EKONOMİK NÖBETTE YER ALMAK
Bir önceki yazımızda 6736 sayılı Kanunun Matrah Artırımına ilişkin hükümlerine değinmiştim. Daha yasa çıkmadan hemen hemen tüm vergi mükelleflerini heyecanlandırdığını belirtmeliyim.
Ayrıca çok onur ve gurur duyduğum hadiseyi paylaşmak istiyorum. O da şu;
Bazı mükelleflerimizin kayıtları, vergi kanunlarına tamamen uygun ve düzenli olması, öteden beri düzenli vergi ödemelerine rağmen, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ tarafından aşağılık darbe girişimi karşısında vatanımıza sahip çıkma ve ekonomik katkı sağlama amacıyla bu kanundan faydalanmak istemeleridir.
Şahit olduğum birkaç vergi mükellefimizden bunları duyduğumda tüylerin adeta diken diken olmuştur.
Bu asil millet, vatan hainlerinin karşısında vatanımıza ekonomik anlamda gelebilecek tehditlere karşı da dik duruş sergileyecek ve ekonomik nöbette yerini alacaktır.
Maliye İdaresi bu yasayla ilgili adeta bir seferberlik başlatarak mükellefleri ekonomik nöbete davet etmeli, azami faydanın sağlanmasında aktif rol oynamalıdır.
Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı kamu alacak yapılandırması olan 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanun’u 19/08/2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Kanunun 6.maddesinde, işletmelerinde bulunmakla birlikte kayıtlarında yer almayan mallarını beyan ederek kayıt altına almak, kayıtlarda görülmesine rağmen işletmede olmayan mallarını da herhangi bir ceza ödemeden kayıtlardan çıkarmak ve kasa, ortaklar cari hesabı (ortaklardan net alacaklar) ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini düzeltmek isteyen mükelleflere hayal edemeyecekleri önemli avantajlar sağlanmaktadır.
•İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan (faturasız olarak satın alınan) emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların,
•Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan (faturasız olarak satılan) emtiaların,
•Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ile ortaklardan net alacakların ve bunlarla ilgili diğer hesaplara ilişkin işlemleri beyan edilmek suretiyle yasal kayıtların gerçeğe uygun hale getirilmesi imkanı sağlanmaktadır.
Faturasız Malı Olanlar ve KDV’si
İşyerinde faturasız malı olanlar, söz konusu kanundan yararlanıp stok mal beyanında bulunduklarında, hayal bile edemeyecekleri avantajlar sağlayacaklardır.
İşletmelerinde faturasız mal bulunduranlar,
a-Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar, bağlı oldukları vergi dairelerine tebliğde belirtilen KDV Stok Beyannamesi bildiriminde bulunmaları gerekecektir.
Bu bildirimin ekinde o malın cinsi ve rayiç bedelini kapsayan bir envanter listesi vereceklerdir.
b- Beyan edilen mal bedelinin yüzde 10’u oranında KDV ödenecek. Bildirilen malın KDV oranı 18’den düşük ise (örneğin kumaş ve kağıt yüzde 8), yarısı yani yüzde 4’ü oranında, yüzde 1 KDV’ye tabi olan mallarda (örneğin pirinç) da yüzde 0,5 (yarım) KDV ödenecektir.
c-Bu duruma ilişkin ödenen KDV, indirim konusu yapılabilecektir. Yani vergi dairesine diğer işlemler nedeniyle ödenmesi gereken KDV’den düşülebilecektir.
d- Beyan edilen emtianın değeri kaç TL ise, o kadar para işletmeden vergisiz olarak çekilebilecektir.
Faturasız Alınmış Makine,Teçhizat, Demirbaşlar ve KDV’si Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan; makine, teçhizat ve demirbaşların bedeli;
- İşletmenin kendisince veya
- İşletmenin bağlı bulunduğu meslek kuruluşunca
belirlenecek rayiç bedele yani o kıymetin değerleme günü itibariyle normal alım-satım bedeline göre tespit edilecek ve yukarıda belirttiğimiz üzere beyan edilecektir.
Beyan edilen makine, teçhizat ve demirbaşlar için ödenecek KDV’nin hesabı şöyle olacaktır;
•Yüzde 18 KDV’ye tabi ise yüzde 10,
•Yüzde 8 KDV’ye tabi ise yüzde 4,
•Yüzde 1 KDV’ye tabi ise yüzde 0,5
Bunlar için ödenen KDV’ler indirim konusu yapılamayacak, amortisman ayrılması mümkün olmayacaktır.
Mükelleflerin kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan emtianın beyan edilmesi ve kayıtların fiili duruma uygun hale getirilmesine imkan sağlanmıştır.
Faturalı olarak alınan yani deftere girişi yapılmış olan mal, satılmış ama faturası kesilmemiş olabilir. Yani malın girişi var ama satıldığı halde çıkışı defter kayıtlarında yok. Bu durum mal envanterinde fiili-kaydi uyumsuzluğuna sebebiyet vermekte ve mali risk taşımaktadır.
İşte bu yasa ile gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olan işletmeler, kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan yani satılmış olan mallar (emtia) için aynı türden malların gayrisafi kâr oranını da dikkate alarak fatura düzenleyebileceklerdir.
Bu faturada, alıcıya ait bilgiler yerine “….Kanunun … maddesi çerçevesinde düzenlenmiştir” ibaresi yazılarak tabi olduğu KDV oranı hesaplanacak. Ayrıca vergi cezası ve gecikme faizi söz konusu olmayacaktır.
Genellikle açıktan yapılan ödemeler ve belgesiz harcamalar, “ortaklardan alacak” ya da kasada “nakit para” olarak gözükmektedir. Vergi incelemelerinde tespit edilen bu hususta mükellefler ciddi tutarlarda vergi riski ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Şirketlerin Kasa hesaplarında gözüken yüksek tutarların inandırıcılığı bulunmamaktadır.
İşte 6736 sayılı Kanunda, bilançolarda görülmekle birlikte işletmelerde bulunmayan kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar hesabı ile bunlarla ilgili diğer hesaplardaki işlemlerin fiili duruma uygun hale getirilmesi için mükelleflere imkan sağlanmaktadır.
Limited ve anonim şirketlerin kasa hesaplarındaki nakit paranın yanı sıra,, ortaklarından 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle bilançolarında görülmekle birlikte, işletmelerinde bulunmayan net alacakları tutarını, kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar (30.10.2016), ilgili vergi dairesine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.
Kasada mevcut nakit para ve ortaklardan alacak olarak belirtilen toplam tutar üzerinden, yüzde 3 oranında vergi ödenecek, hepsi bu kadar.
Hesaplanan vergi, beyan süresinin sonuna kadar ödenecektir. Ödenecek olan vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilemeyeceği gibi vergi matrahının tespitinde gider de yazılamayacaktır.
Yüzde 3 ödeme yapanlara, sadece 2015 değil önceki yıllarla ilgili olarak da (kâr dağıtımı ve vergi kesintisi de dahil olmak üzere) geçmişe yönelik ilave herhangi bir tarhiyat yapılamayacaktır.
“Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 61. Maddesi ile Radyo ve Televizyon Kuruluşlarından alınan %3 RTÜK Payı %1,5 olarak değiştirilmektedir.
Yani radyo ve televizyon kuruluşlarının reklam gelirleri üzerinden ödeyecekleri RTÜK Paylarına %50 oranında indirim öngörülmektedir.
Anılan maddenin bu haliyle yasalaşması söz konusu kuruluşlar için müjde niteliğinde olup, aynı zamanda büyük finansal imkana da kavuşmuş olacaklardır.
Bu müjdeyi ilk biz vermiş olalım.
Her şeyi affedin ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin..!
(Hz.Ali r.a.)