Şinasi'nin mezarı 150 yıl sonra tespit edildi
“ALMAN KONSOLOSLUĞU’NUN KARŞISINDA BULUNAN ALAN, O DÖNEMDE MEZARLIĞA EN YOĞUN DEFİN YAPILAN YERDİ”
Şinasi’nin mezarının Ayaspaşa Mezarlığı’nda olduğunu bildiklerini, ancak tam olarak nereye defnedildiğinin şu ana kadar meçhul olduğunu ifade eden Tarih Araştırmacısı Mehmet Dilbaz, şunları söyledi:
“Şu anda Beyoğlu cihetinin, sur dışı İstanbul’unun iki büyük mezarlığından birinin tam üzerindeyiz. Burası Ayaspaşa Mezarlığı. Taksim Mezarlığı olarak da biliniyor. Bölgenin imara açılmasıyla beraber, Beyoğlu bölgesinin mezarlığı olarak kullanılmaya başlaması 16. Yüzyıl. 16. Yüzyıl’dan, 20. Yüzyılın başlarına kadar buraya sürekli defin yapılıyor ve bu mezarlığın bulunduğu alan, AKM’den neredeyse Beşiktaş’ın stadyumunun bulunduğu yere kadar olan tüm alanı, yani bütün Gümüşsuyu’nu kapsıyor. Fakat dönem dönem, 20. yüzyılın sonlarına doğru buradan bazı parçalar kopartılarak mezarlığın alanı daraltılıyor. Tam arkamızda bulunan yer yani Alman Konsolosluğu’nun karşısında bulunan alan, o dönemde mezarlığa en yoğun defin yapılan yer. 1871 yılında, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden Şinasi, 45 yaşında vefat ettiğinde buraya defnediliyor. Ayaspaşa Mezarlığı’na defnedildiği biliniyor ama tam kabrinin yeri şu ana kadar meçhuldü. Fakat elimize geçen Ebüzziya Tevfik Bey’in yazdığı belgeden, şöyle bir sonuç çıkıyor; kendisi Şair Şinasi’nin cenazesini kaldıran insan ve cenaze merasimi sırasında o zaman günümüzde yerinde eski Park Otel’in bulunduğu yerde, Hariciye Nazırı Tevfik Bey’in bir konağı var. Ve cenazenin tam o konağın bulunduğu yere gelip karşıya geçirildiğini, karşıda o mezarlığın bulunduğu yerde, Şinasi’nin annesinin mezarının yanına defnedildiği söyleniyor. Hatta bir anekdot olarak, “Şairin ruhu, Alman Konsolosluğu’nun bulunduğu yerden şu an muhakkak bizi seyrediyordur” diyor. Dolayısıyla tam olarak nereye defnedildiğini bu şekilde tespit etmiş olduk. Şu anda günümüzde, Ayaspaşa ve Park Palas olarak bilinen iki tane binanın bulunduğu yere kendisi defnedilmiş.”