Şişmanlar cennete gidemez!

Brezilya’nın ünlü rahibi Marcelo Rossi, çok ilgi gören vaaz gününde “Şişman kadınlar cennete gidemez” demesi üzerine şişmanca bir kadın tarafından iteklenerek sahneden aşağı atıldı.

Din ve devlet işlerini ayırmak kadar din ve kilo işlerini de birbirinden ayırmak gerekiyormuş. Tek tanrılı, çok tanrılı veya tanrısız dinlerin büyük kısmı yaşamın neredeyse tamamını düzenlemeye taliptir. Bunu yaparken tabii ki tencerede kaynayacak aşa, helal ve haram gıdalara da karar verir.

İster insan uydurması olsun ister gökten insin, evrensel ölçülerde makul sayılabilecek dinler, bedene saygıyı kendi anlayışları ölçüsünde tavsiye ederler. Yeme-içme kalıpları, oruçlar, ibadet, meditasyon, fiziksel ve ruhsal arınma ile bedenle saygılı bir ilişki kurulması amaçlanır. Bazen bedene eziyet ile iradenin/egonun/nefsin çökertilmesi de amaçlanabilir.

Müslümanlara alkol, domuz haramdır; Musevilere et ile hayvansal başka bir ürünü karıştırmak ve domuz, Hindulara kırmızı et, vs…

Yeme biçimimiz bedenimize saygımızın, yaşamla kurduğumuz ilişkinin bir aynasıdır aslında. Kilonun, sağlık ve yaşam süresine etkisini, bunun mevcut kapitalist sistemde sosyal güvenlik kurumlarının üzerine büyük yük getirdiğini biliyoruz. Devletler için vatandaşların fit olması bu yüzden önemli hale geliyor.

Dünyada yarısı obez 2 milyar aşırı kilolu insan var. Bu, dünya nüfusunun yüzde 30’una denk geliyor.

Daha birkaç saat önce Birleşmiş Milletler, 821 milyon insanın aç olduğunu duyurdu. Bu, dünya nüfusunun yüzde 11’i demek.

Yarattığımız dengesiz ekonomik düzen bir yandan insanları açlıkla imtihan ediyor diğer yandan ondan çok daha fazla sayıda insanı obez yapıyor.

Üstelik şişmanları zayıflatmak, açları doyurmaktan daha da pahalı!

Diyet ve kilo kontrol ürünleri pazarı sadece ABD’de 71 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Tüm dünyada ise bu 170 milyar dolarlık bir pazar. 2023’te dünya diyet ve kilo kontrol ürünleri pazarının 280 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Bir din adamının ister sosyal güvenlik sistemindeki açığı düşünüyor olsun ister bedene saygıyı hatırlatıyor olsun çıkıp da cennete şişman kadınların gidemeyeceğini beyan etmesi büyük terbiyesizlik, saygısızlık, hadsizlik. Cennet neden şişman erkeklerden esirgenmemiş de sadece şişman kadınlara yasak?

Sahneye çıkıp rahibi aşağı deviren topluca kadın az bile yapmış.

Tanrı adına konuşup, işkembeden sallayarak ahiret kondüktörü olacağınıza açlıkla mücadele önerileri getirin, bedene saygıyı pekiştirin Sayın Peder.

ŞEYTANİ GÜZELLİK SEKTÖRÜ

Tıpkı evlenirken de boşanırken de para harcattığı gibi sistem, şişmanlatırken de zayıflatırken de para kazanıyor.

İnsanın güzelliğe dair algısı her zaman farklılık göstermiş. Güzellik kimi zaman güneş görmemiş beyaz ten, iri kalça ve karın, kimi zaman korselerle ip kadar inceltilmiş beller, takma kirpikler, başı kapatan peruklar olabilmiş.

Şimdilerde (daha önce de yazmıştım) uzaya doğru giden çapraz, kimi zaman pala kaşlara, aşırı botoks ve dolguyla porselenleşmiş yüzler moda. Tahammülüm yok bu yapaylığa.

Sistem, insanın yaşını ve realiteyi kabul etmesine izin vermiyor bir türlü. Tek tip kadın ve erkek yaratıyor. Estetik operasyonlarda her geçen gün daha büyük çılgınlıklar yaşanıyor. Kalça üstü Venüs gamzesi yaptıran mı ararsınız, ayak parmağını kısalttıran mı? Göbek deliğini yeniden yorumlatandan tutun da el içindeki kader çizgisini yeniden çizdiren de var.

Asla yeterince güzel değilsin! Asla yeterince genç değilsin! Lazer yaptır, saç ektir, ipek kirpik taktır.

Eksiklik bir türlü bitmiyor.

Geçenlerde önümde korse ile yürüyen Arap kadınlar gördüm. Yanımdaki doktor arkadaşım, bu kadınların kaburgalarından ikisini ve kol yağlarını aldırdığını söyledi bana. Kadınların devasa popoları Kardashian’larınkini aratmıyordu. Oyulmuş bir bel, şişirilmiş bir popo… Göze korkunç görünen yeni bir güzellik anlayışı…

Dünya kozmetik pazarı 600 milyar doları, estetik operasyonlar ise 30 milyar doları aşan bir büyüklüğe sahip. Bu çirkin canavarı besleyebilmek uğruna kâh sizi bıçak altına yatırıyorlar kâh yüzünüze iğne yapıyorlar.

Güzelleşmek uğruna harcanan emek, zaman, para ve enerji keşke insanın kendini sevebilme kabiliyetini artırmaya harcansa...

Tüm yazılarını göster