Rusya'nın kararı 'buğday savaşının' fitilini ateşledi!
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali küresel çapta bir gıda krizinin fitilini ateşledi. Rusya'nın Odessa Limanı'nı ablukaya alması, özelikle Avrupa ülkelerinin buğdaya erişimini zorlaştırdı. Öte yandan Çin ve Hindistan'ın aldıkları kararlar 'buğday savaşının' büyümesine neden oldu. G-7 ülkeleri ise Ukrayna'ya alternatif çözümler bulmaya çalışıyor.
Rus güçlerinin dünyanın en büyük beşinci buğday ihracatçısı ve Avrupa’nın tahıl ambarı Ukrayna’yı işgali, buğday savaşını tetikledi. Rusya ve Ukrayna küresel buğday üretiminin yüzde 14’ünü, küresel buğday ihracatının ise yüzde 29’unu karşılıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Kiev hububatının dünyaya açılan kapısı Odessa limanlarını ablukaya alması sonrası Ukrayna’nın 40 milyon ton tahılı ülkede mahsur kaldı.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, abluka ile birlikte petrol ve doğalgaz piyasalarında eşine az rastlanan fiyat artışları gıdaya da sıçradı ve ülkeler, milli kararlar alarak gıda güvenliğini öncelemeye girişti. Bu ülkelerin başını çeken Çin, buğday ve diğer gıda maddelerini stoklarken, Hindistan da benzer bir karar alarak buğday ihracatını yasakladığını açıkladı. Ukrayna’nın buğday açığını kapaması beklenen Hindistan’ın aldığı karar, piyasaları alt üst ederken, G7 ülkeleri, Rusya’nın tetiklediği “buğday savaşına” ve “küresel açlığa” karşı mücadele edeceklerini duyurdu.
İNSANLAR AÇLIKTAN ÖLECEK
Rusya Ukrayna krizinin tetiklediği gıda krizine karşı harekete geçen G-7 ülkeleri dışişleri bakanları, Almanya’da gerçekleştirilen zirvede bir araya geldi. Berlin yönetimi Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, G-7 ülkelerinin acil bir şekilde Ukrayna tahıl ihracatına alternatifler aradığını, savaşın küresel bir açlık krizine yol açabileceğini belirtti ve Moskova’nın başlattığı ’buğday savaşına’ karşı mücadele sözü verdi. Krizin en çok gelişmekte olan ülkeleri etkileyeceğini belirten Baerbock “Afrika ve Orta Doğu’da insanlar ölecek. G-7 yeni hasat mevsiminden önce Ukrayna’nın depolarından hayati malları almak için lojistik çözümler bulmaya çalışacak” diye konuştu.
HİNDİSTAN PİYASALARI ALT ÜST ETİ
Geçtiğimiz sene Ukrayna’daki üretimin azalamasıyla pazara ekstra 7 milyon tonluk buğday sokan Hindistan, olası bir krizin önüne geçilmesinde kilit rol üstlenmişti. Savaş nedeniyle oluşacak buğday açığını kapaması beklenen Hindistan, buğday ihracatını yasakladığını açıkladı. ‘Gıda güvenliği’ gerekçesiyle alınan stok kararı, Chicago Emtia Borsası’nda (CBOT) deprem etkisi yarattı. CBOT’ta işlem gören buğday fiyatları yüzde 5,9 artarak son iki ayın zirvesi olan kile (30 kilo) başına 12,47 doları dolara yükseldi. Son zamla birlikte, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden günümüze kadar olan süreçte, buğday fiyatları yüzde 60’ın üstünde değerlendi.
ÇİN STOKÇULUK YAPIYOR
1,5 milyara yaklaşan nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin, Rusya ve Ukrayna arasındaki tansiyonun yükselmesiyle tahıl stoklamaya başlamıştı. Geçtiğimiz yıl dünyadaki tüm tahılların yarısını stokladığı ortaya çıkan Çin, gıda stoklarının tarihi seviyelerde olduğunu kasım ayında doğrulamıştı. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre, Çin’in 2022’nin ilk yarısında dünya buğday rezervlerinin yüzde 51’ine, mısırının yüzde 69’una ve pirincinin yüzde 60’ına sahip olması bekleniyor. Veriler, son 10 yılda Çin’deki stokun yüzde 20 arttığını ve Pekin yönetiminin tahıl stoklayarak küresel piyasaları etkilendiğini gözler önüne seriyor. Zira, 2016’dan bu yana sahip olduğundan daha fazla gıda ithal eden Çin’in, yaptığı stoklarla ve piyasadaki fiyatlar üzerinde yaptığı spekülasyonlarla gıda krizi üzerinden rant sağladığı düşünülüyor.
AB SAVAŞLARIN SONUÇLARINDAN ENDİŞELİ
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Rusya-Ukrayna savaşının enerji ve emtia fiyatlarını artırması nedeniyle AB genelinde ekonomik büyüme beklentisini düşürürken, enflasyon beklentisini yükseltti. AB Komisyonu’nun “Avrupa Ekonomik Tahminleri 2022 İlkbahar” raporunda, AB ve Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7, 2023’te yüzde 2,3 büyüyeceği öngörüldü. AB Komisyonu’nun bir önceki “Kış” raporunda ise 2022’de yüzde 4, 2023’te yüzde 2,8 büyüyeceği tahmin edilmişti. Raporda, enerji arzındaki olası aksaklıkların, tedarik zincirlerinde beklenenden daha kötü sorunlara, başta gıda olmak üzere enerji dışındaki emtia fiyatlarında ilave artışların büyüme üzerinde aşağı yönlü ve fiyatlar üzerinde de yukarı yönlü baskılara yol açabileceği endişelerine değinildi.