Rıdvan Dilmen Twitter'a hızlı girdi! İşte son yazısı...

Ünlü futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, sosyal medyadan bugüne kadar uzak durmuştu. Dilmen, ridvan8.com adıyla bir site kurduktan sonra aynı isimle Twitter'da da hesap açtı. Ünlü yorumcunun takipçi sayısı kısa sürede 15 bini aştı. Dilmen'in son paylaşımı ise 1-0 Galatasaray'ın kazandığı Antalyaspor maçı oldu.

İşte Rıdvan Dilmen'in ridvan8.com'da yazdığı ve twitter adresinden takipçileri ile paylaştığı "Kontrollü değil baskılı oyun" başlıklı yazısı...

KONTROLLÜ DEĞİL BASKILI OYUN
Fatih Terim, ne kadar itiraz etse de Galatasaray’ın deplasman problemleri mevcuttu. Bu problemlerden teknik ekip de sorumluydu açıkçası. Antalyaspor ve Porto deplasmanındaki futbol ve oyun anlayışıyla Galatasaray’ın deplasmandaki sorununu çözmeye başladığı görülüyor.

“Fatih Terim’in yaptığı iki değişiklikle birlikte Galatasaray mağlup da olabilirdi, ancak böyle riskleri almadan da kazanmak bazen mümkün olmuyor. Kaybetmeyi göze almadan kazanılmıyor..”

Galatasaray maçın son bölümlerinde yapılan iki değişiklikle birlikte Maicon ve Donk ile, yani 2 savunmacıyla çift forvet oynadı ki, maçla ilgili en önemli taktik mesele buydu. Maç boyu 28 adet orta yapan bir takımın ileride etkili kafa vuracak oyuncusu yoktu. Ancak Galatsaray ortasahası ortalardan dönen tüm toplara tekrar sahip oluyordu yani Antalyaspor Galatasaray’ın baskısına cevap üretemiyordu. Fatih Terim’in bu değişiklikleri yapmasının nedeni oyundaki bu gidişatı görmesiydi.

Fatih Terim’in bu değişiklikleriyle birlikte Galatasaray mağlup da olabilirdi, ancak böyle riskleri almadan da kazanmak bazen mümkün olmuyor. Kaybetmeyi göze almadan kazanılmıyor.

FATİH TERİM TEŞHİSTE GECİKTİ

Galatasaray son iki deplasman maçı ile birlikte taktiksel anlayışında değişikliğe gitti. Fatih Terim kendisinin temel futbol anlayışı olan ama kadro yapısından dolayı deplasmanda tercih etmediği “önde basan” oyunu artık deplasmanda da kullanmayı tercih ediyor. Kontrollü oyun yapısından vazgeçip içeride dışarıda etkili ve baskılı oyun anlayışına dönmüş durumda Galatasaray.

4 Sezon üstüste şampiyon olan ve UEFA Kupasını alan takımda da Fatih Terim bunu yapıyordu. Ama o kadroda sürekli basan oyuncular mevcuttu. Şimdiki kadro yapısı buna uygun olmasa da, “deplasman fobisi”nin başka türlü aşılamayacağını, kendi oyun anlayışından başka çözüm olmadığını anladı Fatih hoca. Bu teşhisi koymakta geç kaldığı için tedavi de gecikti.

GALATASARAY KONTROLLÜ OYNAYAMIYOR

Bu akşamki mücadelede ne zaman ki Galatasaray golü attıktan sonra geriye doğru çekildi, üstüste iki pozisyon verdi. Oysa maç boyu pozisyon vermemişti. Çünkü Serdar ve Ozan’dan başlayan etkili ve baskılı futbol anlayışı hakimdi. Galatasaray öne geçmenin yarattığı psikolojiyle geri çekilince ise Antalyaspor etkili olabildi. Bundan da net olarak anlıyoruz ki Galatasaray önde bastığı zaman değil kontrollü oynadığında sorun yaşıyor. Bu döneme kadar olan ve deplasman fobisi olarak adlandırılan şey de buydu.

Fatih Terim’in ve Galatasaray’ın şu anda çözmesi gereken en büyük problem Galatasaray’ın kadrosunun darlığı. Son dönemlerde Rodrigues’deki düşüş Galatasay’ın hücum etkinliğini ciddi olarak etkiliyor. Ayırca Emre ve Eren’in sakatlığı ile birlikte alternatifler daralmış durumda. Bu durumun Ocak’taki transfer döneminde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak Fatih Terim’in eli kolu bağlı UEFA’nın Finansal Fair Play meselesindeki yaklaşımından kaynaklı. Ne olacağını hep beraber göreceğiz.

BELHANDA KALİTELİ BİR OYUNCU

Belhanda kapasitesinin altında futbol oynuyor. Ama kalite olarak şu anki Galatasaray kadrosunun ortalamasının üstünde ve Fatih Terim bunun farkında ki, hemen her maç onu tercih ediyor. Belhanda’nın kaliteli futbolu, kendi kapasitesinin altında da olsa fark yaratıyor. Ona dair genel olarak yapılan itibarsızlaştırma kampanyasını anlamsız buluyorum, sonuçta en az ocak ayına kadar Galatasaray’ın ona çok ihtiyacı var. Ayrıca Belhanda klasik 10 numaralara kıyasla koşan ve orta sahada çok top kapan bir oyuncu ancak bu durum onun çok kart görmesine sebep olabiliyor, buna dikkat etmesi gerekiyor.

İYİ Kİ “VAR”

VAR’ın ne kadar faydalı olduğunu bu maçla birlikte tekrar gördük. Daha önceki yazılarımda ve yorumlarımda da belirttiğim üzere, VAR’ın Türkiye’deki bu geçiş sürecinde artıları eskilerinden fazla. Ben kendi adıma da şunu net olarak söyleyebilirim ki, VAR konusunda yanıldım. Bu kadar faydalı olabileceğini düşünmüyordum. İnsan hata yapar, önemli olan bu hatasını gördüğünde kabul edebilmektir. Ben de kabul ediyorum.

Hurda Araçlarda ÖTV İndirimi Var mı? Teşvik için Hangi Araç Alınabilir Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma 26 Kasım 2024 Reyting Sonuçları! Aşk Evlilik Boşanma, Bahar
Sonraki Haber