Siren Ertan'dan "Tanganika" açıklaması!
Yasak Elma dizisindeki bir sahne gündem yaratmıştı. 2000 yılındaki gerçek bir olaya atıf yapılan "Tanganika" daveti magazin gündeminde konuşulurken, 18 yıl önce yaşanan olayın kahramanı Siren Ertan'dan konuya ilişkin açıklama geldi.
Başrollerini Şevval Sam, Talat Bulut ve Eda Ece’nin paylaştığı ‘Yasak Elma’ dizisinin son bölümünde yayınlanan bir sahne 2000 yılında sosyetede yaşana bir olayı yeniden gündeme taşıdı.
OLMAYAN DAVETE GİTTİ
Dizide, Şevval Sam’ın oynadığı ‘Ender’, eski eşi ‘Halit’ (Talat Bulut) ve genç karısı ‘Yıldız’ın (Eda Ece) cemiyetteki itibarını zedelemek istedi.
Hayali bir davet organize edip davetiye gönderdi. Sosyeteye girmeye çalışan ‘Yıldız’ bu oyuna geldi. Olmayan geceye gitti. Fotoğrafları çekildi. Günlerce dalga konusu oldu. Peki bu olayın Siren Ertan'la alakası ne diyorsanız sizi şöyle alalım...
NE OLMUŞTU?
2000 yılında ise Siren Ertan ile o zamanki eşi Ercan Canmutlu’ya haritada var olmayan Tanganika’nın kralının taç giyme töreni için davetiye gönderilmişti. Çift, hayali ülkenin İstanbul Fahri Konsolosluğu tarafından çağrıldıklarını sandı. Resepsiyona uygun giyindiler, Maçka’daki 5 yıldızlı otele gittiler. Her şeyin biz düzmece olduğunu anladıklarında ise çok geçti.
'20 YIL GEÇTİ, YİNE GÜNDEMİM'
Çıkan haberlerin ardından Siren Ertan, sosyal medya hesabında açıklama yayınladı. Siren Ertan, yaşananların perde arkasını takipçileri ile paylaştı.
"Yıl 2000 galiba, yirmili yaşların sonlarındayım. Gencim, yeni evlenmişiz, çok popüleriz her yere davet ediliyoruz ve dolayısıyla gezmeye bayılıyoruz. Eski eşimin ofisine bir davetiye geliyor, davetiyeyi görmüyorum ama sekreteri telefonda okuyor her zamanki gibi; yer, dress code vs. Davet sahibi... Kohen. O an eşimin çok sevdiği Kohen soyadlı iş arkadaşı tarafından gönderildiğini düşünüyoruz detaylara hiç takılmıyoruz, zaten sonra Sebo’nun doğum günü var, ilk davete bi uğrar oradan d.günü partisine gideriz diyoruz. Davetin olduğu otele vardığımızda girişte bir fotoğrafçı bekliyor ve biz daha ne olduğunu anlamadan fotoğrafımızı çekip yok oluyor. Davet olmadığını anlayınca çokkk gülüyoruz. Hatta doğum günü partisinde herkese anlatıyoruz, en muzip arkadaşlarımıza, Can’a falan soruyoruz sen mi yaptın diye. Çünkü bir arkadaşımızın şaka yaptığını, söyleyeceğini ve birlikte gülmeye devam edeceğimizi düşünüyoruz. Bu arada otele gelen başka popüler davetliler de var ama sonraki zamanlarda olay tamamen bana mal ediliyor, nedense! Neyse bu kumpası organize edenin o zamanın Aktüel Dergisi olduğunu öğreniyoruz o hafta. İşte o zaman kaynar sular başımızdan dökülüyor, bu ne kötülük, biz bunu hak edecek ne yaptık diye. Utanmadan bunu haber yapıyorlar; biz böyle bir kumpas kurduk, bunları bunları davet ettik, nasıl alay konusu ettik ama diye. Amaç kendilerini tatmin etmek, aralarında geyik yapıp gülmek, üzerimizden haber yapıp tiraj ya da reyting kazanmak vs.. Bizim yaptığımız ne? Alnımızın teriyle kazandığımız parayla giyinip süslenmek, sevildiğimizden her yere davet edildiğimizi düşünerek, yeni evli olmanın, genç olmanın verdiği heyecanla ne olduğunu umursamadan arkadaşımızı mutlu edeceğiz diye bir davete uğramak. Ha bu arada o gün akşam 'doğum gününe geliyor musunuz?' diyen herkese böyle bir davete uğrayıp geleceğimizi söylediğimizde hiç kimse de 'Tanganika diye yeni bir ülke mi olur?' da demedi. Kimler kimler bir bilseniz. Belki de son yıllarda ülkeler parçalandığından ve her şeyi google'a sorma alışkanlığımıza henüz sahip olmadığımızdan...
Aradan 20 yıl geçti, bakıyorum pek bir şey değişmemiş. Bugün bir dizinin reklamı için yine haberim."