Kılıçdaroğlu roman oldu: Kafasını Kaybeden Adam

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, başkahraman koltuğuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu oturttuğu “Kafasını Kaybeden Adam” adlı bir mizah romanı yazdı.

ROMANIN KAHRAMANI KILIÇDAROĞLU!

Roman kahramanı Kılıçdaroğlu, bir gün evden çıkarken aynaya bakıyor. Ayna her zamankinden biraz daha yukarı asılmış. Ama zaten kafası bir hayli karışık olan kahraman, kafasını kaybettiğine hükmediyor ve macera başlıyor.

Psikiyatrıyla kafasını arama seansları üst üste geliyor. CHP'nin gizemli 14. katından gelen telefonlar, "temel atmama törenleri", "çeşmeye su getirme açılışları" gibi yarı gerçek-yarı kurgu bir dünyanın içine alıyor okuyucuyu.

Sahi, kahraman; arada Ekrem İmamoğlu'nun elleri arkada bağlı meşhur "türbe yürüyüşü"nü taklit ederek, "Acaba bu şekilde takılsam ben de seçim kazanabilir miyim" diye iç de geçiriyor.

OLAYLAR CHP GENEL MERKEZİNDE GEÇİYOR!

Romanın fikrini ve belki de çıkış noktasını aslında, Tuna'nın bir süre önce CHP üzerine kaleme aldığı Genel Merkez başlıklı yazıları oluşturuyor.

Salih Tuna, söz konusu romana ilişkin olarak, "Bir süre önce gazetedeki köşemde Kemal Bey ve kurmaylarının söyledikleri sözler üzerinden "Genel Merkez" başlıklı yazılar yazdım. Okurlar tahmin ettiğimin çok üzerinde rağbet gösterdiler. Bence bu "siyasi mücadele" yöntemi olarak "yalana" fasılasız şekilde başvuran Kemal Bey ve kurmaylarıyla "ödeşme" duygusunun göstergesiydi. Gerçek karakterleri, kendi replikleriyle kurgusal bir zemine taşımak bunu sağladı. Mizahtan daha etkili "ödeşme" olamaz zaten. Okur olan bitenin mizah kurgusuyla yansıtılmasını çok sevdi. Evet, olan biten diyorum, zira kitapta geçen 14. katı bile ben üretmedim. CHP genel merkezinde milletvekillerinin dahi bilmediği 14. kattaki 'sır danışmanlar' medyada yazılıp çizilmişti." ifadelerini kullandı.

UYARIYI 'SONDAN' YAPTI

Tuna'nın kaleme aldığı kitabın arka yüzünde şu ifadeler yer alıyor:

"Gayriciddi üslupla yazılmış bu mizahi roman gerçekdışı ve mesnetsizdir. Hiçbir doğruluğu yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik çok biçimde olumsuz siyasi algı içerebilir. Uyarılarımıza rağmen olumsuz bir algı oluşursa bunun sorumlusu ben değilim!"