Sinema izleyiciye zulüm yapımcıya yamuk yapıyor

Film yapımcıları, sinema salon işletmecilerini ve dağıtımcıları boykota hazırlanıyor. Yapımcılar haklarının verilmediği iddiasında.

Film yapımcısı nasıl boykot eder, diye meraktaysanız… Nasıl olacak, çektiği filmi vizyona sokmayarak. Yılmaz Erdoğan’ın Organize İşler 2: Sazan Sarmalı, Cem Yılmaz’ın Kara Komik Filmler, Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik 6, Mahsun Kırmızıgül’ün Mucize 2: Aşk da vizyona (şimdilik) girmeyecek filmler arasında.

Sinema sektöründe yaşanan bu krizi ele almadan önce seyircilerin epeydir nasıl bir zulme maruz bırakıldığını konuşalım.

Yapımcıların anlaşmazlık yaşadığı dağıtım ve sinema salonu işletmecilerinin başında Cinemaximum zincirinin sahibi Mars Cinema Group var.

Söz konusu zincir, adından da anlaşılacağı gibi kendine bir isim sponsoru almış. Zaten buradan önemli bir geliri söz konusu…

Standart bir sinema biletinin fiyatı 22 TL civarında bulunuyor. İki kişi sinemaya gitse 44 TL ödüyor. Bu şu anda 1603 TL olan asgari ücretin yüzde 3’üne denk geliyor.

“Efendim, aman o da o sinemaya gitmesin, başkasına gitsin” derseniz, öyle bir salon yok. Cinemaximum sinema zinciri neredeyse bir tekel halini aldı. Üstelik bu yeni bir durum da değil.

2016 yılında Güne Koreli CJ CGV CO’nun satın aldığı Cinemaximum zinciri, Türkiye’de sinema salonlarının yüzde 50’den fazlasını oluşturuyor. Türkiye’de satılan sinema biletlerinin yarısından fazlası bu grubun gişesinden çıkıyor. İzleyicinin çok fazla sinema salonu alternatifi yok.

Onca para ödeyip bir filme gittiğimizde, standart 30 dakika reklam izlemeye mecburuz. O-T-U-Z DAKİKA!

Reklamlarda iyice yükseltilen ses ile işkenceye uğramak da cabası.

Mars Cinema Group, Türkiye sinema reklam gelirlerinin ise yüzde 90’ına sahip.

Film yapımcıları şimdi boykot ediyor ancak ben neredeyse her filmde reklamların uzunluğunu protesto eden seyirciyle karşılaştım. Alkışlayan, “Yeter” diye bağıran, bilet gişesine gidip haykıran… Bu izleyicileri ne sinema solonu işletmecileri gördü ne de film yapımcıları!

Ben şahsi protestomu başka salonlara gitmeye çalışarak yapmaya çalışıyorum. Çalışıyorum ancak olmuyor! Yine kendimi reklamları izlerken buluyorum.

Vaktimizden bu kadar çalmaya kimin hakkı var? Bir film izleyeceğim diye bu kadar para ödemeye mecbur muyum?

Mısırdır, meşrubattır oradan elde ettiğin gelire bir şey diyemem ama adına sponsor almışsın, biletleri yüksek fiyattan satıyorsun ve üstüne bir de bana 30 dakika reklam izletiyorsun. Pes! Gerçekten pes! Gözün doysun!

AVM’lerin neredeyse hepsinde bu zincir var. Kanyon, Zorlu, İstinyePark gibi lüks markaların da yer aldığı AVM’lerde bu zincirin yer almasını normal kabul etsek de daha orta sınıf markaların yer aldığı AVM’ler ve hatta outlet (indirim ürünlerinin satıldığı) AVM’lerde bile bu zincirin yer alması neyle açıklanacak?

Bazı uygulamalarda bilet alırken kampanyadan faydalanmak zorunda bırakılıyoruz. Zoraki kahve veya patlamış mısır ve meşrubat almışlığımız çok. Zorla! Çünkü başka türlü alamıyorsun o bileti.  

Sinema bilet fiyatları daha makul olsa, bu kadar uzun süre reklam izlemek zorunda bırakılmasak, zoraki mısır ve meşrubat olmasa Türkiye’de sinema seyircisi katlanarak artar.

YAPIMCININ KAFASI NİYE ATTI

Yapımcıların boykotunu Cengiz Semercioğlu yazdı. Funda Karayel ise bilet fiyatının mısır ve meşrubat fiyatından daha ucuz olduğunu, dönen numaraları kaleme aldı.

Film yapımcıları istismar edildiklerini düşündükleri için bağırmaya başladı.

İşlerin nasıl döndüğünü anlayalım.

Bilet satışından elde edilen gelirin yüzde 40’ı yapımcıya ödeniyor. Örneğin 24 TL’ye bilet alıyorsunuz ve gişede size bir kampanya (promosyon) öneriliyor.

“3 TL farkla patlamış mısır ve bir meşrubat ister misiniz?”

Kim istemez? Hemen istiyorsunuz. Faturada bu işlem şöyle görünüyor: Mısır ve içecek 15 TL, film bileti 12 TL.

Sinema salonu işletmecisi 12 TL’nin yüzde 40’ını yapımcıya ödüyor. Yani 4.8 TL.

Eğer 24 TL’nin yüzde 40’ını yapımcıya ödeseydi, bu 9.6 TL olacaktı.

Kibarca söyleyecek olursak sinema salonları promosyon ve kampanya adı altında yapımcının payından neredeyse yüzde 50 araklıyor. Oops! Pek kibar olmadı.

Sinema seyircisi her halükarda yüksek fiyat ödüyor, gürültülü uzun reklamlara maruz kalıyor ve gidecek yeri yok.

Yapımcılar, kendi haklarını toparladıktan sonra seyircinin haklarıyla da bir ilgileniverseler ya…

Ya da bir yasa ile en azında reklam süresiyle ilgili bir düzenleme yapılsa…

YAŞAMIN İRONİSİ

Boykota hazırlanan yapımcı şirketlerden biri de NuLook. NuLook ismini ‘Kara Komik’ de dahil Cem Yılmaz’ın filmlerinde yapımcı ortak olarak gördük.

NuLook’un sahibi Muzaffer Yıldırım, bugün sinema yapımcılarının tavır aldığı Mars Sinema Group’u 2001 yılında ortağı Menderes Utku ile birlikte kurmuştu.

Mars Sinema Group önce ESAS Holding’e, ardından Koreli CJ CGV CO’ya satılmıştı.
Demek kaderinde yıllar önce kurduğu şirketi boykot etmek de varmış. Yaşamın ironisi, tüm filmlerden daha komik ve düşündürücü…

Tüm yazılarını göster