'Rusya' bahanesi ile darbe mi planlanıyor?

Yeni Şafak genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, İdlib gerginliği sonrası yaşanan gelişmelerle ilgili kaleme aldığı analizinde sıra dışı iddialarda bulundu. Yazısında, "Kızacak, saldıracaksınız ama yine de yazacağım…" ifadelerini kullanan Karagül, Batı'nın Rusya ile yaşanan gerilimi bahane ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devirme planlı yapmış olabileceğini belirtti

İdlib'de Esed rejimi güçlerinin alçak saldırısı sonucu 34 Mehmetçiğin şehit edilmesinin ardından Türkiye Suriye'de yumruğunu masaya vurdu.

Saldırının ardından Bahar Kalkanı Harekatı başlatılırken, rejim güçlerine ait iki uçak düşürüldü, onlarca zırhlı araç ve füze sistemi vuruldu, binlerce rejim askeri öldürüldü.

Operasyona aralıksız devam edilirken sahada gücünü gösteren Türkiye diğer yandan masada da diplomatik temaslarına hız verdi.

TÜRKİYE YUMRUĞUNU MASAYA VURDU!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’de 34 askerimizin şehit edilmesinin ardından 9 liderle görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan son olarak Bulgaristan Başbakanı’nı kabul etti. 5 Mart’ta ise Moskova’ya giderek Putin’le kritik bir görüşme yapacak.

Bu gelişmelerle ilgili çarpıcı bir analiz kaleme alan Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül konuya çok farklı bir perspektiften yaklaştı.

Gazetesinde kaleme aldığı makalede "Kızacak, saldıracaksınız ama yine de yazacağım…" diyen Karagül şu soruyu gündeme getirdi; "Türk-Rus çatışması çıkarıp, Batı’nın “yardımı” için ortamı hazırlayıp, hem Erdoğan’ı devirip hem de Suriye’den çekilme mi planlandı?"

İşte Karagül'ün köşe yazısının çok ses getirecek ilgili bölümü:

- Dikkat! Türkiye için yeni bir şey mi denediler?

Çok çok ciddi bir endişem var.

Türkiye’miz için vahim bir kaygı bu.

Kızacak, saldıracaksınız ama yine de yazacağım…

İdlib’de ardı ardına şehit haberi almamızla,

en son 34 vatan evladının şehit edilmesiyle,

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Hazır olun iktidar oluyoruz” türü mesajlarıyla,

ABD ve Avrupa’dan gelen “gaza getirici” destek açıklamalarıyla,

Gezi olaylarının yeniden parlatılmasıyla,

Eski Cumhurbaşkanı’nın “Gezi ile gurur duyması”yla,

Bahar Kalkanı başlar başlamaz Kılıçdaroğlu’nda başlayan panikle,

Günlerdir kamuoyunun “bir şeyler için hazırlanması”yla,

Muhalif medyanın koordineli saldırılarının yoğunlaşmasıyla,

Şehit haberleri üzerinden infial uyandırma girişimleriyle…

“Yeni bir şey” mi denendi?

ERDOĞAN’I DEVİRECEĞİZ, TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜRECEĞİZ DERKEN ŞAM’I DÜŞÜRÜYORLAR

Türk-Rus çatışması çıkarıp, Batı’nın “yardımı” için ortamı hazırlayıp, hem Erdoğan’ı devirip hem de Suriye’den çekilme mi planlandı?

15 Temmuz’dan önce aynısı denenmişti.

15 Temmuz’u başaramayanlar kuşatmaya, saldırıyı Suriye’den başlatmışlardı. Fırat Kalkanı’ndan bu yana bütün müdahaleler terör kadar içerideki senaryoyu da vurdu.

“Bahar Kalkanı” sadece Esad yönetiminin değil, “içeridekiler”in de belini karıyor öyleyse. Telâşları çok daha büyüyecek öyleyse.

Erdoğan’ı devireceğiz, Türkiye’yi düşüreceğiz derken Şam’ı düşürüyorlar. Şu an şok durumunda olmalılar.

BU ÜLKEYİ SEVEN HERKESİN ERDOĞAN’I KORUMASI LAZIM!

SİHA’lar sadece savaş tarihine yeni bir yöntem öğretmekle kalmadı. Sadece Lazkiye hükümetinin belini kırmakla kalmadı. Bir denklemi daha değiştirdi. Bir çokuluslu senaryoyu daha boşa çıkardı.

“İçeri”de ellerini ovuşturup bekleyenleri büyük bir hüsrana uğrattı.

Hem bölgede hem içeride denklemi değiştirdi.

Siyasi kimliğiniz ne olursa olsun. Etnik kimliğiniz ne olursa olsun. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sevin ya da sevmeyin. Bu ülkeyi seven herkesin Erdoğan’ı koruması lazım!

Bu, Suriye meselesi değil, Türkiye meselesi.

6 Kasım 2024 akademik kadro ilanları Resmi Gazete'de 6 Kasım 2024 tarihli Resmi Gazete yayımlandı! Elon Musk kararını verdi! Seçim sonuçlarını Trump'la takip edecek
Sonraki Haber