"Aklıevveller diyorlar ki 'YSK çalınmayı söylemedi' Tam da onu söyledi..."
Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul'da seçimin yenilenmesi ile ilgili dün akşam açıklanan gerekçeli kararını değerlendiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gerekçeli karar tam da bizim söylediğimiz ve iddia ettiğimiz meselelerin tamamını ortaya koydu." dedi. Soylu, muhalefetin "YSK çalınmayı söylemedi" iddialarına ise "Aklıevveller diyorlar ki 'YSK çalınmayı söylemedi' Tam da onu söyledi..." sözleri ile tepki gösterdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) gerekçeli kararını değerlendirerek, "Gerekçeli karar tam da bizim söylediğimiz ve iddia ettiğimiz meselelerin tamamını ortaya koydu. Şimdi herkes işine gelen tarafını öne çıkartmaya çalışıyor." dedi.
Arnavutköy Belediye Davet Salonu'nda düzenlenen "Muhtarlar Toplantısı"nda 36 mahalle muhtarına hitap eden Soylu, bir haftayı aşkın süredir ilçelerde muhtarlarla bir araya geldiğini kaydederek, "Dünkü toplantımız yaklaşık 4 buçuk saat sürdü. Hem biz öğreniyoruz, hem de birtakım sorunlara parmak basıyoruz." şeklinde konuştu.
Kadına şiddet, uyuşturucu, asayiş olayları gibi birçok meseleyi ele aldıklarına dikkati çeken Soylu, "Her ilçenin özel sorunları olduğunu, her ilçede atmamız gereken birtakım adımlar olduğunu öğreniyorum. Büyükşehir ve metropolleri elinizden kaçırırsanız bir daha tutamazsınız. Meseleler büyür. İstanbul'da vatandaşla devlet, vatandaşla belediye arasında sorunlardan kaynaklanan sürtünmeyi en aza indirmek zorundayız. İstanbul'u en huzurlu kent haline getirmek zorundayız. İstanbul'daki bekçi sayımızı 5 binin üzerine çıkarıyoruz." diye konuştu.
Muhtar, bekçi, karakol konseptini İstanbul'a oturtacaklarını kaydeden Soylu, "Polis sayısını da artırıyoruz. Son mezun verdiğimiz 2 bin 500 polisin 2 binini daha İstanbul'a gönderiyoruz. Ağustos ayında mezun vereceklerimizin de 3 binini İstanbul'a gönderiyoruz. Gelecek bin 200 bekçi ve polis amirlerinden de göndereceklerimizle, hakikaten İstanbul'un polis ihtiyacının bir bölümünün, yani FETÖ'den dolayı arındırdıklarımız da dahil olmak üzere, İstanbul'a gelen düzenli düzensiz göçü de hesaba katarak onların oluşturduğu hareketliliği hesaba katarak..." ifadelerini kullandı.
"YSK İDDİA ETTİĞİMİZ MESELELERİ GEREKÇELİ KARARINDA ORTAYA KOYDU"
Yüksek Seçim Kurulu'nun kararını da değerlendiren Bakan Soylu, "Gerekçeli karar tam da bizim söylediğimiz ve iddia ettiğimiz meselelerin tamamını ortaya koydu. Tartışma şu: YSK 7 kişi seçimin tekrarlanması konusunda karar verdi. 4 kişi de tekrarlanmaması konusunda karar verdi. Şimdi herkes işine gelen tarafını öne çıkartmaya çalışıyor. Seçimin tekrarlanmasına karar verenlerin niçin karar verdiklerine bakmak lazım. Aynen dediğimiz gibi sandıklarda mühürsüz çıkan oylar, sandık başkanlarından kamu görevlisi olmayanlar, sayım döküm cetvellerinden sandık torbaları içerisinde tutanak bulunmayanlar... Bütün bunların üzerinden 30 bin 280 oy üzerindekilerin bir şekilde sonuca tesir edecek açıdan tespit edilemeyen sonuçlarla oluştuğunun hükmünü bir şekilde değerlendirerek ortaya koydu." dedi.
Soylu şöyle devam etti:
"Şunu söylemem gerekir; seçmen iradesinin sandığa yansımasında problem olabilir, olmayabilir. Mesele seçmenin sandığa attığı oyda ve zarfın içerisine koyduğu pusulada değil, YSK'nın kararı da aynı şekilde göstermiştir. Sandıklar açıldıktan sonra oyların sayım ve dökümünde ortaya konan yanlışlıklar dün YSK kararında ortaya konmuştur. Kanuna aykırı olduğunu ispat ettiği bütün sonuçları gerekçeli kararına yansıtmıştır. Birtakım aklıevveller diyorlar ki: 'YSK kararında çalmayı söylemedi.' Tam da söyledi. Hukuk diliyle söyledi. Bizim söylediğimiz gibi söylemedi. 30 bin 200'ün üzerindeki oyun sayım döküm cetvellerinden tutanağına kadar yok olduğunu, bunun da o oyların ve oradaki sonuçların yok hükmüne getireceğini çok net bir şekilde altını çizdi. Demek istiyor ki; Siz şu anda sandıkların yüzde 10'u açılmasına rağmen içerisindekilerin ne olduğunu, yüzde 90'ının ne olduğunu bilmiyoruz. 29 binden 13 bine düştü. Ve itiraz edilenlerden gördüğümüz kadarıyla bu seçimde 30 binin üzerindeki oylarda bir hile, usulsüzlük vardır. Hukuk diliyle böyle anlatılır. YSK çok net bir şekilde bizim savunduğumuz iddiaların altına mührü vurmuştur. Çünkü biz bir haksızlıkla karşı karşıya kaldık."
"BEYLİKDÜZÜ'NDE BİR YAŞAM VADİSİ YAPILDI. ONU DA BİZİM ARKADAŞIMIZ YAPTI"
İstanbul'un iki adayı olduğunu ve karşılaştırma yapılması gerektiğini belirten Soylu, "Beylikdüzü belediye başkanıyken 5 yılda ne yapıldığına bir bakmak lazım. İyi ürün sahibini hemen bulur. Beylikdüzü'nde bir yaşam vadisi yapıldı. Onu da bizim arkadaşımız yaptı. Yusuf Uzun yaptı. Bu karar İstanbul'un kararı olacak." dedi.
Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı da toplantıda yer aldı.