Sözcü yazarı "Birileri iktidar gitsin de isterse devlet çöksün diyor" diyerek sağduyu çağrısı yaptı

Sözcü yazarı Soner Yalçın ekonomiye yönelik gelen tepkilere yönelik dikkat çeken bir yazı kaleme aldı, bazı kesimlerin iktidarın gitmesi için devletin çökmesini göze aldığına dikkat çekerek, "Sosyal medyada yazıp çizerek devlete-ülkeye olan güveni yok etmeyi­niz" dedi.

Muhalif kesimlerin iktidarın ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerine yönelik Sözcü gazetesinde yer alan bir köşe yazısı dikkat çekti. Sözcü yazarı Soner Yalçın, bazı kesimlerin "iktidar gitsin de isterse devlet çöksün" şeklinde düşündüğünü belirterek, tüm kesimlere sağduyu çağrısı yaptı. Yalçın, "Sosyal medyada yazıp çizerek devlete-ülkeye olan güveni yok etmeyi­niz" ifadelerini kullandı.

Soner Yalçın'ın köşe yazısından ilgili bölüm şöyle:

Okul müfredatların­da Osmanlının çöküşü salt savaşlar üzerinden anlatılıyor. Ekonomi-ik­tisat tarihçiliği öğrenim müfredatlarında yok. Eko­nomi tarihi yazılımı da çok eksik ülkemizde…

Bu nedenle Kai­me'nin yıkıcı etkisi hep atlandı. Oysa. Osmanlı'nın çöküş sebebinin başında gelir bu iktisat programı!

Kaime'nin yol açtığı telafisi en zor kayıplardan biri, halkın devlete olan güveninin yok olmasıy­dı.

Kemalist Cumhuriyet'in ilk mücadele alanlarından biri de tam bağımsız iktisat yaratarak halkın devlete olan inancını kazanmak­tı. Örneğin: Kaime'ye 1927 yılında son verdi.

Sürgündeki Nazım Hikmet'in devlete yardım için alyansını vermek iste­mesinin derin anlamı yok mu? Bu soruyu yöneltme­min sebebi var:

Erdoğan'ın/AKP'nin iktisat politikası kuşkusuz tartışılsın. Karşıt fikir zenginliktir.

Ve fakat:

Kimileri istiyor ki; iktidar gitsin de isterse devlet çöksün!

Bakınız: Ekonomi prog­ramı başarısız olan her hükümet gidicidir. Zaten iktidarlar gelip geçicidir, kalıcı olan millettir…

Bir devleti kurmak için bin sene ister, yıkmak için bir saat yeter. Erdo­ğan gitsin diye devleti çö­kertmeyin! Bu gök kubbe çökerse hepimiz altında kalırız. Kimsenin maaşının, gelirinin kesilmesi veya en hafifiyle alyans bağışında bulunmaması vb. için sa­kinleşmeye, sağduyuya ihtiyacımız var.

Sosyal medyada yazıp çizerek devlete-ülkeye olan güveni yok etmeyi­niz.

Haklı bile olsanız; ekono­miyi sürekli kötülemenin, her adımı aşağılamanın, toplumda güvensizlik yaratmanın kime faydası var?

Günümüzde siyase­tin salt çatışma ekse­ninde olmasıdır bunun sebebi… Sadece kendi mahallesinin haklılığı üzerinden yapılan yüzeysel tartışmalar insanı–toplu­mu sertleştiriyor.

Sahi, kırıp dökmeden konuşabilmek-yazabilmek mümkün değil mi?

Dostoyevski ne yazdı:

Sağduyu etkisiz kaldığın­da şeytan yardıma koşar.

Aksaray’da eski eş dehşeti: 13 yerden bıçakladı! Milyoner'de nefes kesen 1 milyonluk soru! Herkes o yanıtı bekliyordu Konya'da dehşet! Borç Meselesi Yüzünden Dünürünü Öldürdü
Sonraki Haber