Rize AK Parti İl Başkanı Yılmaz Katmer yine gündem oldu: 'İsrail uşağı mısınız' diyorlar!

Burger King'in, 7 Ekim'de Rize'de şube açması ve kurdeleleri AK Partili isimlerin kesmesi gündemdeki yerini koruyor.

Açılışta Artvin Çoruh Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Kemal Sağlam’ın İsrail’i protesto ettiği için darp edilmesi ile AK Parti ve muhafazakar tabanda sert tepkileri beraberinde getirmişti.

İL BAŞKANI SAHİP ÇIKTI

AK Parti Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer yaptığı basın toplantısında, "Mevzu anlaşılmış dersime çalışmışım arkadaşlar, okuduğum yerden fetva veririm. Öncelikle keşke o açılış olmasaydı. İkincisi biz şiddete her yönüyle karşıyız. AK Parti İl Başkanı benim. Hükümeti, devleti temsilen sayın valimdirr orada mıydı değil. İlk başta söyledim ki keşke o gün açılış olmasaydı. Bütün arkadaşlarımızın arkasındayız arkadaşlar." sözleriyle açılışa katılanlara sahip çıkmıştı.

Yılmaz Katmer devamında okumaya çalıştığı "soysuz" şiiri ile tepki gösterenlere hakaret etmişti.

BU SEDER DE İSMAİL SAYMAZ'A KONUŞMUŞ

Fondaş Sözcü yazarı İsmail Saymaz AK Parti Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer'le yaptığı konuşmayı bugün köşesine taşıdı. "Dün AK Parti Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer’i arayıp Burger King krizine dair sorular yönelttim." diyuen Saymaz'ın köşesindeki yazısı şöyle:

- Arkadaşlarınız neden disipline sevk edildi?

Hata ettiler. Katılmak kendilerinin fikriydi. AK Parti’yi temsilen il başkanı benim. Başkan olarak katılmadım, çiçeğim yoktu. Onların katılması hataydı.

- Sizi davet ettiler mi?

Davetiye geldi ama masam kalabalık olduğu için kartı görmedim.

- Denk gelse gidebilirdiniz yani.

Gitmezdim. Çünkü niye? Yasaklılar arasındadır firma.

-Ne yasağı?

Katılma yasağı.

- Kim koydu yasağı?

Şahsım koydum.

- Ne zaman?

Burger King’in açılacağı gün “O firma İsrail askerlerini besliyor. Gitmemiz uygun değil” diye arkadaşlara söyledim.

- Niye gittiler?

Ben kendi yönetimime söyledim.

- Şubenin sahibi de AK Parti’nin belediye meclis üyesi. Nasıl olacak o iş?

Onu da disipline verdim.

- Suçu ne?

Orada göründüğü için.

- Şiir okumanız biraz kötü oldu sanki.

Beceremedik işte. Mevlana’nınkini becerdik de Mehmet Akif’inkini beceremedik. Niye beceremedim, biliyor musun? Cuma namazı saati yaklaşmıştı. Bir arkadaşımızın abisi ölmüştü. Cenazesine gidecektik. Öyle karıştırdık işi.

- Sonra demişsiniz ki “Ben ‘soysuz’ lafını solculara dedim.”

Yok, isim söylemedim. Dedim ki “Bizleri Yahudi uşakları diye suçlayanlara bu cevabı veriyorum. Onlar gibi konuşmak istemiyorum. Mevlana ve Mehmet Akif’in şiirleriyle karşılık veriyorum" dedim. İşte beceremedik onu.

- Cumhurbaşkanı size “Bari şiir okumasaydın” demiş, doğru mu?

Evet, doğru. “Bilmediğin şiire niye girdin” dedi bana.

- Siz ne dediniz?

Dedim ki, “Bize Yahudi uşakları diyenlere kibar biçimde cevap vermek istedik. Bizim niyetimiz halisaneydi. Ama beceremedik. Esasında iyi bir hatibim de, cuma saati ve cenaze biraz acele etmemize sebebiyet verdi. Aslında ben orada, “Konu yargıya intikal etmiştir, cevap vermek istemiyorum” diyebilirdim. Ama katılan arkadaşlarımızın çoluk çocuğu okula gidemiyor.

- Niçin?

Tepki koyuyorlar. Haberler çıkınca vatandaş “İsrail uşağı mısınız” diyor. Telefonlara mesaj geliyor. Bunların aile saadeti bozuldu.

- Size muhaliflerden çok AK Parti medyasından eleştiri geldi.

Ben şiiri okuyamayınca sanki bize atanları eleştiriyorum gibi algılandı ki, asla… “Bizi İsrail yanlısı ve Filistin karşıtı görenlerin alnını ortasını karışlarım” dedim. Onu dememe rağmen muhafazakar kesim bizi, sanki onlara “Soysuz” demişim gibi algılandı ama asla öyle bir şey yok.

- Çok mu hakaret geldi?

Çok geldi. Bugün 7-8 kişi hakkında suç duyurusunda bulundum. Biraz deli doluyum. Kendimi zor tutuyordum. Daha çok patlamamak için suç duyurusunda bulundum. Elde edeceğim paraları fakir öğrencilere dağıtacağım.