ideolojisinin sosyalizm olmayacak olması."

Ertuğ'un söyledikleriyle örtüşen pek çok karine var. Rus Ortodoks Kilisesi Patriği'ne "Çok yakınımız Kazakistan'da kan dökülüyor. Tarihi Rus topraklarında olanlara kayıtsız kalamayız" açıklamasının yaptırılması boşuna değil. Patrik, yalnızca Çarlık dönemini değil, SSCB dönemini de kast ediyor; aksi zaten tarihsel gerçekliğe aykırı olur. Patrik, Ortodoksluğun, yani dinin bastırıldığı SSCB dönemini bile referans olarak gösteriyor yani.

OLAYLARDAKİ TDT FAKTÖRÜ

Yazıyı yazarken (cuma günü) konuştuğum Ertuğ, Kazakistan'daki olayların bastırılacağını, hatta zaten büyük oranda da bastırıldığını söylüyor. "Göstericiler, bazı askerlerin elinden teçhizatları almışlardı, bu silahları kullanıyorlardı, bunları geri aldı Kazak güvenlik güçleri" diyor.

Gelelim şu 'at hamlesi'nin ayrıntılarına… Önce şu sorunun yanıtını bilmeliyi: Rusya neden Kazakistan konusunda bu derece hızlı ve agresif hareket etti? Rusya'nın böyle davranmasının sebebi, Ukrayna meselesi.
"NATO, Ukrayna'yı kaşımasaydı Rusya da SSCB'yi canlandırmak için bu kadar aceleci olmazdı" diyor Kazakistan'daki haber kaynağı. Olaylara Ukrayna prizmasından bakılması bana da tutarlı görünüyor.

Rusya'nın Kazakistan'daki krizi fırsata çevirmek istemesinde ABD ve AB'nin Ukrayna'yı Rusya'ya karşı kullanmasının etkisi olduğu muhakkak. Bizim Ukrayna'ya İHA ve SİHA satışı yapmış olmamızın da bunda dolaylı etkisi vardır, ancak asıl mesele elbette bizim savunma sanayii ihracatçılığımız değil. Rusya, bir SS ihracatçısı bir ülke olarak ülkemizin bu konuda gösterdiği büyük başarıyı dikkat ve biraz da kaygıyla izliyor. Ancak Savunma Sanayii ihracatçılığının da doğası böyle. Rusya, Türkiye'nin artık bir SS ihracatçısı olduğunu kabullenmek zorunda.
Ukrayna'ya da satılan Bayraktar İHA ve SİHA'ları Türkiye'nin en önemli SS ihracat kalemlerinden. TUSAŞ'ın projeleri ise ortada. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, haklı bir gururla "Üzerinde güneş batmayan şirketiz" dedi, zamanında sömürgeci Büyük Britanya için söylenen "Üzerinde güneşin batmadığı imparatorluk" söyleminden mülhem.

BİR 'ORTA ASYA BAHARI' ZEMİNİ YOK

Kazakistan'a dönelim. Batı, Rusya'nın doğusunda yeni bir cephe açmış oldu ama Rusya da buna hızlı bir taktik hamleyle yanıt verdi. At hamlesiyle… Son hamle ise Rusya'nın, şayet başarabilirse güçlendikten ve tek federasyon olduktan sonra Ukrayna'yı deyiş yerindeyse 'yutması'. Rusya, bunu kendi açısından 'vacip' görüyormuş. Bütün bu süreçlerin iki yıla yakın bir sürede tamamlanması bile planlanıyormuş. Ancak Rusya'nın da en büyük korkusu, hinterlandındaki ülkelerde şimdi Kazakistan'da olduğu gibi halk ayaklanmalarının çıkması ve dış güçlerin bunu kullanması. Bir tür 'Orta Asya Baharı'… Ben Orta Asya'da bir bahar zemini görmüyorum. Girişilse bile başarıya erişmesi güç.

Kazakistan'daki haber kaynağına göre, Özbekistan haricinde tüm Orta Asya ülkeleri SSCB'nin yeni formatla geri dönmesine razı görünüyor. Kazakistan'a askeri kuvvet gönderen Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'ne (CSTO) üye ülkeler arasında Azerbaycan'ın durumu önemli. Azerbaycan, jeopolitik olarak Rusya ile İran arasında sıkışmış durumda. Ama Türkiye ile birlikte hareket ediyor. Ve Türkiye'nin Azerbaycan'a desteği hayati önemde. Azerbaycan'ın eskiye dönmek isteyeceğini hiç sanmıyorum. Hele de Karabağ Zaferi'nden sonra SSCB türevi bir projeye dâhil olacağını düşünmüyorum. Hatta bunu ihtimal dâhilinde bile görmüyorum.

Alparslan Ertuğ'a Kazakistan'daki kaynağın analizlerini de sordum. "Rusya'nın Kazakistan konusundaki tavrından ne anlamalıyız" diye de bir soru yönelttim. Şöyle yanıt verdi:

"Herkesin gözünden kaçtı ama Rusya hokey takımı, geçen ay Kanada maçına 1956 Sovyetler Birliği formasıyla çıktı. Yine geçen ay Tataristan'ın bağımsızlığı kaldırıldı. Belarus'la birleşiyor. Bir diğer önemli ayrıntıyı da söyleyeyim: Putin'in Kazakistan'a giden barış gücüne Ermenistan'ı dâhil etmesi Türk Devletleri Teşkilatı projesine mesaj. TDT işinin Kazakistan'daki olaylarla bağlantısı var, hem de çok belirgin biçimde... Ülkemizde sanılandan bile fazla… Öte yandan işin Çin boyutuna bakalım: Rusya, Çin'in Kazakistan'da toprak satın alıp tarım yapmasını da engelledi. Çinlilerin bölgede çoğalmasını istemiyorlar. Türki Cumhuriyetlerle birlikte Rubleye de, daha önemlisi Kiril alfabesine de dönecekler. Planları bu."

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...

Cumhurbaşkanı Erdoğan 7. Din Şûrası'nda konuşuyor Bakan Şimşek: Enflasyonda düşüş devam edecek Yolcu kalp krizi geçirdi! Pilot ile kulenin konuşması nefes kesti...
Sonraki Haber