Mersin Tarsus’ta Seçer, ’Aşure Lokması’ etkinliğine katıldı

Cem ve Kültür Evi, Alevi Kültür Dernekleri Tarsus Şubesi’nin bahçesinde düzenlenen etkinlikte konuşan Seçer, Muharrem Ayı’nda andıkları olayın hem dünya hem de İslam tarihinde son derece önemli bir olay olduğunu söyledi. Seçer, "İslam tarihinde bir ayrışma, bir dönüm noktası ve maalesef üzülerek ifade edeyim, hala İslam coğrafyasında, özellikle Ortadoğu’da 21. yüzyıl insanlık birikimine layık olmayan resimleri bize gösteren bir gün. İslam tarihinde ayrışmanın en derin yaşandığı gün. Bugün burada bunu anarken, sevgili Peygamberimiz’in en sevdiği torunu Hz. Hüseyin’in ve beraberindeki 72 aile efradının, arkadaşlarının katledilişi, elbette ki bir can olarak bizleri derinden yaralıyor. Katledilen, zulme uğrayan ve zalime uğrayan kim olursa olsun, hangi birey olursa olsun, hangi toplum olursa olsun, hangi zümre olursa olsun bizi derinden yaralar. Ama bugünleri anarken biz aslında o tarihin dönüm noktasında, o olayların insanlık tarihine verdiği dersi tartışıyoruz. En azından o günden ders çıkarıyoruz” dedi.
Kerbela’nın sadece kılıçla, okla, silahla, insanları katletmek olmadığını, yaşarken öldürmenin de bir Kerbela olduğunu anlatan Seçer, “Kerbela sadece tarihte olduğu gibi Yezid’in hoşgörüyü, sevgiyi, hümanizmi ifade eden Hüseyin’i ve beraberindekileri katlederek olmuyor günümüzde. Farklı bir takım müdahalelerle, farklı eziyetlerle, farklı zalimliklerle de Kerbela var. Ortadoğu’da savaş yaşanıyor. Kerbela’nın ta kendisi. Yoksul ülkeler var. İnsanları yönetim şekli ile köleleştiren, yoksullaştıran, derinliklerine kadar sömüren, onları yaşarken öldüren anlayışlar da Kerbela’dır. Fakirle yoksulun arasındaki uçurum da Kerbela’dır. Kendi tok yatarken, komşusunun aç yatması da Kerbela’dır. Yöneticiler olarak sizleri ayırmamız, sizlere farklı gözle bakmamız, sizlere farklı hizmet götürmemiz de Kerbela’dır. Kerbela illa ki kılıçla, okla, silahla, tankla, uçakla insanları katletmek değil, yaşarken öldürmek de Kerbela’dır. İşte bunların bilincine varmak için, bunları değerlendirmek için, buradan kendimize ders çıkarmak için bugünlerde beraberiz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından cem evi dedesinin yaptığı lokma duası ile birlikte aşure dağıtımı gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında ayrıca zakirlerden Hüseyin Avcu ile Doğukan Bulut, deyiş ve nefeslerini seslendirdi. Son olarak da günün anısına protokol üyeleri tarafından Tarsus Cem Evi’nin bahçesine fidan dikildi.