Mersin'de Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu: “Artık büyümeyen bir dünya ekonomisi var”

Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, büyüyememe sorununun sadece Türkiye’de olmadığının altını çizerek, “Şu anda bütün dünya ekonomisinde problem var. Avrupa ekonomileri bir durgunluğa doğru gidiyor. Artık büyüyemeyen bir dünya ekonomisi görüyoruz. Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. İşletme sermayelerini yemeyin. Moralimizi bozmayacağız, işletme sermayemize sahip çıkacağız, verimli çalışacağız” diye konuştu.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Türkiye ve dünya ekonomisinin son durumu, sorunlar, beklentiler ve çözüm önerilerini içeren ‘Ekonomide Çıkış Yolu, Türkiye’ konulu konferans düzenledi. MTSO’da gerçekleştirilen konferansa, Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın, TEPAV Merkez Direktörü Bozkurt Aran, MY Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti. Kurucu Ortağı Mert Yılmaz ve Garanti Yatırım, Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı Koordinatörü Tufan Cömert konuşmacı olarak katıldı. Konferansın moderatörlüğünü MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş yaptı.

“Söylediklerimiz siyasi olarak algılanmamalı”
Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, iş insanları olarak böyle bir konferansa çok ihtiyaçları olduğunu söyledi. “Kendimizi eleştirmemiz, aynı zamanda yol da göstermemiz gerekiyor diyen Kızıltan, toplantıda ekonomide uzman konukların konuşacağını belirtti. Uzmanların anlatacakları konulardan yeni fikirler geliştireceklerini vurgulayan Kızıltan, aynı zamanda yerel ve merkez yöneticilerine de mesajlar vereceğini kaydetti. MTSO’nun 20 bine yakın üyesi olduğuna işaret eden Kızıltan, “Bizler tabanız. Bizler bir şey söylediğimiz zaman bu farklı anlamda değerlendirilmemeli, çünkü tabandan gelen istekler, şikayetler, sorunlar, eleştiriler ve önerilerdir bunlar. Ticaret ve Sanayi Odası’nda söylenenler siyasi olarak algılanmamalıdır. Bizler, bizi yönetenlerin daha iyi şeyler yapmaları için düşüncelerimizi, önerilerimizi söylemek zorundayız” diye konuştu.

“Kârın realize edilemediği ortam krizdir”
Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ise Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin genel bir değerlendirme yaptı. Büyümenin önemiyle konuşmasına başlayan Uzunoğlu, büyümenin bir ülkedeki üretimde artış ve azalışı anlatan bir gösterge olduğunu söyledi. Krizin tanımını ise ‘kârın realize edilemediği ortam’ olarak yapan Uzunoğlu, “Eğer kârınızı realize edemiyorsanız, yani malınızı satıp buradan para kazanamıyorsanız sizin işletmenizde bir sorun var demektir. Dolayısıyla inşaat sektöründen otomobil sektörüne birçok sektörde ciroların düştüğünü ve işlerin yavaşladığını görüyoruz. Yıllarca, ‘İç talebe çok fazla güvenmeyin, mutlaka bir ihracat ayağını mutlaka kurun’ dedim. Bugün ihracat yapan firmalar son derece iyi durumda. İç talepteki daralmanın getirdiği sorunları çok rahatlıkla aşabilecek konumdalar. Ama iç talep ciddi problemli” ifadelerini kullandı.

“Avrupa ekonomileri bir durgunluğa doğru gidiyor”
Büyüyememe sorununun sadece Türkiye’de olmadığının altını çizen Uzunoğlu, “Şu anda bütün dünya ekonomisinde problem var. Amerikan ekonomisindeki gelişmeleri çok da iyi anlayamıyoruz ama bizim derdimiz Avrupa. Ağırlıklı olarak Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI Endeksi), bugün Almanya’da da genel Avrupa ekonomilerinde de 50’nin altında. Bir problem var. Yani bir durgunluğa doğru gidiyor. OECD’nin 2019 yılı büyüme tahmininde Almanya’nın 0,7; İngiltere’nin 1,2; Amerika’nın 2,8 büyüme öngörülüyor. Dünya Bankası’nın tahminlerinde de Avrupa alanında 2019 itibariyle 1,3’lük bir büyüme beklentisi varken, Almanya’ya baktığınızda tahminler yine 0,7’lerde. Oysa Avrupa’nın motor gücü Almanya’dır. Almanya’da işler kötüleşmeye başlarsa Avrupa ekonomisinde de durgunluk başlar” şeklinde konuştu.

“Artık büyüyemeyen bir dünya ekonomisi görüyoruz”
IMF’nin yaptığı tahminlerin birçok ülkede büyüme rakamlarını sürekli revize ettiğine işaret eden Uzunoğlu, dünya ekonomisinde bir risk algılandığı için de faizlerin düşmeye başladığını söyledi. Şu anda Avrupa’nın bir faiz daha düşürdüğünü ve 0,25 ile negatif olan faizlerin 0,50’ye çekilerek daha da aşağıya indirildiğini belirten Uzunoğlu, Amerika’nın da faizleri yeniden düşürdüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
“Demek ki, dünya ekonomisiyle ilgili bir takım sıkıntılar var. IMF, Türkiye tahmininde eksi 2,5 bekliyor. Biraz kötü bir tahmin yapmış ama biz bu yıl 0 ile 1 arasında bir rakam çıkar diye umut ediyoruz. Birçok ülkede artık büyüyemeyen bir dünya ekonomisi görüyoruz. Sıfır faize, eksi faize rağmen ekonomiler büyüyemiyor. Bu da işlerin kötüye gittiğini ve dünya ekonomisinin tıkandığını gösteriyor. İhracat önemli, ihracata bel bağlıyoruz ama yarın ihracatta da sıkıntılar yaşanabilir. Eğer Avrupa ve diğer pazarlarda bir takım problemler olursa burada da problem yaşanabileceğini, mutlaka pazar çeşitlendirmesi yapmamız gerektiği üzerinde durmamız lazım.”

“Hane halkı harcamasında problem yaşıyoruz ama biraz toparlanma var”
Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri de aktaran Uzunoğlu, “Türkiye’nin büyüme rakamlarına bakarsak, 2018’in son çeyreğinde eksi 2,8, 2019 birinci çeyrek eksi 2,4, ikinci çeyrek eksi 1,5. Rakamlarda ekonomide resesyon yani durgunluk teyit edilmiş durumda. Peki biz nerede problem yaşıyoruz. Birincisi hane halkı harcamasında problem yaşıyoruz. Gerçi hane halkı harcamasında biraz toparlanma var; ikinci çeyrekte eksi 1,1. Ama hane halkında problem var. yani insanlar harcamıyor. Aslında çok da kötü bir şey değil. Hane halkının durumu düzeliyor. Harcamayınca hane halkının borçluluk oranı düşmeye başlıyor. En azından o çılgın artışı durdurmuş olduk. Hane halkının 2002’deki borcu 6,7 milyar TL idi. Şu anda vatandaşın borcu 515 milyon lira. Vatandaş biraz frene bastı, dengesini düzeltmeye çalışıyor” dedi.

“Yatırımlar dört çeyrekten bu yana hızlı bir şekilde düşüyor”
Asıl ürküten noktanın yatırımlar olduğunu belirten Uzunoğlu, Türkiye’nin işsizliğinin yüksek olduğuna dikkat çekti. Şu anda yüzde 13,9 seviyesinde işsizlik oranı olduğunu vurgulayan Uzunoğlu, “Gençlerimizin dörtte biri işsiz. Bu çocuklarımıza iş bulmamız lazım. Yatırımlarda aşağıya doğru bir eğilim var. Dört çeyrekten bu yana yatırımlar hızlı bir şekilde aşağıya doğru düşüyor. Biz ihracat ve yatırımla büyümek zorundayız. İhracatı destekleyecek yatırımları yapmamız lazım. İhracatın ekonomiye katkısı oldukça iyi. Yüksek kur ve iç talebin daralması girişimcimizi ihracat yapmaya itti. İthalat ise dört çeyrektir çöküyor. Güzel ama biz küçüldüğümüz için, yani ekonomi büyümediği, yatırım yapmadığımız için ithalat azalıyor. Yeniden ithal ikameye bakmamız lazım. 2002’de yüzde 20 ithal bağımlılığımız varken, şu anda yüzde 40. İthal bağımlılığımız yüzde 100 artmış. Bu ithalatı doğuran faktör de düşük kur politikası. Bu da bizim üretimimizi tasfiye etti” ifadelerini kullandı.
Her sektörde ciddi bir düşüş eğilimi olduğuna dikkat çeken Uzunoğlu, bütün bu sıkıntılar yanında güzey şeyler olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“İthalat azalınca, kurun desteğiyle de ihracat iyi gidince dış açığımızda azalış var. ihracatın ithalatı karşılama oranında da bir yükselme söz konusu.”

“Çözüm eğitimde”
Çözüm yolunu eğitim olarak gösteren Uzunoğlu, çocukların çok iyi eğitilmeleri gerektiğinin altını çizdi. Yeteneğe ve beceriye dayalı eğitimin önemine vurgu yapan Uzunoğlu, 2030’da şu anki mesleklerin en az yarısının ortadan kalkacağını, çocukların yeteneklerine göre yönlendirilmeleri gerektiğini söyledi. Bir başka çözüm yolu olarak Devlet Planlama Teşkilatını gösteren Uzunoğlu, devletin DPT’yi mutlaka yeniden kurması gerektiğini kaydetti.

“Ayağınızı yorganınıza göre uzatın”
Beklentilerini de anlatan Uzunoğlu, iç talepte 2023 yılına kadar inişli çıkışlı bir dönemin yaşanacağını belirterek, iş insanlarına uyarılarda bulundu. Uzunoğlu, “Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. İşletme sermayelerini yemeyin. Moralimizi bozmayacağız, işletme sermayemize sahip çıkacağız, verimli çalışacağız. Riskimizi yöneteceğiz, nerede riskimiz varsa hemen o riskimizi kapatacağız ve öncelikle varlığımızı koruyacağız. Para nasıl kazanılır? Siz varlığınızı koruyun yeter. Çok çetin bir dönemden geçiyoruz. Sizin işletmeleriniz bizim için önemli, çünkü sizler birçok kişiye maaş ödüyorsunuz, o da evine götürüyor. Sizi korursak onları korumuş oluruz. Türkiye, bu dönemleri atlatacak. Güçlü, esnek bir ülkeyiz. Ama iç talebe çok da fazla güvenmeyin. Artık yüksek kurla yaşamaya alışacaksınız. Bizi tek terbiye edecek şey kurdu, o da gerçekleşti. Terbiye olduk, inşallah olmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu!
Sonraki Haber