Mersin'de Gülçin Sarıcı Türkmen: Radyasyon günlük hayatımızın bir parçası
Yüksek Nükleer Mühendisi Gülçin Sarıcı Türkmen, bir insanın doğal ve yapay kaynaklar nedeniyle yılda 2 ila 7 milisievertlik (mSv) radyasyon aldığını belirterek, "Akkuyu Nukleer Güç Santrali'nin (NGS) normal çalışma koşullarında çevreye yaydığı radyasyon miktarını incelediğimizde doğal radyasyon seviyelerinin altında kaldığını görebiliriz" diye konuştu.
Türkmen, radyasyonun insan hayatındaki yeri ve Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin güvenlik sistemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. NGS civarında yaşayan bir insanın yılda ortalama yaklaşık 0.0001 mSv etkin doza maruz kaldığını belirten Türkmen, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından açıklanan doğal radyasyon miktarının yıllık ortalama 2.4-2.8 mSv arasında olduğunu dile getirerek, NGS'lerden kaynaklı radyasyona maruz kalmanın düşük bir ihtimal olduğunu kaydetti. İnsanların doğa ve binalar nedeni ile doğal radyasyona maruz kaldığını aktaran Türkmen, "Doğal radyasyon dozları şöyledir; yeryüzünden 0.6, besin maddelerinden 0.3, vücudumuzdaki uranyum ve toryum nedeni ile 0.2, atmosferdeki silah denemelerinden 0.005 ve binalardaki radon gazlarından 1.5 mSv. Diğer doğal kaynakları da kattığımızda toplamda yılda aldığımız doğal radyasyon dozu dünyanın neresinde yaşadığımıza bağlı olarak 2 ila 7 mSv arasındadır. Doğal ve yapay bütün radyasyon kaynakları hesaba katıldığında bir insan yılda ortalama 10 mSv'e kadar radyasyon dozuna maruz kalmaktadır. Yapılan çalışmalar kesin olarak göstermiştir ki, radyasyonda ancak 100 mSv'den sonra kanser de dahil olmak üzere canlı üzerinde çeşitli semptomlar görülmektedir. Gerek doğal radyasyon gerekse tıbbi uygulamalarda kullanımı ile günlük hayatımızın bir parçası durumundadır. NGS'nin normal çalışma koşullarında çevreye yaydığı radyasyon miktarlarını incelediğimizde doğal radyasyon seviyelerinin altında kaldığını görebiliriz" diye konuştu.
'AKKUYU'DA 5 KATMANLI GÜVENLİK'
Mersin'de yapımı sürdürülen Akkuyu NGS'de 5 katmanlı güvenlik sisteminin uygulandığını kaydeden Türkmen, sistemle ilgili olarak da şöyle konuştu:
"NGS tasarımlarının temelinde, 'Derinliğine Savunma İlkesi' yer almaktadır. Amaç, radyasyon ile kamu ya da çevre arasına kademeli bir yapıda yerleştirilen fiziksel engellerin normal işletimde ve olası kaza durumlarında etkinliğini sağlamaktır. Derinliğine savunma genellikle 4 seviyede yapılandırılmaktadır. Bir seviye başarısız olursa, sonraki seviye devreye girer. Birinci koruma seviyesinin amacı, anormal işlemlerin ve sistem arızalarının önlenmesidir. İlk seviye başarısız olursa, anormal işlem kontrol edilir veya ikinci koruma seviyesi ile arızalar tespit edilir. İkinci seviye başarısız olursa, üçüncü seviye güvenlik fonksiyonlarının belirli güvenlik sistemlerini ve diğer güvenlik özelliklerini etkinleştirerek daha da bariyerlerin bütünlüğünün korunmasını sağlar. Üçüncü seviye başarısız olursa, dördüncü seviye, dış radyasyon salınımlarıyla ciddi kaza koşullarını önlemek veya azaltmak için kaza yönetimi ile kazanın ilerlemesini sınırlar. Beşinci koruma seviyesi, tesis dışı acil durum müdahalesi yoluyla önemli dış salınımların radyolojik sonuçlarının azaltılmasıdır. Fukuşima kazasından sonra NGS'lerde güvenlik teknolojileri daha da geliştirildi. Akkuyu NGS de Fukuşima sonrasında çıkarılan derslere uygun şekilde tasarlanmıştır."