Doğu ve Güneydoğu'yu güzelleştiren festivaller

Bu yıl pandeminin gölgesinde gerçekleşen, Doğu ve Güneydoğu'yu güzelleştiren Uluslararası 3. Siirt ve 2. Erzincan Kısa Film Festivali'nin direktörü Şeyda Canan festivale dair merak edilenleri anlattı.

Bu yıl Siirt'te 3. sü Erzincan'da da 2. si düzenlenen Uluslararası Kısa Film Festivalleri düzenlediniz. Bize başından sonuna dek festivallerin geldiği noktayı biraz anlatabilir misiniz?

Aslında Doğu ve Güneydoğu bölgesinde festival düzenleme düşüncesi Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği Başkanı ve ayrıca Yapımcı olan arkadaşım Baran Mayda'nın fikriyle ortaya çıktı. Bu festivallerin gerçekleşmesi için çok fazla emek ve çapa harcadı. Bende bu sene ekibe dahil olabildim. Amacımız bu tür kısa film festivallerini düzenleyerek özellikle kısa filmin gelişmesine ve yaygınlaşmasına katkı sağlamak. Genç sinemacılara, ulusal sinemaya güçlü bir destek ve öte yandan da uluslararası anlamda güçlü bir network edinmek amacıyla yola çıktık. Festivalimiz bu yönde ilerliyor her festivalde de üstüne koyarak bu amaçlar doğrultusunda devam ediyoruz. Henüz çok yeni bir festival olduğu için bazı aksaklıklar, düzensizlikler olması çok anlaşılır. Organizasyon anlamında da eksikler olmuş olabilir ancak bunlar kabul edilebilir şeyler olarak görünmeli. Ama bu yıl 3.'sü Siirt'te 2.'si Erzincan'da  gerçekleşen festivallerimizde geldiğimiz noktada ise artık her anlamda oturmuş, tecrübeli ve ne yaptığını bilen, kararlarını tutarlı bir şekilde alabilen ve stratejik olarak büyüyen bir festival haline geldik. Artık herkesin bildiği, tanıdığı, merak edip beklediği bir festival olma yolunda ilk adımlarımızı attığımızı düşünüyorum.

Pandeminin gölgesinde nasıl bir festival gerçekleştirdiniz? Pandemi festival planlarınızı ne ölçüde etkiledi?

Biz normal zamanda ekip olarak festivalin bir şenlik havasında gerçekleşebilmesi için aylar öncesinden çalışmalar yürütüyoruz. Ama maalesef bu festivali geçen senelerdeki gibi çoşkulu bir kalabalıkla gerçekleştiremedik. Dünyanın içinden geçtiği bu zor günlerde sanatı sahipsiz bırakmamak adına bu yıl da festivalimizi imkanlar dahilinde gerçekleştirdik. Geçen yıl yüze yakın oyuncu, sanatçı, yönetmen, yapımcı konuk ağırlarken bu yıl maalesef ki teknik ekip dışında kimseyi davet edemedik. Ancak bu yıl pandemi dolayısıyla festivalli sosyal medyadan yürüttük birçok ünlü oyuncu, yönetmen,yapımcının desteğini aldık.

Tabii ki festival ruhuna uygun bir şekilde fiziksel olarak gerçekleştirmeyi arzu etsekte pandeminin gerektirdiği sağlık yönetmenliğine uyarak az sayıda katılımla festivalimizi gerçekleştirdik. Gerekli tüm önlemleri sağlıklı yürütebilmek adına festivali İl Sağlık Müdürlüğü'nün danışmanlığında yürüttük. Festival boyunca danışman doktorlarımız yanımızdaydı onlarla birlikte festivalde gerekli önlemleri aldık. Festival boyunca gerekli hijyen kurallarını sağlayıp, alınan tedbirleri uyguladık. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bize verdiği "Sinema Tırı'yla" Siirt'in merkezi dahil bir çok ilçesine gitmemizi, ulaşmamızı sağladılar. Buradan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tekrar teşekkür etmek isterim. Kendimizi daha iyi hissedebileceğimiz bir festival yapmak özellikle bu dönemde hepimiz için çok önemliydi. Çünkü bir çok sektörde olduğu gibi pandemi kültür sanat sektörünü de ekonomik anlamda çok etkiledi. Ama herşeye rağmen bu yorucu pandemi sürecinde sanatı ihmal etmedik. Sanata, kültüre adanan festivallerin çoğalması gerekiyor, insanların bu kültürel etkileşimlerle aralarında hiçbir fark olmadığını, özünde aynı topraktan geldiğini göstermemiz gerekiyor. Bunu anlayabilmek ve anlatabilmek için daha fazla sanatsal aktiviteyle bir araya gelmemiz gerekli.

Bize biraz Siirt ve Erzincan'daki Festival programından, festivale katılan film sayısından sözedebilir misiniz?

Festival programından önce bir şey belirtmek isterim. Biz ekip olarak Türkiye'de ilk defa pandemi dönmeminde en çok zarar gören meslek gruplarına onları bu zorlu süreçte unutmadığımızı göstermek için festival programızda onlara yer verdik. Pandemi döneminde kendi sağlıklarını, canlarını ortaya koyan bu uğurda hayatını kaybenden sağlık çalışanlarının anısına düzenledik. İnsanların canını sağlığını riske atmadan bu festivalleri gerçekleştirdik.

Siirt'te 3.'sünü Erzincan'da 2.'sini  gerçekleştirdiğimiz festivalimizin ilk konukları Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumundan gelen çocuklar oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın organizasyon kapsamında getirtilen 120 kişilik Sinema Tır’ında 30 kişilik gruplar halinde sinema gösterimleri gerçekleştirdik. Sırasıyla Covid-19 salgınında büyük mücadele veren sağlık çalışanlarına, eğitim çalışanlarına, güvenlik görevlilerine sinema tırında kısa film gösterimleri yaptıktan sonra akşam saatlerinde açık havada halka ücretsiz uzun metraj film gösterimi düzenledik. Ve bu programın aynısını Siirt'in ilçeleri olan Kurtalan, Pervari, Şirvan ve festivalin son günü olan kapanış ve ödül törenininde gerçekleştiği Eruh’ta gerçekleştirdik. Yine Erzincan'da da aynı programı gerçekleştirdik. Erzincan'ın merkezinde genç nüfus daha fazla olduğu için ilçelere gitmedik. Programın 5 gününü Erzincan'ın merkezinde gerçekleştirdik.

Siirt kısa film festivaline ve Erzincan kısa film festivaline yapılan başvurulardan bahsedecek olursak Siirt'te 310 kısa film başvurdu bunlardan 70'i yurtdışından katıldı. Eserlerden 24'ü finale kaldı. Erzincan'da ise toplam 338 başvuru gerçekleşti bunlardan 58'i yurtdışındandı. Ve yine 24 film finale kaldı. Ayrıca şunuda söyleyebilirim ki festivalde yer alan filmlerin hepsi, özenle seçilmiş filmler. Hepsi gerçekten arkasında durabileceğimiz filmler.

Jüri üyelerinizi seçerken ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz ve kazanalara ne tür ödüller verildi?

Öncelikle tabii ki kendisini sinema alanında kanıtlamış, sinema konusunda tecrubeli, donanımlı isimlere teklif götürüyoruz. Festival için uygun tarihlerde müsaitlik durumları, disiplinli bir şekilde filmleri izlemeleri gibi kriterlerimiz oluyor. Jüri üyelerinde genelde yönetmen, yapımcı, oyuncu, senarist kimliği ile ortaya çıkan isimlere yer verdik. Çok değerli isimler yer aldı.

İlk üçe giren yarışmacılara para ödülü verildi. Şunuda belirtmek isterim biz, festivaller arasında en  yüksek para ödülü veren festivallerin başında geliyoruz. Birinciye 10 bin TL, ikinciye 7 Bin TL, Üçüncüye ise 5 Bin TL para ödülümüz oldu. Ayrıca dördüncüyede jüri özel ödülü verdik.

Son olarak söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Festivalimizde ödül alan genç sinemacıları gönülden tebrik ediyorum. Başvuruda bulunan maddi ve manevi büyük emekler ortaya koyan sinemaya yaptıkları ve yapacakları katkılardan ötürü de ayrıca teşekkür ederim. Rahat ve herkese ulaşabilen bir festival gerçekleştirmemize katkı sunan, destek veren herkese de teşekkür ederim.

Dışişleri'nden nüfus hareketliliği mesajı: Seçimlere etki edebilir İstanbul’un yeni tehlikesi! Fentanil etkisindeki zombiler Akademik kadro ilanları 23 Kasım 2024 Cumartesi!
Sonraki Haber