Rebiülevvel ayı ne zaman başlıyor?
Peygamber Efendimiz (sav)’in doğduğu gece olan Mevlit kandili gecesi, 2017 yılı itibariyle 30 Kasım Perşembe gününü 1 Aralık Cuma gününe bağlayan gecede bolca dua ve ibadetlerle eda edilecek. Dünyanın her kesiminden Müslümanlar, her sene bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlamaktadır. Alemlere rahmet olan Allah'ın elçisi son din olan İslam dini'nin peygamberi Hz Muhammed (sav) efendimizin Dünya'ya teşriflerinin gecesi olan bu mübarek gece, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Peki, 2017 Rebiülevvel ayı nedir, ne zaman? Mevlit kandili ne zaman? Önemi nedir? Detaylar haberimizde...
Müslüman alemi için önemli olan Rebiülevvel ayına girmemize az bir zaman kaldı. Vatandaşlar bu mübarek aya ne zaman gireceğimizi merak ediyor. Müslüman alemi için oldukça önemli olan Rebiülevvel ayının ne zaman başlayacağını ve Mevlid kandilinin hangi tarih denk geldiğini haberimizden öğrenebilirsiniz. Rebiülevvel ayı boyunca hangi dualar okunurr, hangi ibadetler yapılır? Rebiülevvel Ayı, Hicri Aylar'ın üçüncüsüdür. Rebi kelimesi Arapça'da "bahar" anlamına gelir. Rebiülevvel ise "önceki bahar" anlamına gelmektedir. Rebiülevvel ayı Müslümanlar için önemli aylardan biridir. Hz. Muhammed (S.A.V.) efendimiz bu ayda dünyaya gelmiştir. 2017 Rebiülevvel ayı ne zaman başlıyor? Mevlid Kandili ne zaman? Önemi nedir? Detaylar haberimizde...
REBİÜLEVVEL AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?
Hz. Muhammed (S.A.V)'in doğduğu gece olan Mevlid Kandilini içinde barındıran Rebiülevvel ayının Müslümanlar için ayrı bir önemi vardır. Vatandaşların merakla beklediği Rebiülevvel ayı bu sene 19 Kasım'da başlıyor.
REBİÜLEVVEL AYI NEDİR?
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed ( S.A.V) bu ayda dünyaya gelmiştir.
REBİÜLEVVEL AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?
Hz. Muhammed (S.A.V)'in doğduğu gece olan Mevlid Kandilini içinde barındıran Rebiülevvel ayının Müslümanlar için ayrı bir önemi vardır. Vatandaşların merakla beklediği Rebiülevvel ayı bu sene 19 Kasım'da başlıyor.
MEVLİD KANDİLİ HANGİ GÜN?
Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre 2017 yılı dini takviminde Mevlid Kandili Gecesi 29 Kasım Çarşamba gününü 30 Kasım Perşembe gününe bağlayan gece olarak belirlenmiştir.
REBİÜLEVVEL AYINDA HANGİ İBADETLER YAPILIR?
Rebiülevvel ayı boyunca hangi dualar okunurr, hangi ibadetler yapılır? Rebiülevvel Ayı, Hicri Aylar'ın üçüncüsüdür. Rebi kelimesi Arapça'da "bahar" anlamına gelir. Rebiülevvel ise "önceki bahar" anlamına gelmektedir. İşte mübarek ay hakkında detaylı bilgi...
Rebiülevvel ayının ilk gecesi yapılacak vazife boy abdesti almaktır. Boy Abdesti esnasında Yarabbi! "Biz bu abdestle dışımızı yıkarız, sen azimüşşan, maddî ve mânevî kirlerden kalbimizi temizle ve şu mübarek Rebiülevvel ayının fazileti ve âdâbına mani olacak ahlâkı zemimelerden, bu almış olduğum abdesti temizlenmeme yardımcı ol Yarabbim" denir.
İLK GECE NAMAZI
Akşam Namazından Sonra İki Rekat Kılınır. Her Rekatta Fatiha'dan Sonra Üç Kere İhlas Suresi Okunur. Selam Verdikten Sonra Efendimiz ( Sallallahu Aleyhi Ve Sellem )'e Yüz Kere:
''Allahumme Salli Ala Muhammedin Ve Ala Ali Muhammed Ve Barik Ve Sellim Bi-Rahmetike Ya Er-Hamur Rahimin '' diye Salavat-ı Şerif'e Okunur.
ÜÇÜNCÜ GÜN NAMAZI
Bu Günde Dört Rekat Namaz Kılınır. Her Rekatta Fatiha'dan Sonra Bir Defa Ayete-l Kürsi Okunur. Namazın Ardından İse Üç Defa Taha Suresi Ve Üç Defa Yasin Suresi Okunur. Sonra Kişi Bu Namazından Hasıl Olan Sevabı Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa ( Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ) 'nın Mutahhar Ve Mukaddes Ruh-u Şerif'ine Bağışlar.
Namazdan sonra şu dua okunur; "Allahümme inni es'elüke bi hürmeti habibike ve resulike Muhammedin sallalâhü aleyhi vesellim ve bi hürmeti nûru velâdetillezi zehere fi misle haza şehri ve adae cemiil kâinatı enter zukani rü'yete cemâli vechikelkerimi ve rü'yete cemali resulike Muhammedin ve enteh şureni maahu ve mean nebiyyine ve sıddıkine ve şühedai ves salihine ve enter zukani hüsnel hatimeti vel akibeti. Amin bi rahmetike ya Erhamerrahim"
REBİÜLEVVEL AYINDA YAPILACAKLAR
Hicri Takvim'in 3. Ayı olan ve Peygamberimizin Dünya'yı şereflendirdiği bu mübarek ay boyunca, *En’am suresi akşam ile yatsı arası 12. gece dahil, Rebiülevvelin birinci gecesinden itibaren okunur. Rebiülevvel ayının 18. gecesine kadar da okunabilir. Devamlı olarak okunması mümkün olmadığı hallerde, Rebiülevvel ayının ilk gecesi, 12. ve 18. geceleri mutlaka okunmalıdır.
1 Aralık 2016 tarihinde, yani Rebiülevvel Ayı'nın ilk gününün gecesinde, İki Rekat Sünnet: İlk rekâtında fatihadan sonra Kul ya Eyyühel kâfiruni ikinci rekatında da ihlas sureleri okunmak suretiyle namaz eda edilir.
Mevlid Kandili'nde, yani 11 Aralık 2016 gecesi iki Rekat namaz kılınır. Bu namazın hususiyteti şöyledir. İlk rekâtında Fatiha'dan sonra " Ve liküllin deracatin mimma amilü vema Rabbüke bi gafilin amma yağmelun" ikinci rekatında da "Vağbud Rabbeke hatta ye'tiyekel yakin." ayeti kerimeleri okunmalıdır.
Namaz selâm ile ikmal edildikten sonra, iki defa daha tekrar secde edilir. Ve her secde de yedişer defa (Subhane Rabbilyel alâ) denilir.Secde bittikten sonra, seccadede oturulken 7 defa "Subbuhun Kuddusun Rabbüna Ve rabbül Melâiketü Verruh" okunur.
REBİÜLEVVEL AYINDA OKUNACAK DUALAR
En’am suresi akşam ile yatsı arası 12. gece dahil, Rebiülevvelin birinci gecesinden itibaren okunur
Rebiülevvel ayının 18. gecesine kadar da okunabilir. Devamlı olarak okunması mümkün olmadığı hallerde, Rebiülevvel Ayı'nın ilk gecesi, 12. ve 18. geceleri mutlaka okunmalıdır. Rebiülevvel Ayı'nın ilk gecesinde iki rekat namaz sünnettir.
İlk rekâtında fatihadan sonra Kul ya Eyyühel kâfiruni ikinci rekatında da ihlas sureleri okunmak suretiyle namaz eda edilir. Rebiülevvel Ayı'nın 12. gecesi ise İki rekat namaz kılınır. İlk rekâtında Fatiha'dan sonra "Ve liküllin deracatin mimma amilü vema Rabbüke bi gafilin amma yağmelun" ikinci rekatında da "Vağbud Rabbeke hatta ye'tiyekel yakin." ayeti kerimeleri okunmalıdır. Namaz selâm ile ikmal edildikten sonra, iki defa daha tekrar secde edilir. Ve her secde de yedişer defa (Subhane Rabbilyel alâ) denilir. Secde bittikten sonra, seccadede oturulken 7 defa "Subbuhun Kuddusun Rabbüna Ve rabbül Melâiketü Verruh" okunur.
MEVLİD KANDİLİ NEDİR? MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN?
Mevlid Kandili, İslam dininin peygamberi olan Hz. Muhammed (S.A.V) 'in doğum gecesi ve aynı zamanda Hicrî Rebiülevvel ayının onikinci gecesidir.
Mevlid, "doğum zamanı" demektir. İslam'da Hz. Muhammed (S.A.V) 'in doğum günü farklı mezheplerde kutlanır. Sünniler Rebiülevvel ayının 11'ini 12'sine bağlayan geceyi, Şiiler 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Vahdet Haftası ilan etmişlerdir.
Türkiye'de Osmanlı Devleti padişahı II. Selim'den itibaren bu kutlama gün ve gecelerinde, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte kandil adını almıştır.
MEVLİD
Mevlid kelimesi, “doğum, doğum yeri ve doğum vakti" gibi anlamlara gelir. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in doğumunu anlatmak için kullanılan “mevlîd-i nebî" Türkçemiz'de kısaca mevlid kandili olarak anılır. Mısır'da Fâ-tımîler döneminde başlatılan Hz. Peygamber'in doğumunu anma ve kutlama törenleri, çok geçmeden Eyyûbîler tarafından benimsenerek çeşitli törenler ve şenlikler yapılmış, âlim, şair, din ve devlet işlerinde yararlık gösterenlere hil'atler giydirilmiş ve hediyeler verilmiştir. Daha sonra mevlid törenleri İslâm dünyasında yaygınlık kazanarak günümüze kadar devam etmiştir. Esasen Resûlullah'ın doğum yıldönümünü kutlama maksadıyla başlayan mevlid töreni giderek, Kadir, Mi'rac, Regaib ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli olaylar vesilesiyle yapılmaya başlanmış ve toplumsal geleneğimizde yer alan önemli bir dinî-kültürel öğe olmuştur.
Osmanlılar döneminde mevlid törenine ayrı bir önemin verildiği bilinmektedir. Osmanlı'nın ileri döneminde Mevlid Alayı diye anılan görkemli törenlerde şeyhülislâm, vezirler ve diğer askerî ve mülkî erkân, büyük müderrisler, belli bir düzen içinde rebîülevvel ayının on ikisinde Sultan Ahmed Camii'nde yerlerini alırlardı. Padişahın gelmesinden sonra vaazlar verilir, mevlidhanlar tarafından Süleyman Çelebi'nin yazdığı mevlid okunur ve bu esnada Medine'den getirilmiş olan hurmalar camide bulunanlara ikram edilirdi. Günümüzde de Türkiye Diyanet Vakfı Peygamberimiz'in doğumunu anmak ve kutlamak amacıyla o haftayı “Kutlu Doğum Haftası" olarak ilân etmiş ve yüzyıllardan beri süregelen bu geleneğe ayrı bir anlam katmıştır. Bu hafta münasebetiyle çeşitli ilmî, fikrî, dinî paneller ve sempozyumlar yapılmakta, çeşitli alanlarda yarışmalar düzenlenmektedir.
Edebiyatımızda Peygamberimiz'in doğum günü olan bu kutlu günü anlatan birçok eser yazılmıştır. Bunlar içinde Süleyman Çelebi'nin yazdığı mevlid, Osmanlı'dan beri halen ülkemizde değişik vesilelerle coşkuyla, bir âyin atmosferi içerisinde okunmakta ve dinlenmektedir.
Mevlid okuma ve okutmanın bid'at olduğu şeklinde birtakım iddialar gündeme getirilmiştir. Bid'at, Hz. Peygamber zamanında olmayan “dinî" mahiyetli bir hususun sonradan dine sokuşturulması, dinden sayılması olarak tarif edilir. Mevlid okuma ve okutmanın bid'at olarak nitelendirilebilmesi için ona, “Ölünün kırkıncı gününde veya sene-i devriyesinde mevlid okutmak gereklidir" demek gibi dinî bir gereklilik veya ibadet şeklinde bir muhteva yüklenmesi gerekir. Mevlid okumanın gerekli, vâcip veya mendup olduğu iddia edilmediğine, en fazla bunun hoş ve güzel bir gelenek olduğu bilinip kabul edildiğine göre bunun bid'at olarak değerlendirilip, insanların kafasına kuşku sokmak son derece yanlıştır. “Mevlid okunacağına hatim okunsa, Kur'an'dan bir bölüm (aşr) okunsa daha sevap ve daha faziletli olmaz mı?" şeklindeki bir itiraz da yersizdir. Kur'an okumak, namaz kılmak daha sevap ve faziletli bir davranıştır, ama burada mesele sadece sevap meselesi değildir. Mevlid, toplumsal bir coşkunun, Hz. Peygamber sevgisinin ve ona bağlılığın üst düzeyde edebî ve estetik olarak hissedilmesi, yaşanması ve dışa vurulması demektir. Kur'an okumakla mevlid okumayı birbiriyle mukayese etmek veya birini diğerine alternatif göstermek yerine ikisini ayrı ayrı ve her birini kendi yeri ve amacı doğrultusunda değerlendirmek ve yaşatmak daha doğru olur.
Burada hatırlanması ve hatırlatılması gereken önemli bir husus vardır; o da, mevlid gibi dinî eğitim ve coşkuyu içeren sosyal ve geleneksel törelerin aslî ibadetlerin yerine geçmediği, bu tür sosyal ödevlerin kişileri üzerlerine bizzat gerekli olan namaz, oruç, Kur'an okuma, infak ve yardım gibi dinî yükümlülüklerden muaf tutmadığı hususudur. Ancak günümüzde, özellikle de toplumumuzun dinî konularda sağlıklı ve doğru şekilde bilgilendirilmemiş kesimlerinde mevlid, türbe ziyareti, Kur'an okutma, mübarek gün ve gecelerde dinî törenlere katılma gibi daha çok şekille ilgili dindarlığın hayli rağbet gördüğü ve bunun giderek dinî vecîbelerin yerini aldığı da üzülerek müşahede edilen bir gerçektir. Halbuki bütün bunlar, özde yakalanan ve yaşatılan dindarlığı ve gerçek dinî vecîbeleri güzelleştiren ve kolaylaştıran tâli ve şeklî katkılar olarak tanınmalı ve bilinmelidir.