Sıcak rüzgarlar doğaya fön çekiyor

İstanbul'da dün akşam saatlerinde başlayan fırtına etkisini azaltsa da bugün de devam ediyor. Rüzgarın şiddetli esmesi ise 'orman yangını' korkusunu artırıyor. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise 'fön rüzgarları' konusunda uyarıyor.

İstanbul'da dün akşam saatlerinde hafif yağmurla birlikte Beşiktaş, Bağcılar, Şişli, Beyoğlu ve Esenler'de etkisini gösteren fırtına, Anadolu Yakası'nda Beykoz ve Üsküdar'da etkili oldu.

Bugün de etkisini sürdüren şiddetli rüzgar, orman yangını tehlikesini beraberinde getirir mi? Merak edilen bu soruya Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, geçen hafta yazdığı bir yazıda yanıt verdi.

Kuzeyekspres'teki yazısında Karadeniz'deki orman yangınlarına değinen Kadıoğlu,  "Trabzon, Gümüşhane, Ordu, Giresun, Rize ve Artvin’de yaşanan orman yangınları yüzlerce hektarlık ormanlık alan ile fındık bahçelerini küle çevirdi. Trabzon’da bazı ev, ahır ve barakalar da yangından zarar gördü." dedi.

"KIŞIN ORMAN YANMAZ!" DÜŞÜNCESİ YANLIŞ

"Kışın orman yanmaz!" düşüncesinin yanlış olduğunu kaleme alan Kadıoğlu, "İyi de haberlerde sık sık görüldüğü gibi yanıyor işte. Memleketin meteoroloji ve afet yönetim hocası olarak bunu açıklama bana düşer diye bir şekil üzerinden durumu açıklamayı vazife edindim." ifadesini kullandı.

Kadıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önce herkesin bildiği gibi bu işin sorumlusu sıcak rüzgâr olduğunu baştan söyleyeyim. Teknik anlamda buna “fön rüzgârı” diyoruz. Bunu kuaföre giden kabarık, birbirine girmiş kıvırcık saçları olanların hemen anlaması lazım. Saça fön çekmek gibi bir şey yani! Bu rüzgârda dağların tepesiden aşağıya doğru eserken ısınan hava alçak ve kuytu yerlerdeki bitki örtüsüne aynen fön çeker. Bu fön çekme işi biraz uzun sürerse bitki örtüsü çıra gibi öyle bir kurur ki yanması için bahçede yakılan bir ateşten uçan, evin ocağından ya da bacasından kaçan bir kıvılcım yeterlidir. Gıcır arabasıyla yoldan gecen ama o teknolojiye o kadar zıt tiplerin sigara izmaritini yolun kenarına atması da ayrı bir ilkellik ve tehlike…

 MADURDAĞI

 Sıcak ve kuru rüzgârlar Dünyanın her yerinde orman yangınlarına neden olur. Her birinin yerel adları var. Meşhur olanlar şunlar: Kaliforniya’yı her yıl yakıp kavuran Santa Ana ve Kaya Dağlarında Kızılderili dilinde kar yiyen Chinook. Sanırım bizim oralarda da bu sıcak rüzgârlara “kalaş” deniliyor. Ama kalaş, kelime olarak ne anlama geliyor bilmiyorum… Profesörüm diye herşeyi bilmek zorunda değilim. Bilen varsa lütfen yorum kısmına yazsın da biz de öğrenelim.

Bildiğim bir şey varsa örneğin MadurDağı’nın 2742 metre olan zirvesinden Mahanoz deresine doğru lodos yönündengelir esen rüzgâr yaklaşık 2500 metre aşağıya çökereksahile doğru yol alır. Hava yükselirken nasıl ki soğursa; çökerken de benzer ama zıt bir şekilde her 100 metrede yaklaşık 1 °C ısınır. Bu hesaba göre rakımı 200 metre olan Köprübaşı’nda hava sıcaklığı 21 °C ise MadurDağı’nın tepesi -5 °C civarındadır.

KAFAYA BİR KUDAL

Bu kadar basit bir meteorolojik olayı hemen küresel ısınma ya iklim değişikliği ile açıklamaya kalkan çokbilmişlerin (aslında hiçbir şey bilmeden konuşanların) kafasına hemen bir kudal (gudal) ile vurun lütfen. Memlekette artık insanlarımızın “bilmiyorum” demeyi de öğrenmesi lazım. İklimi günah keçisi yaparak güya çevreci olanlar hava ve iklimde de at izini it izine karıştırıp gerçek problemi anlamamızı ve çözümü bulmamızı engelliyor.

 İşte böyle bir kış gününde “Karadeniz’in ormanları neden yanıyor?” sorusunun cevabı bazen sıcak rüzgârların doğaya fön çekmesidir. Yangınlara sebep olanlar ise daha çok dikkatsiz ve duyarsız olan insanlardır. Böyle günlerde havadaki nem o kadar azalır ki, elbisenizi giyip çıkartırken bile çıtırtı sesi işitir, karanlıkta ise kıvılcımlar görürsünüz. Böyle günlerde otlar, ağaçlar, evler ve hayvanlar da cayır cayıryanar. Kış mevsimin tümünde olmasa da özellikle kuru ve sıcak rüzgârlı günleri mutlaka herkesin “ateşsiz gün” ilan etmesi hem farz hem de vaciptir…"

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Teşkilat dizisinde büyük ihanet! Selen abisine nasıl ihanet etti? ''Mauro Icardi döner 104'ü atar, Galatasaray Fenerbahçe'yi geçer!'' İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu
Sonraki Haber