"Söz verdiğim için Milli Takım'a gitmedim"

Beşiktaş'ın başarılı teknik patronu Şenol Güneş, Sçzcü yazarı Lemi Çelik'in sorularını yanıtladı.

İşte samimi sohbetten öne çıkanlar:

“Biz bir aileyiz ve futbol paydaşlarının mutlu olmasını istiyorum. Herkes hak ettiği şekilde puanlara sahip olmalı. Taraftara iyi futbol izletmeliyiz. Herkes, liglerin adil ve hakkaniyetli oynatıldığına güven duymalı ve inanmalı…

Beşiktaş'a söz verdim ve mukavele imzaladım. Fakat kulüp bunu işleme sokmadan milli takımdan teklif geldi. Ben Beşiktaş'a söz verdiğim için atmış olduğum imzanın geçerli olmamasına rağmen kaldım ve milli takıma gitmedim. Milli takıma gelen hocaların hepsi; Mustafa Denizli ve Fatih Terim de çok başarılı olmuştur, ben de başarılı olmuşumdur. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama milli takımın başındaki hocaya diğer takım hocaları ellerinden gelen desteği vermeli. İlerleyen yıllarda milli takımlarda hoca olabilecek birçok genç teknik adam yetişmekte.

Aşırı maç yoğunluğundan kadroyu değiştirmek zorunda kalıyorum. İçeride yaşadıklarımızı maalesef ne taraftar biliyor ne medya. Biz, bunları neden yaptığımızı biliyoruz. Eleştirilerde genellikle haksızlık ediyorlar. Gençleri önemsiyorum. Geleceğin kadrosunu dengeli bir şekilde kazanarak kurmak istiyorum.

VAR sistemi çok faydalı. Fakat orta hakemin VAR'a gitmesi ve TV'den izlemesine gerek olmadığını düşünüyorum. Televizyona gitmeden diğer hakemlerden gelen bilgiyle kararın verilmesinin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Derbide taktik bir mücadele oldu. Galatasaray'ın yüksek toplarla oynayacağını biliyorduk. O yüzden Necip'i stopere koyduk. Necip-Vida ikilisi iyiydi. Hakemlerin kararları doğruydu. Şampiyonluk konuşmak için çok erken ama Beşiktaş daima şampiyonluğa oynayan bir takımdır.

Sahamızın zemini hâlâ çok kötü. Bu nedenle iki takım da derbide pas yapamadı. Kadromuz çok geniş değil. Sürekli değişen bölgelerimiz çok. Özellikle defansta istikrarlı bir kadroya sahip olamadık. Takım omurgası sürekli değişti. Buna rağmen her kulvarda iddialıyız.”

Şenol Güneş, kadro kuralının değişmesi gerektiğini vurguladı:

“Kulüpler, kadroları kurarken 20'yi oluşturup kalanları altyapıdan gelen oyuncularla ya da genç isimlerle tamamlamalı. Yabancı sayısı bana göre çok fazla… Halihazırdaki kural, 28 kişilik kadroda minimum 4 altyapı çıkışlı Türk oyuncu olması yönünde… Bütün kulüplerin ekonomik sorunları var. Bu konuda herkes eşit. Kulübün futbolculara yüklü miktarda borcu ya da ödemesi gereken para varken ekstradan yüksek maliyetli futbolcular transfer edilmemeli. Önce kadroda bulunan futbolcuların paraları ödenmeli. Babel'in maliyeti çok yüksek. İstediği rakamları kulüp karşılayamaz. Kulübün şartları neyse Babel uymalı.”