Sıkıyönetimin arka planı! Doç Dr. Gökçe yanıtladı: 3. Dünya Savaşı Pasifik'ten mi başlayacak?

Güney Kore, son dönemde aldığı sıkıyönetim kararıyla sadece kendi iç siyasetini değil, bölgesel ve küresel dinamikleri de etkileyecek bir sürecin kapılarını araladı. Ülke içindeki Kuzey Kore yanlısı muhalefete karşı sert önlemler alınırken, bu hamle yalnızca yerel bir politika değil, aynı zamanda Pasifik’teki büyük güç mücadelesinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Peki bu hamle ne anlama geliyor? Doç. Dr Ali Fuat Gökçe yanıtladı...

SUPERHABER / ÖZEL

Güney Kore Devlet Başkanı, son dönemde Kuzey Kore yanlısı grupların faaliyetlerini bahane ederek ülkede sıkıyönetim ilan etti. Bu karar, iç siyasette muhalefeti baskı altına almayı ve kendisine yönelik eleştirileri susturmayı hedefliyor gibi görünüyor. Ancak Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe’ye göre, bu hamlenin yalnızca iç politik bir karar olarak görülmesi eksik bir analiz olur. ABD’nin, Güney Kore’yi Çin’e karşı oluşturduğu stratejik ittifak içinde yanında tutma isteği, bu kararı şekillendiren temel unsurlardan biri.

"3. DÜNYA SAVAŞI PASİFİK'TE ÇIKABİLİR"


Doç. Dr. Gökçe’nin analizine göre, 3. Dünya Savaşı’nın Pasifik bölgesinde çıkma ihtimali oldukça yüksek. Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki rekabet, bu savaş için yalnızca bir “bahane” olabilir. Asıl mesele, bölgedeki kritik minerallerin kontrolüdür. Özellikle Çin, bu minerallerde dünya lideri konumundayken, ABD bu alandaki bağımlılığını azaltmak ve Çin’in küresel ekonomik etkisini kırmak için Pasifik bölgesinde daha sert adımlar atıyor.

Sıkıyönetim kararı da bu bağlamda değerlendirildiğinde, Güney Kore’nin ABD’nin Çin’e karşı oluşturduğu blokta daha net bir şekilde konumlanmak istediği söylenebilir. Bu süreçte ABD’nin Güney Kore’yi bir bütün olarak yanında tutabilmesi için içerideki Kuzey Kore yanlısı grupların etkisiz hale getirilmesi bir öncelik haline gelmiş durumda.

ABD-Çin Gerilimi 


Pasifik bölgesinde yükselen tansiyon, sadece Güney Kore ile sınırlı kalmıyor. Gökçe’ye göre, ABD’nin Çin’e karşı oluşturduğu blok, Güney Kore, Japonya, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkeleri kapsıyor. Ancak bu ülkelerdeki Çin ve Kuzey Kore yanlısı grupların etkisi, ABD için bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde bu tür grupların baskı altına alınması yönünde yeni adımlar atılabilir.

Gökçe, bu sürecin üç ana sonuç doğurabileceğini öngörüyor:

1. Pasifik’teki ülkeler, Çin’in kritik minerallerdeki tekelini kırmak için daha agresif politikalar geliştirebilir. Bu durum, ekonomik yaptırımlardan askeri çatışmalara kadar farklı boyutlar kazanabilir.

2. Kuzey Kore, Güney Kore’deki baskıcı politikaları ve ABD’nin bölgedeki hamlelerini bahane ederek daha sert provokasyonlarda bulunabilir. Füze denemeleri ve siber saldırılar bu süreçte artış gösterebilir.

3. ABD’nin liderlik ettiği blok ile Çin ve Kuzey Kore arasındaki gerilim, uzun vadede bir "Soğuk Savaş" atmosferi yaratabilir. Bölgedeki ülkeler, bu kutuplaşmada taraf seçmek zorunda kalabilir.

Güney Kore’nin sıkıyönetim kararı, yalnızca ülke içindeki siyasi dengeleri değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda Pasifik’teki büyük güç mücadelesinde de önemli bir rol oynayacak. ABD, Çin’e karşı ittifakını güçlendirmeye çalışırken, Güney Kore’nin bu süreçte oynadığı rol daha da kritik hale geliyor. Ancak bu durum, aynı zamanda yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilecek tehlikeli bir dönemin de habercisi olabilir.

Gökçe’nin belirttiği gibi, bu tür hamlelerin yalnızca iç politik mücadeleler değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinin bir parçası olduğu unutulmamalı. Pasifik bölgesinde yükselen gerilim, dünyayı çok daha büyük bir çatışmaya sürükleyebilir. 

Suriye'de muhalifler Hama'da Esad rejimin direnci kırdı! Yurt dışı harç pulu tarih oluyor: Dijital çağa geçiş tarihi belli oldu Sahipsizler dizisinde Zeliha'nın kolları neden yanık?
Sonraki Haber