Referandum olsa bile yok hükmünde olacak!

Kuzey Irak’ta yapılması planlanan sözde referandum ile ilgili Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuştu.

Kuzey Irak'ta 25 Eylül'de yapılması planlanan sözde referandumla ilgili SuperHaber’e konuşan Prof Dr. Ebubekir Sofuoğlu, ABD’nin kaçak güreştiğini belirterek karşılığında Türkiye, Rusya ve İran’ın bu süreçte işbirliği içerisine girmesinin önemine dikkat çekti.

TÜRKİYE’NİN İSTEMEDİĞİ BİR SONUÇ ÇIKMAYACAK

-Referanduma sayılı günler kaldı. Epey bir gerginlik söz konusu. Gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye, Rusya, İran bir işbirliği içerisine girmeseydi bu duruma gelinmezdi kesinlikle. ABD kaçak güreşiyor. Aslında Amerika’da İsrail gibi bütün içtenliği ile referandumun yapılmasını istiyor. Amerika’da geri adım atmazdı. Amerika referandumu erteleyin falan diyor. Şimdi artık ertelemeyin tamamen iptal edin diyor. Gerçi bunların bir dediğini bir dediği zaten tutmuyor. Bugün iptal edin der 15 gün sonra durum şöyle değişti referandum hakkı doğdu diye bunu yeniden söyleyebilir. Amerika iptal edin dedi dolayısı ile buradan “işte Amerika aklını başına topladı” sonucu çıkmaz. Rusya, Türkiye ve İran üçü bir araya gelince bunlar bölge devletleri Rusya biraz uzak ama yine bölgeye yakın bir devlet bunun karşısındaki diğer devletlerin hiçbiri İsrail hariç bölge devleti değil. İsrail’in de buna karşılık askeri anlamda çok büyük bir varlığı olamaz. Olsa bunu kullanamaz kullansa bütün dünyada prestij kaybeder bundan dolayı kullanmak istemez. Bu gelinen yapı üzerine Barzani bağımsızlığı ilan ettiğinde kesinlikle Kuzey Irak’ta bile askeri varlığını kaybedeceği kesin. Barzani’nin askeri varlığını kaybetmesi Amerikalılara çok büyük bir tehdit. Çünkü PYD ve Barzani üzerinden bölgede operasyon yapabiliyor. Çünkü askeri varlığı yok. Dolayısıyla bütünüyle bunu kaybedecek. Kaybetmek istemediği için artık ciddi bir şekilde buna asılmaya başladı. Bu yapının bu hale gelmesinde az önce de söylemeye çalıştığım gibi Rusya, Türkiye ve İran’ın birlikte hareket etme kararlılığını göstermesi durumu bu noktaya getirmiştir. Kesinlikle Türkiye’nin istemediği bir sonuç çıkmayacaktır. Referandum olsa bile yok hükmünde olacaktır. Ben referanduma gidilmeden bir virajla dönülebilineceğini de bekliyorum. Referanduma gidildiği takdirde hatta gidilmeden önce yine Irak’ın çağrısıyla Türkiye’nin bölgeye askeri müdahale de bulunabileceğini de düşünüyorum.

ABD BÖLGEDE SAVAŞ HAZIRLIKLARINI DEVAM ETTİRİYOR

-Yarın ki MGK toplantısından askeri müdahale çıkar mı sizce?

Çıkabilir çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, Putin ile görüşeceğini söyledi. “Amerika’ya gittim istediğim sonuçları elde edemedim artık seninle daha önce konuştuğumuz noktaya geri dönüyoruz. O hareketi yapıyoruz” gibi Putin ile konuşup askeri operasyon belki Rusya’nın da desteğini alarak bunda emin değilim ama Türkiye bunu tek başına yapabilecek durumda. Bunda İran destek olabilir. İran Genelkurmay Başkanı’nın 9 kuvvet komutanıyla Türkiye’ye gelmesi bunu gösterir. Yani 9 kuvvet komutanını niye getiriyor, muhtemelen burada savaş planları yaptılar. Muhtemel savaş planları şöyle olursa biz şöyle davranacağız, böyle olursa şu şekilde davranılacak şeklinde. Zaten Amerika’da ondan dolayı geri adım attı. Yoksa referandumu kesinlikle Amerika istiyordu. Cumhurbaşkanı 2 gün önce çok önemli bir şey söyledi. Tır sayısı 3000 bini geçmiş. Yani Barzani referandumu yaptıktan sonra bölgede daha da fazla onları güçlendirebilmek için Amerika bütün gücüyle zamanla yarışarak adeta bölgede savaş hazırlıklarını sürekli devam ettiriyor.

AMAÇ İSRAİL’İN YUTABİLECEĞİ YAPIDA KÜÇÜK YAPILAR OLUŞTURMAK

-Bu noktada ABD’nin özellikle Erbil ve Kerkük’ü Akdeniz’e bağlayan toprak parçasında bir Kürdistan oluşturmak istediğinden de söz ediliyor. Buraya doğru bir adım mı hem Suriye hem Irak’ı birleştirerek birleşik bir Kürdistan ABD’nin nihai hedefi mi?

Birleşik Kürdistan hiçbir zaman olmayacak. Bunu biz istemiyoruz bırakın bizi bizden önce batılılar istemez. Birleşik Kürdistan nispeten Irak’tan ve Suriye’den nispeten çok daha homojen bir devlet olacak yani Kürt devleti olacak. 4 milyonluk nüfustan bahsediliyor. Bunun da tahlil edilmesi gerekir. Ciddi bir güç haline gelir bu. Bunu da batılılar istemez. Razı olabilselerdi anlaşabilselerdi Saddam ile anlaşırlardı. Saddam’ın devletini parçalamazlardı. Anlaşabilselerdi Beşar Esed’ın devletini parçalamaya çalışmazlardı. Şu an Suriye’yi parçalamaya çalışıyorlar. Irak’ı parçalamaya çalışıyorlar. Bunlar deli akılsız falan değil. Yarın parçalamaya çalışacakları yeni bir Irak yeni bir Suriye gibi yeni bir Kürdistan asla orada oluşturmazlar. Dört tane Kürt devleti oluşacak. Bunların aralarında fitne üretecekler. Araplar yüzyıldır birbirileriyle çatıştığı gibi bunlarda kendileriyle yüzyıl boyunca iki yüzyıl boyunca çatışmaya devam edecekler. Bu arada İsrail yavaş yavaş büyümeye devam ederek sırası geldikçe bu küçük devletçikleri koparacak. Zaten Erbil’den Akdeniz’e şeklinde tanımlanan bir devlet aslında bütün bir devlet asla olmayacak. Asıl beklenen şey İsrail’in yutabileceği yapıda küçük yapılar oluşturmak.

TÜRKİYE TÜRKMENLERİ ORADA YALNIZ BIRAKMAYACAK

-Türkmenlerin konumu var tabi bu süreçte en çok can sıkan konulardan biri de bu. Bu hususta ne söylersiniz?

Türkmenlerin varlığı ile ilgili Türkiye gerekli adımları atmıştır zaten. Attığı ile ilgili bilgileri kırıntı şeklinde zaten duyuyoruz. Bunu Türkiye gizli yapar açıktan yapmaz atmıştır atacaktır da. Türkmenleri orada yalnız bırakmayacaktır. İran ile anlaşmaya yakınlaşması da bunun bir sebebidir. Aslında Barzani ile yakınlaşıp Türkmenlerin varlığını güçlendirmek şeklinde daha önce devam eden bir politika olabilirdi. Fakat Barzani İsrail ve Amerika ile hareket etmeye karar verdiği ve burada Türkmenleri dikkate almadığı için Türkiye İran ile birlikte hareket edip Türkmenlerin varlığını en azından kendisine gelecek bir ateş bölgesini susturmuş olur böylece. Yarın İran ile de ters düşülebilir. Ama o sırada krizden hangi enstrüman ile çıkılabiliyorsa o şekilde çıkmayı deneyecektir Türkiye. Bunun adımlarını da atmışlardır. Dolayısıyla Türkiye Türkmenleri orada yalnız bırakmayacak. Hatta Türkmenlerin varlığı Türkiye’nin bölgeye müdahale etme sebeplerinden birisidir. Kendisi için bu sebebi zaten ortadan kaldırmaz. Bölgeye müdahale bahanesiyle bunu yapıyor da diyemeyiz. Türkiye kendi sınırlarında yeni bir Kürt devleti oluşmasını önlemek için bütün bunları yapıyor. Ayrıca bölgeden yeni bir göç dalgasının Türkiye’ye doğru olmasını önlemek için de bunu yapıyor. Türkiye sadece kendi çıkarlarını maksimize etmek için bunları yapmıyor.

Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu!
Sonraki Haber