Son yılların en sık rastlanan hastalığı Romatoid Artrit!
Son yıllarda Türkiye'de çok sık görülen hastalıklardan biri de Romatoid Artrit. Kelime anlamı olarak eklem iltihabı olarak bilinmektedir. Bu hastalıkta en çok sık görülen bölgeler boyun,omuz,dirsekler,çene,diz ve ayaklardır. Bu hastalık genelde genç ve orta yaş döneminde başlar. Romatoid Artrit kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülür. Peki Romatoid Artrit nedir? Son yıllarda çok rastlanan bu hastalığın tedavisi mümkün mü? Romatoid Artrit nasıl tedavi edilir? Hangi durumlarda Romatoid Artrit tanısı konulabilir? Bu bilgileri haberimizde sizin için derledik...
Türkiye'de sık görülen hastalıklardan biri de Romatoid Artrit. Genellikle eklemlerin tutulumu şeklinde ilerleyen Romatoid Artrit (Eklem iltihabı) bazı durumlarda organ tutulumuna da sebep olabilir. Özellikle küçük eklemlerin tutumuyla seyreden Romatoid Artrit orta yaş grubunda sık görülmektedir. Kadınlarda daha çok görülen Romatoid Artrid eklemlerde tahribata neden olmaktadır. Genetik yatkınlık önemli olmakla birlikte bu her hastada geçerli değildir. Genetik yatkınlığı olmayan kişilerde de görülmektedir. Tabi ki hastalığı tetikleyen en büyük etkenler stres ve büyük üzüntülerdir. Aşırı stres nedeniyle sadece bu hastalık değil bir çok hastalığın nedenine baktığımızda stresin olduğunu görmekteyiz.Peki Romatoid Artrit nedir? Hangi durumlarda Romatoid Artrit tanısı konulabilir? Son yıllarda çok rastlanan bu hastalığın tedavisi mümkün mü? Romatoid Artrit nasıl tedavi edilir? İşte detaylar...
ROMATOİD ARTRİT NEDİR?
Artritin kelime anlamı, eklem iltihabı demektir. Romatoid artrit, küçük eklemlerin (el eklemleri, el bileği ve ayak eklemleri) ve dirseklerin öncelikle tutulduğu, kronik (6 haftadan uzun süreli) seyir gösteren ve tuttuğu eklemde hasara neden olan; bir çok organ ve sistemi de tutabilen otoimmün bir iltihabi eklem hastalığıdır. Tuttuğu eklemde hasar oluşturarak sakatlığa neden olur. Romatoid artrit, yaygın bir hastalık olup, her yüz kişiden birinde, hayatının bir döneminde görülür. Her yaşta gelişebilir, fakat çoğunlukla 40-60 yaşlarında başlar. Kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazladır.
EKLEM NEDİR?
Eklem vücudumuzda iki kemik ucunun birleştiği noktalara verilen addır. Eklemler vücudumuzun çeşitli bölgelerinin hareket ve esnekliğini sağlar. Ancak az sayıda hareketsiz eklemler de vardır. Kemiğin hareketi, tendonlarla kemiğe bağlanan kas yardımıyla sağlanır. Eklemi oluşturan kemik uç noktaları, kıkırdak (kartilaj)’la kaplıdır. Eklem yüzeyi sinovyum denilen bir zarla ve dıştan da eklem kapsülüyle sarılır. Eklemin içinde sinovyal sıvı adı verilen, sürtünmeyi önleyen bir tür yağlayıcı eklem sıvısı bulunur. Eklemin etrafında kas ve bağlar bulunur. Eklem kapsülü, bağlar ve kaslar, eklemi destekleyerek stabilize eder.
EKLEM AĞRISININ NEDENLERİ NELERDİR?
Eklemin yapısını oluşturan tendonların iltihabı, eklem zarının iltihabı, eklem aralığının daralması ve aşınmalar, eklemin stabilizasyon bozukluğu, ekleme yakın yerleşimli eritema nodozum (ağrılı, kızarık, şiş nodüller) dahil bir çok nedenle eklem ağrısı oluşabilir.
ROMATOİD ARTRİTİN NEDENLERİ NELERDİR?
İmmün (bağışıklık) sistem; bakteri, virüs veya vücudumuza girebilecek her türlü yabancı maddelere (antijenlere) karşı bizi koruyan ve onlara karşı savaş veren bir sistemdir. Otoimmun hastalıklarda ise, bağışıklık sistemi aynı zamanda kişinin kendi bazı vücut dokularına karşı, bağışık serum (antikor) üreterek savaş açar. Bu bazen tiroid, karaciğer gibi belli bir organa yönelik olabileceği gibi, bazen de organa özgü olmayıp sistemik olabilir. İşte romatoid artrit, sistemik bir otoimmün bağ dokusu hastalıklarından biridir. Bağışıklık sistemindeki bu sapkınlığa, neyin neden olduğu tam olarak bilinmiyor. Ancak kişinin genetik yapısı ve çevresel faktörler (sigara ve geçirilen bazı enfeksiyonlar) buna neden olabilir. Eklem ve çevresinde gelişen iltihap, zamanla eklemde (kıkırdak, kemik ve bağlarda) hasara neden olur.
ROMATOİD ARTRİT HANGİ EKLEMLERİ TUTAR?
El ve ayak parmaklarının küçük eklemleri (en uçtaki eklemler hariç), el bileği ve ayak bileği en fazla, diz ve dirsekler ikinci, kalça, omuz ve boyun daha az sıklıkta etkilenen eklemlerdir. Romatoid artrit; sakro-iliak eklem, bel ve sırt omurgaları, el ve ayakta en uçta yer alan eklemleri tutmaz.
ROMATOİD ARTRİTİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ekleme ait belirtiler: Tutulan eklemlerde ağrı, şişlik, eklem üzerinde sıcaklık artışı ve harekette kısıtlılık olur. Sabahları veya istirahatle o eklemlerde en az bir saat süren katılık (tutukluk hissi) vardır.
Eklem dışı belirtiler: Halsizlik, hafif ateş ve kilo kaybı olabilir. Anemi ve yorgunluk sıktır. Dörtte bir hastada, dirsekte, el üstünde veya vücudun farklı bölgelerinde; ağrısız yumrular (nodüller) olabilir. Tendinit (tendon iltihabi) olabilir. Çünkü, eklem yüzeyi gibi tendonlar (bağlar) da sinovyum denilen zarla kaplıdır. Tendonlar arasında seyreden sinirlerin, iltihabi doku nedeniyle sıkışmasıyla; tuzak nöropatileri gelişebilir. El bileği eklemi tutulduğunda, elin ilk üç parmağında ve 4. parmağın iç yüzeyinde uyuşma ve karıncalanma (median sinir sıkışması ile karpal tünel sendromu) olur. Genellikle dirsek eklemindeki artritlerde ise 5. parmak ve 4. parmak dış yüzeyinde uyuşma ve karıncalanma (ulnar sinir sıkışması ve kübital tünel sendromu) olur. Ayak bileği eklemi tutulduğunda (posterior tibial sinir sıkışması ile tarsal tünel sendromu) ayak bileği iç kısmından ayak parmaklarına doğru uyuşma ve karıncalanmalar gelişebilir. Romatoid artritli hastaların çok daha azında iltihap akciğer, kalp, kan damarları veya göz gibi diğer organları tutabilir. O zaman çok daha çeşitli şikayetlere ve ciddi problemlere neden olabilir.
ROMATOİD ARTRİT NASIL GELİŞİR VE İLERLER?
Genellikle haftalar, bazen aylar içinde özellikle el, bazen ayak küçük eklemleri, el bileğinde ağrı, şişlik ve sabahları bir saatten uzun süren katılık yakınmalarıyla başlar. Önceleri bu bir süre olup geçerken sonra devamlı hal almaya başlar. Diz, dirsek, omuz, ayak bileği gibi büyük eklemlerde de benzer yakınmalar oluşabilir. Daha az görülmekle birlikte, hızlı ve gürültülü bir başlangıçla bir hafta içinde birçok eklemde veya tek büyük eklemde yakınmalar başlayabilir. Bazen de palindromik romatizma denilen saatler ile birkaç gün içinde oluşup-geçen artritlerle başlayabilir.
Ağrı dışında kas ağrıları, halsizlik, yorgunluk, anemi, kilo kaybı ve bazen hafif de olsa ateş yakınmaları olur.
Romatoid artritin şiddeti, kişiden kişiye değişir. Kronik bir hastalıktır. Uzun yıllar sürer; bazen bir ömür boyu devam eder. Hastalık alevlenmeler ve remisyonlarla (sakinlikle) seyreder. Alevlenmenin çoğunlukla bir nedeni veya tetikleyicisi yoktur; ancak bazen mevsim dönümleri, stres, enfeksiyon gibi nedenler tetikleyebilir.
Tedavi edilmediğinde, her bir alevlenmeyle, eklemde hasar gelişir. İltihaba bağlı önce kıkırdak sonra altındaki kemikte hasar gelişir. Bu hasarın gelişme süresi ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir. Sonuçta, eklemde hareket açıklığında kısıtlılıkla giden sakatlığa neden olur. Özellikle el eklemlerinde tutma, kavrama gibi hareketler gerçekleştirilemez (kuğu boynu, düğme iliği görünümleri, kas atrofisi gibi). Bu sakatlıklar genellikle hastalığın ilk iki yılında geliştiğinden; hastalığın erken dönemde tanınması ve kontrol altına alınması çok önemlidir.
ROMATOİD ARTRİT NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Özellikle el eklemleri gibi küçük eklemlerde 6 hafta ve üzerinde şişlik ve ağrının olması, romatoid artrit tanısını kolaylaştırırken, daha kısa süreli veya tek eklem tutulumu veya büyük eklem tutulumlarında tanı koymak zordur. Bu nedenle bir süre artrit seyrinin, doktor tarafından ağrı ve inflamasyon giderici ilaçlar altında gözlenmesi gerekebilir. Kan testleri olarak; tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, CRP (C-reaktif protein-inflamasyon belirteci), ESR (eritrosit çökme hızı-inflamasyon belirteci), RF (romatoid faktör-klinik bulgu varlığında romatoid artrit tanısını destekleyebilen bir otoantikor) ve ACPA (anti-sitrüline peptit antikor-romatoid artrit tanısını daha kuvvetle düşündüren test) yapılır. Akciğer grafisi ve tutulan eklemlerin direkt filmleri çekilebilir. Ancak erken dönemde direkt eklem grafilerinde tanımlayıcı bulgu yoktur. Yıllar sonra (eklem aralıklarında daralmalar, kemikte küçük yenikler) oluşur. Bu nedenle doktorunuz gerekli görürse eklem ultrasonografisi veya ilaçlı manyetik görüntüleme isteyebilir. Akciğer tutulumundan şüphelenilirse, ince kesitli akciğer tomografisi istenebilir. Göz, kalp gibi tutulumlar varsa, ileri değerlendirmeler yapılarak tedavi planlanır.
Romatoid faktör; hastalığın tanısı sırasında hastaların ancak yarısında pozitif iken, 5-10 yıl sonra yüzde sekseninde pozitifleşir. Romatoid faktör, sağlıklı insanlarda da (%5-15) bulunabilir. Bazı kronik enfeksiyonlardan sonra (tüberküloz, subakut bakteriyel endokardit, hepatit C enfeksiyonu gibi), organa özgü veya sistemik diğer otoimmün hastalıklarda da pozitif olabilir.
ACPA (eski adıyla anti-CCP); romatoid artrit tanısında RF’den daha spesifik fakat tanı için yeterli değildir, mutlaka eklem bulguları da olmalıdır.
BAZI DİĞER İLİŞKİLİ HASTALIKLAR VE OLASI KOMPLİKASYONLAR:
Romatoid artritli kişiler, normalden daha fazla bazı hastalıkların gelişme riskini taşırlar. Bunlar; hızlanmış ateroskleroza bağlı kardiyovasküler hastalıklar (koroner kalp hastalığı, miyokard infarktüsü, inme), anemi (kronik hastalık anemisi), enfeksiyonlar (eklem enfesiyonu veya eklem dışı enfeksiyonlar), osteoporoz, göz kuruluğu, göz iltihabi (episklerit) gibi. Ancak hastalığın kontrol altına alınması ve koruyucu tedavi ile bunlara yatkınlık da sağlıklı kişilerden farksız olur.
DİĞER KOMPLİKASYONLAR:
Tuzak nöropatileri; karpal, kübital ve tarsal tünel sendromları (yukarıda açıklanmıştır),
Tendon kopmaları (özellikle parmakların gerisinde),
Servikal miyopati; uzun hastalık süreli romatoid artritli hastalarda, nadir ancak ciddi bir komplikasyondur. En üstte yer alan omurga ekleminin kaymasına bağlı, spinal kordun baskılanmasıdır. Cerrahi olarak acilen sabitlenmesi gerekir.
Erken Tanı Ve Tedavinin Önemi Nedir?
Romatoid artrit, tuttuğu eklemlerde kalıcı hasarlara neden olur. Hastalığa bağlı sakatlığın önlenmesi için erken tanı ve bu dönemde hastalığı modifiye eden ilaçların başlanması çok önemlidir.
YAŞ, CİNS, IRK, GÖRÜLME SIKLIĞI VE İKLİMSEL FAKTÖRLER
Her yaşta görülebilmekle birlikte en çok 20-50 yaşları arasında başlar. Kadınlarda görülme sıklığı 2-3 kat daha fazladır. Her ülke ve her ırkta görülebilir. Görülme sıklığı bazı ırklarda daha fazla bazılarında daha az olabilir. Örneğin, Güney Afrika yerlilerinde bu oran binde 1 iken, bazı Kızılderili toplumlarında yüzde 5'e kadar çıkmaktadır. Türkiye'nin de dahil olduğu yedi Avrupa ülkesinde son zamanlarda RA görülme sıklığı araştırması sürmektedir. Ülkemizdeki çalışma TRASD derneği (Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği) şemsiyesi altında Akdeniz Üniversitesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği (FTR) önderliğinde yurt çapındaki pek çok üniversite FTR kliniklerinin desteği ile tamamlanmış olup yakında bu hastalığın ülkemizdeki görülme sıklığı diğer 6 Avrupa ülkesi ile birlikte yayınlanacaktır. Antalya bölgesi tüm Türkiye'den göç alan bir bölge olarak ülkemizin bu açıdan genel durumunu yansıtabilir. Akdeniz Üniversitesi FTR-Romatoloji Kliniğinin 2004 yılında tamamladığı bir taramada Antalya bölgesindeki RA görülme sıklığı binde 3.8 (yaklaşık her 260 kişiden birinde) bulunmuştur.
İklimsel özellikler RA'in oluşmasını ya da görülme sıklığını etkilememektedir. Yani hastalığa tutulmada sıcak yada soğuk bölgede oturuyor olmanın, nemli veya kuru ortamlarda bulunmanın farkı yoktur. İklimsel faktörler muhtemelen hastalığın görülme sıklığını etkilememektedir ancak hastalığa bağlı şikayetlerin daha fazla ya da daha az duyulmasını etkileyebilir. Örneğin bölgesel sıcak uygulama şiş eklemlerdeki şikayetleri arttırabilirken soğuk uygulama, tam tersine, azaltabilir.
EKLEM TUTULUMU NASILDIR?
Özellikle el ve ayak parmakları gibi küçük eklemleri simetrik yani karşılıklı olarak tutar. Tutulan eklemlerde ağrı çok şiddetli olup şişlik ya başlangıçta veya zamanla ağrıya eşlik eder. Nadiren ilk başlangıç omuz gibi büyük eklemlerde de olabilir ancak zamanla küçük eklemler mutlaka tutulur ve teşhis için simetrik küçük eklem tutulumu aranır. Ağrı geceleri daha da artar, özellikle sabahları iltihaplı eklemlerde uzun süreli tutukluk yada sertlik ile karakterizedir.
Omurga tutulumu RA'de beklenmez ancak boyun bölgesindeki omurlarda bazı hastalarda tutulum olabilir ve bu durumda ensede üst bölgede ve başın arka kısmında şiddetli ağrı olur. Tutulan eklemlerde süratle ilerleyen bir bozulma olabilir ve uygun tedavi edilmediği takdirde zamanla ileri boyutlarda şekil bozukluğu (deformite) gelişir (Resim 1 ve 2).
İltahaplı eklemler aşırı sıcak uygulanmasından rahatsız olur ve zarar görebilir. Yani aşırı sıcak eklem şikayetlerini arttıracaktır. Dolayısıyla bu tür hastalarda kaplıca önerilmez. Özellikle yeni şişen eklemlere bölgesel soğuk uygulama yapılması rahatlatıcı olabilir.
İÇ ORGAN TUTULUMU VAR MIDIR?
Müzmin gidişli her hastalıkta (şeker hastalığı, hipertansiyon..vb) olduğu gibi tedavi edilmediği takdirde, RA'de de zamanla bazı iç organlar etkilenebilir. Ancak bazı kesimler tarafından abartıldığı, basın ve yayın organları aracılığı ile empoze edildiği gibi belirgin iç organ tutulumu olmaz. Tutulumların sadece hastalığın özelliklerine mi bağlı olduğu, yoksa kronik ilaç kullanımından mı kaynaklandığı veya giderek hareketsiz yaşamaya mahkum olan bu hastalarda başka bozuklukların ortaya çıkmasının mı kolaylaştığı konusu yeterince açık değildir. Muhtemelen tüm bunlar birlikte etki etmektedir. Ancak hastalığı bir iç organ hastalığı gibi kabul etmek yanlıştır. RA, öncelikli olarak bir kas-iskelet sistemi hastalığıdır ve bu sistemin eğitimini iyi almış hekimler tarafından tanısı ve takibi yapılmalıdır. Çünkü tedavi kısmında da bahsedileceği gibi, hastalığı sadece ilaç vererek tedavi etmeye çalışmak yeterli değildir.