Sanatçılarla iktidarı karşı karşıya getirmek için birileri özellikle mi çalışıyor?

Sanat dünyası, normalleşme tedbirlerinde eğlence sektörü ve etkinliklerle ilgili gevşeme yapılmamasına tepki gösterdi. Sosyal medyada yükselen isyanda farklı görüşler de dikkat çekti. Sanatçıların bir bölümü, iktidarın kendilerini düşman ilan ettiğini, eğlence sektörüne yönelik normalleşme adımının kasıtlı olarak atılmadığını düşünüyor. Bu da akıllara, sanatçılara karşı birilerinin özellikle çalıştığı ve kendilerini baskı altında hissetsinler diye sinir uçlarıyla oynandığı ihtimalini getiriyor.

Sanat dünyası, haziran ayı normalleşme tedbirlerinde eğlence sektörü ve etkinliklerle ilgili gevşeme yapılmamasına tepki göstermişti. Sosyal medyadaki tepkilere çok sayıda ünlü isim katıldı. Hakan Altun udunun tellerini kesti, MFÖ grubunun üyesi sanatçı Fuat Güner, "Bizlere ödül yerine, sektör emekçilerinin çalışma kazanma hakkını verin" dedi.

Sosyal medyada yükselen isyanda farklı görüşler de dikkat çekti. Sanatçıların bir bölümü, iktidarın kendilerini düşman ilan ettiğini ve eğlence sektörüne yönelik normalleşme adımının kasıtlı olarak atılmadığını düşünüyor. İktidarın sanata ve sanatçıya karşı olduğu ve bu nedenle normalleşmede eğlence sektörünü ve sanat camiasını yeni dönemin dışında bıraktığı iddiası gittikçe yayılıyor. Bu, devletin konserlere ve tiyatrolara kasten izin vermediği söyleminin müzisyenler ve tiyatrocular arasında dolaştırılmasından kaynaklanıyor.

Bu durum akıllara, sanatçılara karşı birilerinin özellikle çalıştığı ve kendilerini baskı altında hissetsinler diye sinir uçlarıyla oynandığı ihtimalini getiriyor. Oysa cumhurbaşkanının sanatçılara her türlü desteği vermeye açık oldugu ve bu konuda hatırı sayılır adımlar attığı biliniyor. Bu nedenle 1 Haziran tarihinde başlayan yasakların kısmi gevşetilmesi uygulamalarında eğlence ve sanat camiasının gözardı edilmesinin arkasında ne var sorusu akla geliyor. Hal böyleyken eğlence ve müzik sektörünün bu kadar ağır bir cendereye sokulması ve sanat dünyası ile iktidarın karşı karşıya getirilmesi için gizli bir elin çalıştığı konusunda ciddi kuşkular ortada dolaşıyor.

Konuya dikkat çeken gazeteci Neşem Yaşar, Fuat Güner'in fikirlerine hak vererek, "Pandemi süreci Türkiye Cumhuriyeti'nin bu boyutta yaşadığı İlk Büyük Pandemik Salgın. Müzisyenler de (aslında sahne sanatları ile ilgili herkes) bu süreçte çoğu sektör gibi yıprandı. Devletin Müzisyenlere sağladığı 3000 TL'lik yardım, pek çok müzisyen için azımsanmayacak bir yardım ancak, buna her müzisyen erişemeyecek gibi görünüyor. Ben bu duruma farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bu ağır pandeminin toplum(lar) üzerinde psikolojik etkileri olacak. Psikolojik etkilerin en ağır hissedileni yaşama dair umut ve motivasyon sorunu... Yeniden gülümsemeye, ayakta dimdik durmaya ve yeniden başlamaya ihtiyacımız var. Yeniden işe, okula, hayata umutla sarılmaya... Umut ve motivasyon ne işe mi yarar? İlerlemeye... Velhasıl... Herşeye yeniden başlamak için motivasyon şart. Bu açıdan bakıldığında normale dönüşün en etkili unsurlarından biri de politikacıların yanı sıra sanatçılar... Açık alanlarda sosyal mesafeye dikkat edilerek müzik ve tiyatro etkinliklerinin yapılması belki de sadece sanatçılara değil millete de moral olur. En azından gündüz veya 21.00'e kadar, açık hava etkinlikleri yapılamaz mı?" önerisi getiriyor.

Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu!
Sonraki Haber