Selin Sayek Böke'ye yeni görev... FETÖ'cü Ergun Babahan'dan "zaman ayarlı" yazı

Türkiye'nin seçim atmosferine girdiği bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'nde dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor... "Dış politika açılımına" hazırlanan CHP'de, Selin Sayek Böke'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirileceği iddia edildi... Peki bu ne anlama geliyor? FETÖ cephesinden gelen son mesajlarla birlikte okunduğunda bazı ipuçlarına ulaşmak mümkün...

CHP yönetiminde önümüzdeki günlerde yaşanacak bir görev değişimi Sözcü Gazetesi'nde yer alan haber ile kamuoyuna yansıdı.

Buna göre, Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilecek. Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün de Böke’den boşalan Genel Sekreterlik görevine getirilmesi bekleniyor.

Sözcü'nün haberinde "Böke'nin ilk ısınma turunu Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un CHP'yi ziyaretinde yer alarak yaptığı" değerlendirmesinde de bulunuldu.

Öte yandan, haberin yayımlandığı tarihte dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı.

FETÖ firarisi Ergun Babahan'ın "artıgerçek" haber sitesinde yer alan makalesinde CHP'nin politikaları masaya yatırıldı.

Babahan, özellikle CHP'nin dış politika konusundaki tercihlerini eleştiri konusu olarak öne çıkardı.

Yazı, "Bay Kemal, Ergenekon’u temizleyebilir mi?" başlığını taşıyor.

Devletin "tepeden tırnağa İttihatçı gelenek üzerine kurulduğunu" savunan Babahan yazısında, "Bu geleneğin temel özelliği devletin sürekli tehdit altında olduğuna inanması, Batı’nın ülkeyi bölmeye çalıştığını düşünmesi ve “Her şey vatan şiarı” altında insanı harcanabilecek bir malzeme olarak görmesidir: “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır…”" ifadelerini kullandı.

CHP kadrolarına bakıldığındaysa "bu yüzleşmeden özenle kaçınıldığını" gördüğünü dile getirdi.

"Türkiye’nin düze çıkması için İttihatçı zihniyetle yüzleşmesi kaçınılmazdır" diyen FETÖ firarisi Babahan sözlerini şöyle sürdürdü;

"Ancak Ermeni Soykırımı’da sahip çıkan, Dersim Soykırımı’nı yok sayan, Kürt meselesiyle yüzleşmekten kaçınan ve kadrolarının bir kısmını Ergenokon veya Derin Devlet denilen yapının atamasını kabullenen bir CHP’nin, İyi Parti’nin bunu yapması mümkün değildir."

Bu noktada, CHP'den bir süre önce ihraç edilen eski büyükelçi Öztürk Yılmaz’ın ismini gündeme getiren Ergun Babahan, "Kimin talimatıyla CHP Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna oturduğunu ve Ümit Özdağ’dan farklı olmayan dünya görüşüyle dış ilişkilerden sorumlu yapıldığını açıklayamıyor. CHP delegesi kendisini “Musul Fatihi” gördüğü için o göreve atanmadı. Bir talimatla geldi o mevkiye… Şu andaki bir çok isimde olduğu gibi…" diye yazdı.

Yılmaz'ın "CHP'nin içine devlet tarafından yerleştirilmiş bir isim" olduğunu ima eden Babahan yazısını, "Siyasi partileri devletten kopup topluma yaklaşmadıkça Türkiye’nin düze çıkması mümkün değildir. Acı ama gerçek budur." ifadeleri ile sonlandırdı.

Ergun Babahan'ın bu yazısı ile eşzamanlı olarak, CHP'de yaşanan görev değişimi hazırlığı önemli bir soruyu da gündeme getirdi...

Ana muhalafet partisinde, FETÖ beklentileri dahilinde "devletten kopma" operasyonu için düğmeye mi basıldı?

Rus Dezenformasyonu ABD Seçimlerine Gölge Düşürdü Kirada yeni dönem resmen başladı! Süreç nasıl ilerleyecek? Fenerbahçe'ye Alexander Djiku'dan iyi haber
Sonraki Haber