Sıfır atık ruhu diye bir şey var artık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Dünya Ortak Evimiz" kitabının lansmanında bir konuşma yaptı. İklim değişikliğinin yüzyılın en büyük sorunu olduğunun altını çizen Erdoğan, "İklim değişikliği, ekonomiden teknolojiye, gıda ve su kaynaklarından insan haklarına kadar hayatın her alanını etkiliyor. Doğal kaynaklarımız hızla azalıyor. Yaşanması güç bölgelerin artması, 'İklim mültecisi insanların nüfusunu çoğaltıyor" dedi.

Emine Erdoğan'ın öncülüğünde 30 çevre ve doğa dostunun katkılarıyla hazırlanan "Dünya Ortak Evimiz" kitabının lansmanı dün Külliye Devlet Konukevi Bahçesi'nde gerçekleştirildi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da hazır bulunduğu programda iklim elçisi gençler fikirlerini anlattı. Sabah gazetesinde yer alan habere göre, Emine Erdoğan burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

SIFIR ATIK RUHU DAHA ÇOK İNSANA ULAŞSIN

Naçizane ben de kitapta kendi hikâyemi ve Sıfır Atık Projesi'ni anlatmaya çalıştım. İstedim ki ülkemize uluslararası platformlarda, büyük takdir kazandıran Sıfır Atık Projesi'nin ruhu, daha çok insana ulaşsın. İklim değişikliği, yüzyılımızın en önemli sorunudur. 2017'de ilk adımını attığımız Sıfır Atık Projesi, dünyanın da takdirini kazandı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, 2019'daki raporunda, Türkiye'den övgüyle bahsetti. 'Umut vaat eden proje' olarak örnek gösterdi. Birleşmiş Milletler'in iki önemli kuruluşunun özel çevre ödüllerine layık görüldü. Yakın bir zamanda Akdeniz Parlamentosu'nda, 21 Akdeniz ülkesinin çok sayıda projeyle katıldığı yarışmada en iyi proje seçildi. 2023'te sıfır atığı tüm ülkede eksiksiz olarak yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Cumhurbaşkanımız, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimizi de tüm dünyaya ilan etti. Bu vizyon ışığında tüm programlarımız yeşil kalkınma devriminin gerektirdiği, yapısal dönüşümün rehberliğinde hazırlanıyor.

DOĞAL KAYNAKLAR HIZLA ERİYOR

İklim değişikliği, ekonomiden teknolojiye, gıda ve su kaynaklarından insan haklarına kadar hayatın her alanını etkiliyor. Doğal kaynaklarımız hızla azalıyor. Yaşanması güç bölgelerin artması, 'İklim mültecisi insanların nüfusunu çoğaltıyor. Bizler gidişatı tersine çevirebilecek son nesiliz. Omuzlarımızdaki bu sorumluluğun hakkını vermekle mükellefiz. Dünyanın ilk ve en mükemmel çevre nizamnamesi, ilk hayvan hastanesi, doğaya ve mahlukata adanmış sayısız vakıf, medeniyetimizin eserleridir. Bunlar, tabiatı öteki gibi değil, Yaradan'ın şükredilmesi gereken nimeti olarak görmenin ürünüdür.

TOPRAK, SU, YEŞİL SEVGİNİZ ÇOCUKLARINIZA YADİGÂRINIZ OLSUN

Çevre projelerini her zaman destekliyor, büyük bir önem veriyorum. Bu çabanın temelinde rahmetli anne babamın muazzam örnekliği vardır. Annem, hayvanların ve bitkilerin yanında bağırmamayı tembihler, çiçekleri sadece suyla değil, tebessümle de beslerdi. Çocukken, bir defter yaprağını tam kullanmadan yırtmam üzerine babamın, ağaçlara dair uzun öğüdünü hiç unutamam. Görerek büyüdüğüm bu davranış modelleri kalbimdeki doğa sevgisinin tohumlarıdır. O yüzden buradan anne babalara seslenmek istiyorum: Toprağı, suyu, yeşili öyle sevin ki çocuklarınızın en kıymetli yadigarı bu sevgi olsun.

Kitabımızın kapağında, endemik bir kuş olan 'Kauai''nin resmini göreceksiniz. 1987'de kaydedilen sesinin, yeryüzündeki son ötüşü olduğunu öğrenmek beni derinden sarsmıştı. Düşünün, türünün son temsilcisi olduğunun ve kimsesizliğinin farkında bile değil. Tüm masumiyetiyle, bir dalın üzerinde, hiç gelmeyecek eşine, son şarkısını söylüyor. Nefesi tükendiğinde ise yeryüzünden siliniyor. Bu kuş, ortak evimiz olan dünyadan ebediyen ayrıldı. Her gün etrafımızda, haberimiz dahi olmadan nice şey yok olup gidiyor. O kuş için çok ağladım.

Deprem bölgesinde hava nasıl olacak? Dubai Çikolatası Derken Şimdi de Dubai Kedi Maması Çılgınlığı! 2025 Asgari ücret yaşam standartlarını iyileştirecek
Sonraki Haber