Bugün size düşünce tarihinin gerçekten en şahsına münhasır isimlerinden biri olan Bertrand Russell’den bahsedeceğim. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi İngiliz filozof, matematik dehası ve yılmaz savaş karşıtının 146. doğum günü 18 Mayıs.
Hayata, insan – toplum ilişkilerine, yaşamın inceliklerine, din ve bilim arasındaki gel – gitlere dair sayfalarca yazılsa bile hakkıyla ifade edilemeyecek fikirleri, birkaç cümlede müthiş çarpıcı şekilde ortaya koymasıyla meşhur Russell.
Hani Albert Einstein’in ‘Eğer basitçe anlatamıyorsanız, anlamamışsınız demektir’ sözü var ya, bilirsiniz. Sanki bu cümlenin vücut bulmuş halidir ünlü düşünür.
Ve gerçek bir ezber bozandır aynı zamanda. Alışılagelmiş bütün fikir kalıplarını alt üst eden, kanıksadığımız tüm düşünce sistemleriyle alay eden bir dahi. Sözü ona bırakalım, en iyisi siz karar verin hakikaten öyle mi değil mi? Buyurun…
*Bizim uygarlık dediğimiz şeyin hemen tümünü aylak sınıf yaratmıştır. Sanatı geliştiren, bilimleri bulan bu sınıftır; bu sınıf kitaplar yazmış, bu sınıf felsefeler ortaya atmış ve toplumsal ilişkileri bu sınıf inceltmiştir. Hatta baskı altındakilerin kurtuluşu bile genellikle yukarıdan aşağı doğru gelişmiştir. Aylak sınıf olmasa insanlık barbarlıktan hiç kurtulamazdı.
*Eğer filozof olmak istiyorsanız, anne-babalarınızın ve öğretmenlerinizin size söylediklerine dayanan inançlardan elinizden geldiğince kurtulmaya çalışmalısınız.
*Akıllılar hep kuşku içindeyken, aptallar küstahça kendinden emindir.
*İnsanlar bilgisiz doğar, aptal değil. Eğitilerek aptallaşırlar…
*Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle savunursunuz.
*Mutluluğun sırrı, dünyanın korkunç bir yer olduğu gerçeğiyle yüzleşmektir.
*Önyargının ve zalimliğin asıl kaynağı korkudur. Korkunun üstesinden gelmekse bilgeliğin ilk adımı...
*Tarih ders kitaplarında her ulus kendini yüceltmeyi amaçlar.
*İşinizin çok önemli olduğunu düşünüyorsanız, bu sinirlerinizin ciddi biçimde bozulduğunun en açık göstergesidir.
*İnsan olduğunuzu hatırlayın. Geriye kalan her şeyi unutsanız da olur…