Sayın Bülent Arınç’a Yemenici Abi’den bir selam getirmişem!

Başbakan Ahmet Davutoğlu bizzat söylediği için biliyorum, TRT-1’de yayınlanmış olan Yedi Güzel Adam dizisinin bütün bölümlerini seyretmiş. Hatta eşi Sare Hanımefendi “Bazen canımız bir şeye sıkıldığında yahut yorgun olduğumuzda rahatlamak ve dinlenmek için Yedi Güzel Adam’ın tekrarlarını seyrediyoruz” demişti.
Yedi Güzel Adam yayınlanırken eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı idi. Kendisinden duymadım, o bakımdan Yedi Güzel Adam’ı seyredip seyretmediğini bilmiyorum.
Şayet seyretmemiş ise; Yedi Güzel Adam dizisindeki en sevilen karakterlerden Yemenici Abi’nin İnsan Kavramı Dersi sahnesini internet ortamında bulup seyretmesini, seyredip düşünmesini, düşünüp CNNTürk’teki Taha Akyol ile söyleşisini ve bu sebeple yükselen itirazlara verdiği iki ayrı cevabı yeniden gözden geçirmesini tavsiye ederim.
O sahnede Yedi Güzel Adam’ın bilge karakterlerinden Yemenici Abi, Kara Lise’nin bir sınıfında kara tahtaya uçurtma şekli çizdiriyor ve 6 yönden İnsan kavramını anlatıyordu. Yemenici Abi’ye göre İnsan; Hak kavramına riayeti nisbetinde İnsan idi, Hak kavramına riayeti yok ise ona İnsan denilmez, Beşer denilirdi. Beşer ise deri demekti, bildiğiniz deri. İşte bu yüzden Beşer ara sıra değil daima şaşardı.
Sınıftaki talebelerden Alevi Hakkı parmak kaldırıp “Hakkı nasıl bulacağız?” diye soruyor, Hak nedir sorusunun cevabını almak istiyordu. Yemenici Abi’nin cevabı şu idi:
“Hak; içinde senin olmadığın kararlardan oluşan adalettir Hakkım!”
Bu sahne büyük ilgi gördü seyredenlerden. Hatta Facebook üzerinde bu sahnenin videosu sadece bir kişinin paylaşımıyla 10 milyona yakın izlenme sayısına ulaştı.
Yedi Güzel Adam’ın senaristlerinden bu sahneyi yazan kişi olarak kendime pay çıkarmak için anlatmıyorum bunu. Çünkü o sahnede Yemenici Abi’nin İnsan Kavramı’nı anlattığı 6 yön yahut 6 temel ilke bana ait değil.
Yıllardır lise ve üniversitelerdeki konferanslardan, alışverişe gittiğim bakkaldaki ayaküstü sohbete varıncaya kadar her yerde ve herkese anlatmayı anamın vasiyeti bildiğim bu meselenin esası; İmam Ali Efendimiz’e hediye olarak gönderildiği rivayet olunan Sekine Duası’ndaki Allah’ın 6 İsm-i Şerifi’nden oluşan meşhur terkibe dayanır. Kimi dergahlarda Kıyâmî Zikir olarak topluca ünlenen 6 Esma; FERDUN, HAYYUN, KAYYÛMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN’dür.
Allah’a ait bu 6 Esma terkibinin alt-üst, yatay ve çapraz anlam ilişkileri düşünüldüğünde ortaya muhteşem şeyler çıkıyor ama insanın kendi karakterini inşa modeli olarak gördüğüm bu terkibin basitin en basiti olarak anlamının şu olduğunu düşünüyorum:
“Kişinin hayatının kalıcılığı, hükümlerindeki adaletin pürüzsüzlüğüne bağlıdır.”
İşte Yemenici Abi, Yedi Güzel Adam’da Pürüzsüz Adalet’in Hak kavramının karşılığı olduğuna işaret ederek, onu “aldığımız kararların içine kendimizi koymamak” şartına bağlıyordu.
O bağlayışın temelinde ise, İslam’ın ilk şartının ilk kelimesi olan “Eşhedü” ile işaret edilen Şahitlik kavramı vardı.
Şahit kavramını; yine Yedi Güzel Adam dizisinin 8. Bölümünde Nuri Pakdil’i temsil eden karakter, Yalnız Ardıç üzerinden anlatıyor ve Şahitliğin gerçek devrimci, Müslüman ve insan duruşu olduğunu söylüyordu.
O sahneyi de “Nuri Pakdil Gerçek Devrimci” yazarak internetteki arama motorlarından bulup seyretmek mümkün.
Bütün bunlardan sonra; 40 yıla yakın gazetecilik hayatının hemen her döneminde mümkün olduğunca siyasetten uzak durmaya çalışmış, bu yüzden siyasetten anlamayan bir kişi olsam da, ana sütü kadar ak ve temiz İrfan Kültürümüzden aldığım cesaretle, şahsını siyasetin ulu çınarı olarak tavsif eden sayın Bülent Arınç’a kardeşâne bir soruyu sorarak yeniden düşünmesini tavsiye etmek istiyorum.
“Siyasette özgül ağırlığınızı oluşturan ulu bir çınar olarak vasıflandırdığınız siyasi hayatınızın 40 yılında değil son 40 gününde, olayları, olguları ve kişileri değerlendirirken, tam olarak bir Şahit sıfatıyla, içine kendinizi koymaksızın savunmadan, yargılamadan, suçlamadan geçirdiğiniz bir an oldu mu?”
Bendeniz bu noktadan baktığımda sayın Arınç’ın açıklamalarının bir hayli arızalı olduğunu görüyorum.
Siyasetten anlamayan bir kişi olarak, bu kanaatimin hiç bir önemi olmayabilir.
Ancak...
Bugün Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’dan daha önce bir kaç kez siyaseten yanlış davrandığını itiraf ederek özür dileyen ve buna rağmen son seçimde kendi arzusuyla ayrılana dek bütün makamlarını koruyabilen sayın Arınç’ın, CNNTürk mülakatı tartışmaları üzerine Cumhurbaşkanı’na hitaben yaptığı son açıklamadaki 3. Madde’den başlayarak, 40 yıllık siyasi hayatını Yemenici Abi’nin Hak kavramı ile Nuri Pakdil’in Şahit kavramı üzerinden değerlendirip yeniden düşünmesi yerinde olacaktır.
Kendisini Allah için seven bir fert sıfatıyla, tavsiyemi kulak arkası etmeyeceği ümidindeyim.

Tüm yazılarını göster