Süleymancılarla ilgili skandal iddia: Alihan Kuriş nasıl lider oldu? İşte Denizolgun'un ölümünde şaibe!

2016 yılında Süleymancıların başına Alihan Kuriş'in geçmesi ile ilgili tartışmalarda skandal bir iddia gündeme geldi. Savcılık soruşturmasında önceki lider Ahmet Arif Denizolgun'un ölümü ile şaibe tespit edildi.

Alihan Kuriş'in 2016 yılında Süleymancılar'ın başına geçmesi tartışmalara neden olmuştu. 34 yaşında cemaat lideri olan Kuriş dayısı Ahmet Arif Denizolgun'un öldüğü gün liderliğini ilan etmişti.

Aydınlık'tan Kaan Arslan'ın haberine göre; 7 Eylül 2016’da hayatını kaybeden Denizolgun’la ilgili soruşturma dosyasını araştırdı. Ulaştığımız soruşturma dosyasında, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığının, Denizolgun’un ölümünün şüpheli bulduğuna dair bilgi notu yer aldı.

Başsavcılığın hazırladığı bilgi notunda “Ahmet Arif Denizolgun’un vefatının şüpheli olması sebebiyle başlatılan soruşturma kapsamında edinilen bilgiler ve belgeler şüpheli ölüm ihtimalini güçlendirmektedir.” denildi.

ÖLÜMÜNDE ŞAİBE İDDİASI 

Raporda, Denizolgun’un vefat ettiği Beykoz’daki çiftlikte çalışan Türkmenistan uyruklu Rufat Kadyrow’un 8 Eylül 2016’daki Emniyet ifadesinde dikkat çeken hususlar şöyle aktarıldı:

İfadesinde Ahmet Bey’in at binmek üzere Çiftlik’e geldiğini söylemesine rağmen, 36 saat boyunca Ahmet Bey’i görmemiş, haber almamıştır. Buna rağmen halen hiçbir şekilde merak etmemiş, şoför Murat’ın ricası üzerine eve girmiştir.

Ev anahtarının kapıda bırakılması hayatın olağan akışına uygun değildir.

Şoför Murat’ın Çiftlik’e gelip 6 saat Ahmet Bey’i beklemesi ve çıkma ihtimali bulunan saatten 2 saat önce Çiftlik’ten ayrılması dikkat çekicidir.

İfadesinde Ahmet Bey’i yukarıda bulduklarını söylediği Ahmet Bey (şoför Murat ile gelen) kimdir? İfadesinde bahsetmemiş, hiçbir şey söylememiştir.

Polis tutanaklarında Ahmet Bey’in ağzından kabarcıklı yoğun kan çıkışı olduğu yer alırken, şahıs verdiği ifadede Ahmet Bey’in hareketsiz olduğunu ve seslendiğini söylemiştir. Kan’dan bahsetmemiştir.

SAAT DETAYI

Öte yandan Başsavcılığın bilgi notunda şu çelişkiler ve şüpheler yer aldı:

Türkmenistan uyruklu Rufat Kadyrow ifadesinde, saat 19.00’da Ahmet Bey’i 2. Katta hareketsiz bulduğunu söylemiştir. Rica Polis Merkezi’ne ihbar saati “Olay Yeri İnceleme Raporu Formu”na göre 03.30’dur. 8 saat 30 dakika niçin beklenmiştir. Bu sürede ne olmuştur?

Olay Yeri İnceleme ve Ölü Muayene Tutanağı’na göre, Ahmet Bey’in özel doktoru olduğunu beyan eden Nurettin Demirkol, 07.09.2016 günü saat 21.30 sularında kötüleştiği haberini aldığını söylemiştir. Oysaki Türkmenistan uyruklu Rufat Kadyrow ifadesinde bundan hiç bahsetmemiştir. Bilakis ifadesinde saat 19.00’da Ahmet Bey’in bulunduğu söylenmektedir. Saat 19.00’da vefat etmiş olarak bulunan bir kişi ile ilgili kim ve niçin Nurettin Demirkol’a “kötüleştiği” bilgisini vermiştir? Nurettin Demirkol kendisine kimin haber verdiğini de söylememektedir.

BEYİN KANAMASI OLARAK TESPİT EDİLDİ AMA AĞZINDAN KAN GELMİŞ

Olay Yeri İnceleme ve Ölü Muayene Tutanağı’na göre, Dr. Ergül Demiral bilirkişi olarak atanmış ve kendi beyanında, 08.09.2016 saat 02.30 sularında olay yerine geldiğini ve geldiği saatten itibaren en az 24 saat önce ölüm olayının gerçekleştiğini düşündüğünü ifade etmiştir. Doktor bilirkişinin beyanına göre ölüm 07.09.2016 günü saat 02.30’da gerçekleşmiştir. Ahmet Bey’in bulunduğu saat 07.09.2016 günü saat 19.00 civarında bulunmuştur. Bulunduğunda ağzından halen kan geldiği belirtilmiştir. 19-20 saat boyunca ağzından kan gelmesi olağan mıdır?

Kamuoyunda Ahmet Bey’in vefatı beyin kanaması olarak servis edilmiştir. Dosyadaki belgelerden anlaşıldığı üzere Ahmet Bey’in ağzından kan gelmiştir. Beyin kanaması belirtisi/neticesi ağzından kan gelmesi midir?

Olay Yeri İnceleme ve Ölü Muayene Tutanağı’na göre Ahmet Bey’in boynunun sol tarafında yaygın ekomotik alanlar olduğu tespit edilmiştir. İnternetten yapılan araştırmalarda Ekomotik alan alan bir dış etkenle oluşan kanama/morarmaya maruz kalan bölgedir. Bu halde Ahmet Bey’in boğazının sıkılması, ağız-burun kapatılmak suretiyle nefessiz bırakılması vb. saldırı ihtimali akıllara gelmektedir.

‘ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ’ İDDİASI


Başsavcılığın hazırladığı bilgi notundaki şüphe ve çelişkilere rağmen Adli Tıp, Denizolgun’un ölümünün olağan bir beyin kanaması olduğuna ilişkin rapor hazırladı. İddiaya göre raporda, ağızdan kan gelme sebebinin “zehir” olduğu, vücutta metal ve cıva oranının yüksek miktarda bulunduğu belirtildi.

Aydınlık’ın yargı kaynaklarından edindiği bilgiye göre, Ahmet Arif Denizolgun hakkında önce farklı bir Adli Tıp raporu hazırlandığı ileri sürüldü. Fakat Beykoz Başsavcılığının soruşturmasının ardından artan şüpheler nedeniyle ikinci bir rapor hazırlanarak ölüm olayının üstünün örtüldüğü iddia edildi.

İddiaya göre eski Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) Üyesi A.G. ve beraberindeki avukatlar A.B. ve A.Y.’nin devreye girmesiyle rapor değiştirildi.

Denizolgun’un bir dönem avukatlığını da yapan A.G., A.B ve A.Y. ile görüşerek iddiaları sormak istedik. Ancak A.G. ve A.Y. hem telefon aramalarımıza yanıt vermedi hem de mesajla ilettiğimiz randevu taleplerimize dönüş yapmadı. A.B. ise yakın zamanda ameliyat olduğu için görüşemeyeceğini bildirdi.

Bakan Fidan ve Suriye Lideri Ahmed El Şara Şam'ı seyrederek kahve içti Kayseri'de sahaya giren taraftarı güvenliklerden Torreira korudu! Bakanlık'tan "helikopterle gitme" iddialarına yalanlama!
Sonraki Haber