Siccin 5 ne zaman vizyona girecek? Siccin 5 fragman izle Hangi tarihte vizyona giriyor?

Korku filmi severlerin merakla beklediği, Alper Mestçi'nin yazıp yönettiği Siccin 5 filmi beyaz perdeye geliyor! Siccin 5'in ne zaman vizyona gireceği korku filmi severler tarafından büyük merak konusu. Peki, Siccin 5 vizyon tarihi ne zaman? Tüm detaylarıyla haberimizde...

 Son olarak, 2017 yılında vizyona giren korku filmleri arasında en iyi açılışı gerçekleştiren Siccin 4 ile seyircilerinin karşısına çıkan yerli korku serisinin yeni devam halkası Alper Mestçi'nin yazıp yönettiği Siccin 5 filmi ile geliyor. Siccin 5'in ne zaman vizyona gireceği korku filmi severler tarafından büyük merak konusu. Peki, Siccin 5 vizyon tarihi ne zaman? Tüm detaylarıyla haberimizde...

Siccin 5 17.08.2018 tarihinde yani yarın izleyicilerle buluşuyor! İşte Siccin 5 fragmanı!

SİCCİN 5 KONUSU

Hale, ailesiyle birlikte Nevşehir'deki tarihi bir evde yaşayan 12 yaşındaki genç bir kızdır. Değişik görünümü ve tuhaf davranışları sebebiyle insanlarla pek iletişim kuramayan Hale, yaşadığı eski ve ürkütücü evi de annesi, akli dengesi bozulmakta olan babaannesi ve halası Azra'yla paylaşmaktadır. Hale'nin babası daha o doğmadan ortadan kaybolmuş ve ondan bir daha hiç haber alınamamıştır. Ancak Hale'nin bir gece gördüğü korkunç kabus tüm dengeleri değiştirecektir. Hale rüyasında, hiç görmediği babasının onu eski ve tekinsiz bir eve çağırdığını görür. Babasının bahsettiği ev ise Hale'nin dedesinin Karain Köyü'ndeki eski evidir. Bu ev yıllar önce yasak bir ayinin gerçekleştirildiği yerdir. Bu kabustan sonra Hale ürkütücü bir şekilde değişmeye başlar. Genç kızın karakterindeki değişimler bütün ev halkı için korkutucu bir hal almaktadır. Ancak genç kızın bu değişiminden en çok zarar görenler ise Azra ve Azra'nın erkek arkadaşı Selim olacaktır...

SİNEMA

Sinemanm temelinde yatan yamisama, beynin, gözün ağtabakası üzerine düşen görüntüyü kaybolmasmdan sonra da kısa bir süre algılamayı sürdürmesi ve ardışık ağtabaka görüntülerini, hareket eder biçimde algılaması olgulanna dayanır. Bu yüzden insan gözü, bir perde üzerinde belirli bir hızla (genellikle sessiz sinemada saniyede 16, sesli sinemada saniyede 24 kare) art arda yansıtüan film karelerindeki görüntüleri kesintisiz bir hareket içinde görür.

Gözün sinemaya temel oluşturan bu özelliği fotoğrafm bulunmasından çok önee biliniyordu. Örneğin her sayfasına bir resim çizilmiş kitaplann hızla çevrilmesiyle hareket izlenimi yaratılabiliyordu. 1832'de yapılan phenakistoscope ve 1834'te gerçekleştirilen zoetrope gibi optik aletlerle aynı temele dayanarak hareketli görüntüler oluşturulmuştu. 1839'da fotoğrafm bulunmasından sonra, hareketi eşit ve çok kısa aralarla sabit fotoğraflar olarak saptayan yöntemler de geliştirildi. İngiliz kökenli fotoğrafçı Eadweard Muybridge, yan yana dizdiği fotoğraf makineleriyle koşan bir atın görüntülerini saptadı ve dönen bir disk içine yerleştirdiği bu fotoğraflarla hareketli bir görüntü yaratmayı başardı (1877). Fransız fizyolog EtienneJules Marey 1882'de kuşlann uçuşunu incelemek amacıyla, saniyede 12 fotoğraf çeken ve kamera takılmış bir makineli tüfeğe benzeyen bir aygıt geliştirdi. 1887'de ABD'li Hannibal Goodwin'in fotoğraf çekiminde selüloit film kullanması, bir yıl sonra da George Eastman'ın bu uygulamayı geliştirerek makaraya sanh selüloit film şeridinin seri üretimini başlatması, sinema filminin gerçekleştirilmesi için bütün ön koşullan hazırlamış oldu.

Thomas Alva Edison ile yardımcısı Wilham Kennedy Laurie Dickson'm yaptıkları kinetograf, kameranm ilk biçimi olarak ortaya çıktı. Bu aygıtla, kenarlarına düzenli delikler açılmış 15 m'lik filmler üzerine saniyede 40 görüntü saptanabiliyordu. Edison kinetoskop adını verdiği bir gösterim aygıtı aracılığıyla da bu görüntüleri hareketli bir biçimde yansıtmayı başardı. Bu aygıt, gözlerini iki küçük deliğe dayayan tek bir izleyici tarafından kullanılabiliyordu. 1894'te kinetoskoplann ticari olarak satışa sunulmasıyla birlikte Edison, kitlesel fihn çekimi yapılabilen ve güneşin durumuna göre tekerlekler üzerinde döndürülen ilk film stüdyosu Black Maria'yı inşa etti.

Kinetoskopu Paris'te bir sergide gören Auguste ve Louis Lumiere, sinematograf adı verilen aygıtı geliştirdiler. Elle çalıştırılabilen bu aygıt film çekimi ve gösterimi yapabiliyor ve 10 kg dolayındaki ağırlığı sayesinde de, istenen yere taşınabiliyordu. Lumiere Kardeşler ük gösterilerini 28 Aralık 1895'te Paris'te, Capucines Bulvarı'ndaki Grand Cafe'de gerçekleştirdiler ve bu gösteri sinemanm başlangıcı olarak kabul edildi.

Edison'm filmleri genellikle stüdyoda çekilmiş sirk ve vodvil gösterileriyken, Lumiere Kardeşler'in filmleri dünyanın çeşitli yörelerine gönderilmiş kameramanların saptadıklan belgeseller ya da haber filmleriydi. Sinemanm kendine özgü anlatım olanaklarından yararlanma ve sinema aracüığıyla bir öykü anlatma dönemi, temel olarak Fransız yönetmen Georges Melies'le başladı. Melies, fantastik sinema ve bilimkurgu sinemasmm da öncüsü sayılan filmlerinde sinemanm yanüsama yaratma gücünü zekice kullanarak film "hile"leri uyguladı. Buna karşılık Melies'in filmlerinde kamera sabit bir noktada duruyor ve öyküyü, tiyatro sahnesindeymiş gibi görüntülüyordu. Daha sonra sinema dilinin temel öğeleri olacak değişik çekim ölçeklerini ve kamera açılarını kullanan ve bunlan öykünün gelişimine göre değişik biçim ve ritimlerde kurgulayan ilk sinemacı ABD'li Edwin S. Porter oldu. Özellikle The Great Train Robbery (1903; Büyük Tren Soygunu) filminde Porter, hareketli ve gerilimli sahnelerde yakın ve kısa çekimler kullanarak, kamerayı hareket ettirerek ve arkadaki bir perdeye yansıtılmış görüntülerle öndeki bir mizansenin birleştirilmesine dayanan arka gösterim tekniğini uygulayarak gerçekçi sinemamn temellerini attı.

Daha ilk gösterimlerden başlayarak kitlelerin ilgisini çeken ve yaygın bir eğlence aracına dönüşen sinema, 20. yüzyüm ük 10 yılında başlı başına bir sanayi ve ticaret dalı hafine geldi. Önceleri dünya pazarına Fransız sinemacıları egemendi ve Charles Pathe ilk uluslararası sinema imparatorluğunu kurmuştu. ABD'de ise nickelodeon adı verilen sinema salonlannın hızla yayılması başlıca Doğu kentlerinde art arda film yapım şirketlerinin kurulmasına yol açtı. Yapımcı şirketlerin 1908'de kurdukları Motion Picture Patents Company'nin yürüttüğü mücadele karşısında bazı sinemacılar Batı'ya giderek orada etkinlik göstermeye başladılar ve böylece Hollywood'un temellerini attılar.

İsrail Lübnan'la ateşkesi onayladı! Bakan Güler'den teğmenler tepkisi: Emir komuta kasten devre dışı kaldı Kızılcık Şerbeti dizisinde üzen haber! Bir oyuncu daha veda edecek
Sonraki Haber