Safiye nasıl kurtulur?
Dünya güzeli bir genç kız… Çuval giyse yakışır, derler ya öyle… Öyle güzel! Üzerine geçirdiği kara çarşaf güzelliğini bir dirhem bile örtememiş… Bakımlı da! Makyajına, kaşına verdiği şekle, göz üstüne çektiği ince kaleme, maskarayla tel tel ayrılmış kirpiklerine, başına geçirdiği güneş gözlüğüne bakarak kendine özendiğini de söyleyebiliriz. Elindeki telefonu tutuş şekline, kameraya konuşmasına bakarak çağı yakaladığını da anlayabiliriz.
Ne hikmetse Anıtkabir’e gitmiş ve o güzel yüzden beklenmeyecek bir eylemde bulunuyor.
İdeolojin, inancın her ne ise… Kindarlığın, kızgınlığın, öfken her kime ve neye ise… Bu ülkenin kurucuna gösteremediğin asgari nezaket ve saygıyı bir kenara bırakıyorum, bir genç kızın ağzına yakışıyor mu o söz?
Bana kalsa ne gözaltına alınmalı Safiye ne de tutuklanmalı.
“Kötü söz sahibinindir”e inanırım ben.
Bu çocukları terbiye edememişiz, onlara saygıyı öğretememişiz. Mesele budur.
“Türkiye’yi Atatürk kurtarmadı” demesinden anlıyoruz ki tarihi ve hakikatleri de bilmiyor.
Safiye nasıl kurtulur?
Bu yazıda erkekleri çöpe atarak sadece kadınlar üzerinden bir iki laf edeceğim.
Adnan Oktar’ın, Ahmet Hulusi’nin ve bir yığın benzer ‘sapkın’ hocanın, şeyhin yanına dizilen bu genç kadınlar nasıl kurtulur?
Çalgı çengi eşliğinde gerdan kıran, kaşık çalan, göbek atan bu genç kadınlar nasıl kurtulur?
FETÖ’nün ablaları, bacıları nasıl kurtulur?
Müslüm Gündüzlerin yanında basılan Fadime Şahinler nasıl kurtulur?
Bu kadınlar hangi eksiklik duygusu ile aklını, bedenini, geleceğini bir yığın sapkına ipotek ettirir, bunu anlamak zorundayız.
Yoksa gider bir Safiye İnci gelir yenisi.