"Salgın bitse de kaygısı devam edecek"

Bundan yaklaşık 13 ay önce Çin'de ortaya çıkan ve Şubat 2020'de küresel salgına dönüştüğü açıklanan koronavirüs pandemisi ile ilgili uzmanlardan geleceğe ilişkin endişelendiren açıklamalar gelmeye devam ediyor. Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, salgın günlerinde kaygı bozukluklarının ve psikiyatrların kapısını çalanların sayısının 2-3 kat arttığı ifade ederek "Salgın bitse de kaygısı devam edecek" dedi.

Dünya, pandemiden kurtulacağı günü dört gözle beklerken her geçen gün toplumun ve bireylerin ruh sağlığını da bozuyor.

Virüsün bedenlerine zarar vereceğinden endişe edenlerde, kaygı bozukluğu ve ölüm korkusu artıyor.

Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, pandemi döneminde kaygı ve ölüm korkusuyla psikiyatr ve psikologlara başvuran hasta sayısının yüzde 200-300 arttığını ifade etti.

Ruhsal sıkıntı yaşayanların daha çok 25-50 yaş arası hastalar olduğunu vurgulayan Beyazyürek, “Bu yaş grubu insanlar; daha çok hayatın içindeler. Hayatlarını idame ettirme derdini daha çok yaşıyorlar. ‘Çocuklarıma bakamazsam, geçimimi sağlayamazsam’ endişesini daha çok duyuyorlar. Bu baskı da kaygı bozukluğu ve ölüm korkusu olarak ortaya çıkıyor” dedi. 

ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR KAYGI BOZUKLUĞUNU TETİKLİYOR

Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, pandemi nedeniyle toplumda kaygının artmasında çelişkili davranış ve ifadelerinin etkili olduğunu belirtiyor.

Uzmanların ve yetkililerin farklı görüşlerinin kaygıyı artırdığının altını çizen Beyazyürek, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Sağlıklı veri aktarımı, toplumun ve bireylerin ruh sağlığı açısından çok önemli. Uzmanların gerek aşı gerekse mutasyonlu virüs gibi konularda farklı görüşler dile getirmesi insanların kafasını karıştırıyor. Bu kaygının artışının devam etmesinde Merkel dışındaki dünya liderlerinin de payı var. Liderler, toplumlarına doğru, sağlıklı ve net bilgiler veremediler. Bütün bunlar kaygıyı pekiştiriyor. Belki Covit bir gün bitecek ama kaygısı devam edecek. Kaygıların iyileşmesi, kimi zaman virüse bağlı fiziksel rahatsızlıkların iyileşmesinden daha zor. Benim 1999 depremi nedeniyle gelişen kaygılarıyla ilgili halen tedaviye gelen hastalarım var.”

“ÖNCE KENDİNİZE GÜVENİN”

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kişilerin kaygılarını azaltabileceklerini ve kontrol altında tutabileceklerini ifade eden Profesör Beyazyürek, kaygılarla başa çıkmak için kişinin öncelikle kendine güvenmesi gerektiğini vurguladı.

Sanatsal aktivite, spor ve hobi gibi uğraşların kaygıları azaltmada yararlı olabileceğini belirten Beyazyürek, “Yaşadığımız dönemde yapabileceğimiz birçok öneri toplumda yeterince karşılık bulamayabilir. Birçok insan geçim derdinde… Bu yüzden olabildiğince önerilerimize kulak vermeleri gerektiğini söyleyebilirim. İyi beslenme, düzenli uyku, aile içi iletişim kaygılarla başa çıkmak için önemli. Kişilerin kendilerini mutlu edecek bir uğraş edinmelerini de önemsiyorum. Küçük bir saksıda bir çiçek yetiştirmek bile kaygıyla başa çıkmada katkı sağlar” diye konuştu.

Beyazyürek kaygıyla başa çıkmanın yollarını ise şöyle sıraladı:

1-) Kendinize güvenin, kaygılarınızla daha kolay başa çıkın.

2-) Fiziksel aktivitenizi artırın. Spor ve egzersiz yapın, kaygılardan kurtulun.

3-) Sanatsal faaliyetlerle uğraşın ve kendinize hobi edinin.

4-) Aynı evi paylaştığınız aile bireylerinizle, kaygılarınızı paylaşmaktan çekinmeyin.

5-) İyi ve kaliteli uyumaya, düzenli beslenmeye çok dikkat edin.

6-) Olabildiğince teknoloji olanaklarını kullanarak, sevdiklerinizle ve arkadaşlarınızla görüşün.

7-) Bütün bunları yaptığınız halde kaygılarınızı kontrol altında tutamıyorsanız; psikolog ya da psikiyatra başvurmaktan çekinmeyin.

İŞ TURKCELL Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan CHP Sözcüsü Yücel'e tepki Türkiye'nin en seksi 4. kadını olmuştu! Melis Sezen'den şok sözler...
Sonraki Haber