Hep böyle olur, Fenerbahçe’nin en büyük rakibi hep kendisidir.
Büyük umutlarla başlanan sezon, hayal kırıklıklarıyla devam ediyor.
Her geçen hafta biraz daha şaşılacak şeyler oluyor.
Hayır skorlardan bahsetmiyorum, onu çoktan geçtim.
Camianın içinde bulunduğu durumdan söz ediyorum.
Büyük beklentilerin hayal kırıklıkları da büyük olur denir ya, gidişat tam da öyle.
Bence herşey kongre sonrası yeni başkanın Ramboya el sallamasıyla başladı.
Rambo aşağıdan başkana seslendi, başkan ona “Aaa Rambo” dedi, el salladı film koptu.
Sonra herkes Rambolaştı.
Transferi beğenmeyen başkana sesleniyor, teknik direktöre kızan başkana sesleniyor, sportif direktörü istemeyen başkana sesleniyor.
Başkan ne yapsın, hangi birine cevap versin, o da ayda bir camiaya sesleniyor ama yetmiyor.
İstekler, talepler bitmiyor.
Önce arabasının önünü kestiler, son Başakşehir maçından sonra da tribünden ayrılmayanlar oldu.
Yani anlayacağınız gidişat fena.
Bu karambolde olan 16 yıllık kaptana oldu.
Şimdi milli maç arasındayız.
Aradan sonra Sivas maçı var. Biraz daha ötede Galatasaray derbisi yaklaşıyor.
Kimse gülmesin ama ben Başakşehir karşısındaki futbolu beğendim. Eğer daha büyük çalkantılar olmaz ve takım huzur bulursa ben Fenerbahçe’nin galibiyetler serisi zamanının geldiğini düşünüyorum.
Sivas ve Ankaragücü maçlarından alınacak 6 puan derbiye bambaşka bir Fenerbahçe çıkarır.
Yeter ki herkes şapkasını önüne alsın ve kimse Rambo’yu örnek almasın.